9. Bölüm : Tehdit 2

418 283 52
                                    

~Okunma sayısına göre oylarımız biraz düşük. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. En üste kategorilerin görevlerini gösteren bir şablon koydum (çok fazla detay vermemek şartıyla) kafaları karışanlar için iyi olur diye düşünüyorum. Keyifli okumalar diliyorum. ~


Yalnızca tehdit edildiğini zaman mı içimizi büyük bir korku salardı, yalnızca tehdit edildiğimiz zaman mı ne yapacağımızı kestiremezdik? Peki ya hayat, hayat da bütünüyle bir tehdit değil miydi?

Kitabı bir hışımla kapatıp oturduğum yerden aniden fırlayıp kendimi bolkondan biraz sarkıtarak aşağı baktım. Koybolmuştu. Hayal mi görmüştüm?

Koltuğa tekrar dönüp oturunca kitabın açık olduğunu gördüm. Fakat az önce kapatmıştım. Açık sayfanın benim doldurduğum sayfanın arkası olduğunu gördüm.

Gözlerimi sayfaya gidip izlemeye başladım. Yavaş yavaş bir şeyler beliriyordu. Çizim tamamlanınca bahçedeki kurdun çizilmiş olduğunu gördüm. Siyah bir kalemle çizilmiş olmasına rağmen kırmızı ile turuncu arası gözleri belli oluyor ateş gibi parlıyordu sanki. Kürkü oldukça dağınık yer yer kabarmıştı. Resmin hemen altında şu sözler belirdi. " Tehditlerin sonu keder veya kim bilir müthiş bir son."

Kurt bu tehditlerden biriydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kurt bu tehditlerden biriydi. Bunu Agnes'le söylemeliydim. Hayır, hayır söyleyemem. Eğer söylersem bunu nerden anladığımı sorar. Kitabı doldurduğumu ve yazılar belirdiğini anlatmam söz konusu olur. Uzun süredir söylemediğim için bana kızabilir. Tüm bunları çekebilir miyim, bilmiyorum.

Hele ki bugün, tam bir dram ve kaos söz konusuyken bu kadar gergin bir ortamı bunu söyleyerek daha da kötüleştiremem. Amam yarabbim. Nasıl bir işe bulaştım ben?

Balkonda daha fazla kalamayıp odama geçtim. Agnes hala çağırmamıştı beni. Fakat biraz daha bu odada kalırsam delireceğim gibi hissediyordum. Giellerin kılığına girip odadan çıktım. Saray eski sakin ve dingin haline geri dönmüştü. Buranın bahçesi inanılmaz güzel olduğu için, en iyisi bahçeye inmek olacak diye düşünmeye başladım.

Yavaş adımlarla merdivenlerden indikten sonra bahçede biraz dolaşmaya başladım. Yer yer patikalar yer yer ise taş döşemelik yollar upuzun ilerliyordu. Etrafı bilemediğim için rastgele bir patikaya girip yolu takip etmeye başladım. Bugün gerçekten de ilginçti.

Yaşananları düşünüyordum ve tabii kurdu. Ve tabii kendimi. Ne yapıyordum Allah aşkına ben?

Ne işim var burada? Gerçekten tam anlamıyla bir boşluktayım. Eski hayatımı hatırlıyorum da...Sıradandı. Fakat en azından bir düzenim vardı. Şimdi Filiz Hanım kime kızıyordur acaba? Kısık bir sesle kıkırdadım. Derin bir iç çekişten sonra Agnes'in sesi kulağımda yankılandı. Yanına çağırıyordu.

Hızlı adımlarla hatta belki de koşarak yukarı çıktım. Agnes'ten eğitim alacaktım. Mier'in yöneticisinden. Ve bu yorucu rutin nasıl olacak en çok da bunu merak ediyordum.

MİER  (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin