#10#

21 5 0
                                    

JUNGKOOK'DAN

Soğuk bedenini kollarıma aldığım da kalbim de hissettiğim acıyla gözlerimin dolmasına engel olamadım. Ne kadar kızgın olursam olayım onu nasıl öylece bırakıp gidebildim... O kadar kızgındım ki... Ama bu sefer kendime... Norayı kucağıma alarak arabanın arkasına koydum.

Direksiyonun başına geçtim ve en yakın hastaneye doğru sürmeye başladım. Hastanenin önünde durunca Norayı kucağıma alarak koşar adımlarla hastane kapısından içeri girdim. O sıra da Noranın adımı söylediğini duydum. Başımı eğerek ona baktım.

Nora: Jungkook...

Jungkook : Özür dilerim Noram... Seni orda bıraktığım için özür dilerim...

Fısıldar gibi boğuk bir sesle konuşmaya devam ediyordu.

Nora: Senden nefret ediyorum....

Jungkook : Biliyorum....

Nora: Ama kalbimde ki senden vazgeçemiyorum...

Dedikten sonra tekrar gözlerini kapatmıştı. Kalbimde ki senden vazgeçemiyorum... Kulaklarım da yankılanıp duruyordu.

NORA'DAN

Kendime geldiğim de bir hastane odasında uzanıyordum. Kolum da takılı olan seruma bakmak için başımı kaldırdığım da beynime giren sızı ile küçük bir ses çıkarıp kafamı geri yastığa koydum. Uyanmış olduğumu çıkardığım sesten anlamış olacaklar ki yanıma gelen Jungkook ve Mark'ı o zaman fark etmiştim.

Mark/Jungkook : İyi misin Nora!!!

Jungkook'a göz uyucuyla bakıp Mark'a döndüm ve gülümseye çalışarak cevapladım.

Nora: İyiyim canım korkma.

Mark: Ne işin vardı senin o dağın tepesinde!

O sırada gözlerim ister istemez Jungkook'a kaymıştı. Suçluluk duyduğu yüzünden belli oluyordu. Ben Jungkook'a bakınca Mark'ta Jungkook'a baktı ve bir anda kükredi.

Mark: SEN BİLİYORDUN ONUN ORADA OLDUĞUNU!

Jungkook ses çıkarmadan kafası eğik bir şekilde yanımızda duruyordu. O sırada Mark Jungkook'un yakasından tutarak yüzüne konuşmaya başladı.

Mark: Bu kadar çabuk bulmana neden şaşırıyorsam bende!

Jungkook : Ben seni arayacağını düşünmüştüm.

Mark : Aptal mısın kardeşim sen?! Beni arasın aramasın? Nasıl bırakırsın Norayı orda tek başınal Ya başına bir şey gelseydi?!

Jungkook :Özür dilerim...

Jungkook pişman olmuş gözlerle bana bakıyordu.

Nora: Yeter Mark. Onun bir suçu yok. Üzerine gitme bu kadar.

Mark: Hala onu mu savunuyorsun NORA? Seni düşünmeden bırakıp giden birini... Bu seni kaçıncı terk edişi...

Nora: Mark lütfen...

Mark sinirle ensesini kaşıyarak arkasını döndü. O sıra da Jungkook ikimize anlamsız gözlerle bakıyordu.

Nora: Gel buraya seni şapşal!...

Mark kaçamak gözlerle arkasına dönerek yanıma yaklaştı. Ellerinden tutarak yanıma oturmasını sağladım.

Nora: İyiyim işte bir şeyim yok.

Mark: Korktum Nora. Odanın kapısından girip seni öyle görünce korktum.

Biz Mark'la böyle konuşurken Jungkook sessiz bir şekilde kapıdan çıkmaya yeltenmişti ki onu durdurdum.

LoVeBeAt (TAMAMLANDI❗) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin