Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"𝗦𝗛𝗜𝗡𝗢𝗔 𝗡𝗔𝗦𝗜𝗟 𝗖𝗨𝗥𝗘𝗧 𝗘𝗗𝗘𝗥𝗦𝗜𝗡...
LORD SHİBUTO'YU GÜCENDİRDİN! BABASI TAZMİNATI İSTERSE NE OLUR BİLİYOR MUSUN?!", diye bağırdı Daiji, odanın bir ucundan diğer ucuna tekrar tekrar yürürken, hıçkırarak.
"Ben... baba, gereksiz yere temkinli davranıyordu ve içim rahat değildi-"
"Shinoa! Kendini düşünmeyi bırak bebek gibi kendini mi emeceksin?! Artık çocuk değilsin. Bir Daimyo'nun oğluyla randevuya çıkman bile seni onurlandırır! Kaç kızın yalvardığını biliyor musun? Ve senin yerinde olmak istiyorlar!" Pyua azarladı.
"O zaman bıraksınlar..." Shinoa nefesinin altından söyledi.
"Bu neydi?!", babası karanlık bir şekilde sordu.
"H-hiçbir şey...", diye yanıtladı shinoa, bir tür ceza olarak ailesinin önünde diz çökerken kollarını sıkarak.
"Ne yapalım tatlım?? Ya şogunlukla dalga geçerlerse ve sonunda pozisyonumuzu elimizden alırsa?", endişeli Pyua, bir kez daha fakir olma düşüncesiyle gözyaşlarına boğulmaya başladı. "Bunu yapmayacak. Ne de olsa suguru özel sınıf bir şaman. Şogunluk bizi böyle görmezden gelmeyecek", dedi Daiji.
"Shinoa, ana odanın dışında güneş doğana kadar diz çök! Hareketlerini düşün ve hizmetçi sabah gelip seni alana kadar kalkma!", diye emretti daiji.
"Evet, baba. İyiliğin için teşekkür ederim", diye mırıldandı Shinoa, bahsedilen varış noktasına doğru giderken aceleyle oradan ayrıldı.
Kadın dizlerini büküp soğuk beton zemine düştüğünde, şiddetli bir rüzgar ona hemen ekim ortası olduğunu hatırlatmıştı. bu nedenle hava, on iki ince kumaş tabakası giymesine rağmen, shinoa'nın ısınma rahatlığının biraz ötesindeydi.
"Aklım huzur içindeyken gece daha hızlı geçsin", diye dua etti shinoa.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hanami, shinoa'nın ailesinin onu akşam yemeğinden sonra çabucak çağırdığını bildiği için tedirgin olmaya başlamıştı ve şimdi neredeyse gece yarısıydı.
