Tanrım! Bu da neydi böyle?
---------------------------------------------Camdan ağzım açık bir şekilde bakakalmıştım. Sam bana döndü ve açık kalan ağzımı elini çenemin altından ittirerek kapattı.
Ben de gözlerimi kırpıştırarak Sam e baktım ve tekrar camdan dışarısını izlemeye başladım.LUSİ-Aman Tanrım!...Bu.. Bunu nasıl yaptılar?
Sesim şaşkınlığımı o kadar iyi yansıtıyordu ki. Sam kollarını birleştirdi ve beni taklit ederek camdan dışarı baktı.
SAM- Çiçek tohumları Lusi. Tam zamanında açmışlar. Elfler bu sene iyi bir iş çıkarmış.
LUSİ-Ama. Sam bu.. Bunu nasıl yaptılar?
SAM- Onu elflere sorarsın.
LUSİ- Aman Tanrımm! Bu bir şaheser.
Hayranlık dolu gözlerle bakarken bir düşünce içimin burkulmasına neden oldu.
LUSİ-Solacak olmaları ne kadar kötü.
SAM- Öyle. Ama uzun bir süre daha solmayacaklar. O şeylere ihtiyaçları var.
LUSİ-Nasıl?
SAM- Bilmiyorum. dedi ve bana dönüp göz kırptı. Yapabileceğim tek şey manzaranın keyfini çıkarmak ve doya doya bakmaktı. Sonuçta parıldayan çiçeklerden oluşan bir portresini gözleriyle kim görebilirdi ki?.Evet. Doğru duydunuz. Bir portrem çizilmiş, çiçeklerin renkleriyle boyanmış ve simlerle parıldanması sağlanmış gibiydi. Bu.. O kadar güzeldi ki. " Sihrin mucizesi " diye düşündüm kendi kendime.
Camdan zar zor ayrılarak Sam e döndüm.LUSİ-Ne zaman ineceğiz?
Sam hafifçe sırıttı ve birşey dinliyormuş gibi durdu biraz.
SAM- Sanırım şimdi. Ve güzel bir haber daha. Bu sefer karşılama töreni yok.Seni hemen çiçeklerin yanına götürebilirim.
Sam in bu güzel haberine karşı hafifçe güldüm ve başımı onaylar anlamda salladım. Ve tekrar cama döndüm.
------------------------------------------------------
Uzay gemisi indiğinde Sam in de dediği gibi karşılama töreni yoktu. Aslında geçtiğimiz hiçbiryerde hiçkimse yoktu.Direk çiçeklerin yanına gittiğimiz için sorgulamadım. Çiçek bahçesine yaklaştıkça kokuları da aynı şekilde güzellilleri gibi kendini göstermeye başlıyordu. Daha da yakınlaştığımızda çiçek bahçesinin bir labirente benzediğini gördüm. Bahçeyle aramızda üç metre gibi bir mesafe kalmıştı ki Sam beni durdurdu.
SAM-Tamam prenses. Yolun sonu. Burdan diğer tarafa geçemeyiz.
LUSİ- Neden?
SAM- Elf kuralları. Dedi parmağını havada sallayarak.
Elf kuralları. Kuralları severim ama bu çiçekler bana bu kuralları boz diye yalvarıyordu sanki.
LUSİ-Sadece bi kerecik? Dedim şirin olmaya çalışarak. Ama sanırım onu da başaramamıştım.
SAM- Elfler izin verirse onların gözetiminde belki girersin. Ama şimdi olmaz.
Sam yürümemi istediğini belli ederek elini belime koydu. Çiçeklere son kez baktım. Tuhaf olan, bu çiçekler sanki benimle iletişim kurmak istiyormuş da beceremiyorlarmış gibi hissetmemdi. Arkamı dönüp gitmek için bir adım atmıştım ki gözlerime bir perde indi sanki. Olduğum yerde sabitlendim. Kafamın içinde bir ses yankılandı. Bu ses tanıdık geliyordu. Ama bir türlü çıkaramıyordum.Bir kadın sesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellesmera Prensesi
FantasyBeğeneceğinize Eminim Hadi daha fazla oyalanmayın Prenses yola çıktı bile ;) Ellesmera isimli bir krallığın prensesi ve büyük gücün varisi ve koruyucusu olan Lusiana kendini normal bir insan sanıyor. Ellesmera isimli bu ülke aslında eskiden mutluluğ...