Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⚠️tecavüze teşebbüs⚠️
Shinoa'ya eşlik edildi...
Törenden hemen sonra Naoya'nın odasına geri döndüğümde damat ve diğer herkes yemek yiyordu.
Naoya kibirli bir pislik olmasına rağmen kadının düğün gecesine kadar bekaretini kaybetmek istemediği gerçeğine hâlâ saygı duyuyordu; çünkü bunun iyi, saf bir eş olmanın birçok erdeminden biri olduğuna inanıyordu.
"Neden...?" diye sızlandı, gözlerinin etrafındaki beyaz göz bağını çözerken öne doğru eğildi ve hıçkırıklarının kaçmasını önlemek için ağzını kapattı.
"Neden benim için gelmedi?" diye sessizce mırıldandı, umut dolu yüzünden sıcak gözyaşlarının aktığını hissetti.
"Söz verdi...beni sonsuza kadar koruyacağına söz verdi...", Shinoa ağladı, kendi duyguları onu o kadar bunalttı ki neredeyse kusacaktı.
İhanet onun hassas yüreğine damgasını vurmuştu.
Bir ses aniden "Kaçabilecekken neden acınası bir şekilde ağlıyorsun?" diye sordu.
Shinoa cevap vermeyi bile umursamadı çünkü kendi yıkımına fazlasıyla dalmıştı.
Ailesi onu yalnızca hiyerarşideki statülerini yükseltmek için kullandı. Hanami öldü, Fushiguro gitti ve Suguru bile kim bilir nereye kaybolmuştu.
Başka kim vardı?
"Nasıl?" diye bağırdı kadın.
"Nasıl kaçabilirim? Denediğim anda, hemen yetişirlerdi ve başarılı bir şekilde kaçmayı başarsam bile... nereye giderdim? Nereye...kullanılmadan nereye ait olabilirim...? ", diye fısıldadı Shinoa, sesi çaresizliğin eşiğine ulaşmıştı.
Sukuna sadece önündeki zavallı kadına baktı.
Belki de kadının biraz zorlanmaya ihtiyacı vardı.
Lanetlerin kralı, baş parmağıyla gözyaşlarını silerken, sağ eliyle Shinoa'nın çenesini yukarı doğru kaldırdı.
Parmaklarının arasında bir şakayık gibi o kadar narin görünüyordu ki.
Sukuna daha sonra yanağını Shinoa'nınkine yaslamak için eğildi.
"Bu gece bittikten sonra, sonsuza kadar bir Zen'in olacaksın...bunu gerçekten istiyor musun?" diye fısıldadı lanetlerin kralı, Shinoa korkudan titrememek için dişlerini sıkarken.
"Bunun üzerinde düşünmene izin vereceğim. Hazır olduğunda...beni çağır"
Bir an bile kaybetmeden sıcaklık buharlaştı ve Shinoa'ya Sukuna'nın en azından çevresinden kaybolduğunun sinyalini verdi.
Kendi dağınık düşünceleriyle baş başa bırakılan Shinoa, saatlerce Sukuna'nın söyledikleri onu resmettiği kadar kötü olmadığına kendini ikna etmeye başladı.
