Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"DÖNDÜM VE BİRAZ
buğulanmış çörek ve tavşan için biraz bebek havuç getirdim" diye açıkladı Shinoa.
Suguru, Jujutsu Büyücüleri için okuldaki rolünü ne kadar önemli olduğunu düşünerek genellikle geceyi burada geçirmediği için çoktan gitmişti.
Ancak, Shinoa ikizi ile geçireceği zamandan memnundu, artı hoş kokulu kese ve Hanami, bir sonraki toplantılarına kadar ona eşlik etmeye yetmişti.
"Hoş geldin" Hanami selamladı. Shinoa'nın yemek tepsisini masaya koymasına yardım etti.
"Nasıl gidiyor? Lanetlerin genellikle insanlardan daha hızlı iyileştiğini biliyorum, ama ondan sağlıksız miktarda kan sızıyor gibi görünüyor" Shinoa endişeliydi.
Hanami "İyi gidiyor, aslında uyanık ve şu anda önünüzdeki masada" dedi.
"Sence onu beslememe ve evcilleştirmeme izin verir mi?" diye sordu Shinoa, masanın önüne otururken Sukuna'nın burnu havuç görünce buruştu.
İnsanları tercih etti.
"Havuç sevip sevmediğinden emin değilim..." dedi Hanami, kadının fikrini kibarca reddetmeye çalışarak.
"Ona buğulanmış çörek yedirirdim ama, korkarım tavşanlar et yiyemez. Ancak, o bir lanet olduğu için... bence sorun olmaz, değil mi?" Shinoa, buğulanmış bir çörek alarak mırıldandı ve parçaladı.
Çörekten biraz buhar çıktı ve Sukuna'nın kendisine küçük bir parça teklif eden Shinoa'ya doğru zıplamasına neden oldu.
Onu esmer kadından kapan Sukuna, biraz dana kıymasıyla birlikte gelen ekmek parçasını ısırmıştı.
"Hanami, ona da bir bardak su koyar mısın? Gel yanıma otur sende yiyebilirsin" dedi Shinoa.
Çiçek laneti söylendiği gibi yaptı, o beceriksizce Sukuna'nın hiç acımadan su bardağını çekiştirmesini izledi.
Shinoa "Daha fazlasını ister misin?" diye sordu.
Sukuna sabırla kadının başka bir parça koparıp ona vermesini bekledi, ancak besin kaynağı kadın tarafından durduruldu.
Shinoa kibarca " O zaman seni sevebilir miyim? Hayvanlara çok sık yaklaşamam... ya da bu konuda diğer lanetlerin yanına gidemem" dedi.
Hanami " Onun konuşamayan ama insan dilini ve hareketlerini çok iyi anlayan lanetler olduğuna inanıyorum" dedi.
"Ah anlıyorum... işte sana bir parça daha, iyi bir çocuk olduğun içi" Shinoa gülümsedi, Sukuna neredeyse mırıldanırken tavşanın kulaklarının arkasını kaşıdı.
'Ne oluyo?'
Hanami terleyebilseydi, şu anda koca bir nehir harcıyor olurdu.
Hanami " Shinoa, belki de onu kendi haline bırakmak en iyisi. Henüz tam olarak iyileşmedi" dedi.
