Ben küçüklüğümden beri sihre inanırdım. Bunun hep gerçek olduğunu söylerdim. Bana hep hayal gücümün aşırı gelişmiş olduğunu söylerlerdi.:) Ve şu an bu yaşadıklarım. Luke.!! Bunlar gerçekti. İnanamıyorum.Gerçekten inanamıyorum. Luke bir Andora. Ve düşmanları var . Urgallar!!! Üstelik bu doğaüstü şeyleri bana anlatan teyzem. Ve savaş.. Bir savaştan bahsediyorlar. İşte o an kafama dank etti. Yoksa bu bahsettikleri savaş rüyamda gördüģüm savaş mıydı? Hayır.. Ben savaş istemiyordum. Eski hayatıma geri dönmek istiyordum. Ne kadar sihre inansam da bu yaşadıklarım bana fazlaydı. Peki Luke la karşılaşmam bir tesadüf müydü yoksa planlanmış mıydı.? Ben kimdim? Luke a dokunduğumda oluşan o ışık patlaması neydi? Ve ne eğitiminden bahsediyorlardı?? Ben böyle düşünürken kapı tıkladı ve içeri teyzem girdi.
TEYZEM- Hmm birşeyler düşündüğün belli. Ama meraklanma . Hepsinin cevabını alacaksın prenses.Şimdi.. Birkaç kişiyi içeri davet etmemde bir sakınca var mı?
LUSİ- Hayır yok.
Ben kapıdan birilerinin gireceğini düşündüm ve kapıya bakıyordum ki o an teyzem elleriyle havaya bir yeşil dalgaları olan bir ovâl çizdi ve içinden birileri çıktı.Şaşırdım ve korkudan ufak bir çığlık attım. Çığlığımı Luke duymuş ve vampir hızıyla kapıdan içeri girip yanıma geldi.Aslında bu çok hoşuma gitti. Ama çığlığımın nedenini hemen anlamış olmalı ki hiçbirşey sormadı.Ben ovalin içinden çıkanlara bakıyordum. Bunlar insan değildi. İnsana benzeyenler vardı ama bunlar kesinlikle insan değildi. Rüyamda gördüğüm türlere çok benziyorlardı.Sonra herkes gelmiş olmalı ki parlak ovâl kayboldu. Teyzem bir hareket daha yaparak bizi odadan çıkardı ve çok yüksek bir dağın üstüne getirdi. Bu.. Bu inanılmazdı. Bu sihirdi ..... Ama sadece susup olacakları izliyor ve dinliyordum.Teyzem beni rahat edebileceğim bir yere oturttu . Korkuyordum. Can havliyle Luke un elini tutmuşum ki bırakmaya da hiç niyetim yoktu. Luke da benim yanımdaydı. Diğer türleri de rahatça duyup görebileceğim yerlere koydu.Burası mis kokulu bir yerdi. Pembe yapraklı ağaçlar vardı üstümüzde.Kuşların seslerini duyabiliyorduk.İlkbahardı sanırım.Ve en önemlisi de bir krallık gibi görünüyordu. Hem de ne krallık.Muhteşem bir yer. Bembeyaz bir saray ortada. Beyaz rekli evler. Sarayın etrafinda güvercinler. Sarayın terasında buz mavisi elbisesi ve saydam beyaz kanatlarıyla mavi gözlü , saçında tıpkı benimkine benzeyen 7 renkten oluşan bir çizgisi olan, saçları rüzgarda ahenkle dans eden bir kadın. Tuhafıma giden bu kadın bana çok benziyordu. Sonra teyzem konuşmaya başladı.
TEYZEM- Lusi..Lusiana.Benim küçük prensesim..
Birden sözünü kestim ve
LUSİ- Lusiana mı? teyze benim adım Lusi.
TEYZEM- Hayır Lusi. Senin adın Lusiana.Burda öğreneceklerin bundan çok daha fazla prensesim.Bence sen başla Lusiana . Öncelikle ne bilmek istiyorsun.?
artık şaşırmamalıydım. İlk olarak bizim burada ne yaptığimızı ve benim burda ne işim olduğunu ögrenmek istiyordum.
LUSİ- Teyze.. Bizim burada ne işimiz var? Ve ben neden burdayım?
TEYZEM- Evet Lusiana.. Biz buraya senin geçmişini öğrenme zamanın geldiği için geldik prensesim.Sen geçmişini öğrenmek için burdasın. Etrafına iyice bak . İyice..
Bunların hepsi senin.Burası Ellesmera. Bu şehre asla kötülük girmez. Giremez. Bu şehir mutluluğun,huzurun simgesidir.Kötüler buraya ayak basamaz. Bu yüzden huzurlu olduğu kadar büyük bir tehlike içinde. Çünkü çok eski zamanlarda büyük bir güç ortaya çıkmış. Bu gücü kötülerden uzak tutmak istemişler. Bu yüzden en uygun yerin bu ülke yani Ellesmera nın olduğunu düşünmüşler.Sonra bu güç çok büyük olduğundan iyiler kötü olmaya ve bu gücü çalmaya çalışmış.En uygun hareketi büyük büyük annen yapmış ve bu ülkeyi kötülüklerden koruyabiliyorsa bu gücü de koruyabileceğini düşünmüş.Bu gücü kendi içine almış ve nesilden nesile aktarmış.Kötüler bu sefer de güce sahip olan kişiyi esir alıp kötü olmaya ikna etmeye çalışmışlar. Ama bir türlü başaramamışlar. Bu yüzden çok kızmışlar ve iyi ırklara düşman olup gücün koruyucusunu öldürmeye çalışmışlar.Bir gün Ellesmera kraliçesini az kaldı öldürüyorlarmış ki o anda Kraliçe kaçıp gücü tahtın bi sonraki varisine geçirmeyi başarmış. Sonra prensesi bilinmeyen bir yere göndermiş . Yanında koruyucusu ile birlikte.O savaştan sonra kraliçe de ortadan kaybolmuş. Kraliçenin kaybolmasıyla Ellesmera yerlebir edilmiş. İyi türler dörtbir yana dağılmış. O zamandan beri hâlâ kötü ırklar yani bahsettiğimiz Urgallar tahtın varisi ve o büyük gücün koruyucusu küçük prensesi arıyor. Yani Ellesmera prensesi İslanzadi nin kızı Lusiana 'yı. Sen osun. Sen bu hikayedeki küçük prensessin Lusiana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellesmera Prensesi
FantasyBeğeneceğinize Eminim Hadi daha fazla oyalanmayın Prenses yola çıktı bile ;) Ellesmera isimli bir krallığın prensesi ve büyük gücün varisi ve koruyucusu olan Lusiana kendini normal bir insan sanıyor. Ellesmera isimli bu ülke aslında eskiden mutluluğ...