Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝗦𝗔𝗗𝗘𝗖𝗘 𝗢𝗟𝗠𝗔𝗦𝗜𝗡𝗔 𝗥𝗔𝗚𝗠𝗘𝗡...
Sukuna'nın kalışının dördüncü gününde, sanki en başta hiç incinmemiş gibi iyileşmişti.
Önceki gün sadece kendisi, göremeyen bir insanla haşhaş eken özel sınıf bir laneti izliyordu.
Yine de şaşırtıcı bir şekilde, düz bir çizgide delikler kazmak ve tohumları atmak konusunda oldukça iyi bir iş çıkardı, bu arada Hanami delikleri daha fazla toprakla kapladı ve bitkilerin Hidrasyonu için biraz su serpti.
"Shinoa, Beni'nin tamamen iyileştiğine inanıyorum. Onu bırakmanın zamanı geldi" dedi Hanami.
Shinoa hemen somurtarak Sukuna'yı yüzüne yaklaştırdı.
"Ama Beni gitmek istemiyor... değil mi, Beni?"
' BIRAK BENİ, SENİ AŞAĞILIK KADIN!'
Sukuna'nın pençeleri Shinoa'nın yüzünü uzaklaştırmaya çalıştı, ancak siyah saçlı kadın bunu bir sevgi işareti olarak algıladı.
"Aww, Beni bir öpücük istiyor!" Shinoa cıvıldayarak tavşanın patilerini ve karnını hafifçe öptü.
"S-Shinoa, cidden gitmesine izin vermem gerekiyor" dedi Hanami kekeleyerek.
Shinoa, Hanami'nin haklı olduğunu ve daha önce ona söz verdiğini bildiği için iç çekti.
"Haklısın... ama onu özleyeceğim... kürkü çok yumuşak"
"Her zaman gerçek bir tavşan bulabiliriz. Bunun bir lanet olduğunu unutma" diye hatırlattı Hanami.
"Doğru... ama bu lanet tavşan kadar zeki olacaklar mı?"
"Muhtemelen hayır" diye dürüstçe yanıtladı Hanami, Shinoa sadece daha fazla kaşlarını çatmıştı.
"Pekala sanırım onu sonsuza kadar yanımda tutamam... ruhlar özgür olmak içindir. Bu bana bunu hatırlattı, benimle kalmayı seçtiğin için teşekkür ederim" Shinoa usulca gülümsedi, Hanami'nin koluna tutunarak, rehberlik ederken onu ormana doğru yönlendirirken.
Çiçek laneti cevap vermedi çünkü Shinoa'nın tatlı samimiyetlerine cevap vermekte hiçbir zaman iyi değildi.
"Buradayız... ya da en azından onu ilk bulduğunuz yerdeyiz " dedi Hanami.
"Tamam" Shinoa iç çekti, Sukuna'nın patilerini son kez ovuştururken oturarak yavaşça yere indi.
"Şimdi güvende ol Beni, ne zaman istersen geri ge-"
Kadın daha cümlesini bitirmeden Sukuna onun kucağından fırlamış ve onu rezerve etmişti.
"Ya da değil..." Shinoa iç karatıcı bir şekilde mırıldandı, bir elin sırtını sıvazladığını hisseti.
