Burnuma dolan nefis çiçek kokularıyla uyandım. Yataktan doğruldum.
Tahmin ettiğim gibi masamda birbirinden farklı kokuları olan çiçeklerden bir demet var. Yanında da enfes bir kahvaltı. Ah.. Tanrım..! Bu sahneyi daha kaç kere yaşayacağım acabaa..
"Acele etsen iyi olur °') Ha bu arada kahvaltı için bana teşekkür edebilirsin SAM.." Ah Sam.. Niye yaparsın ki bunu bana.? Şimdi bunları düşünmemeliyim. Elimi yüzümü yıkadım ve enfes kahvaltımı bitirmek için masaya oturdum. Kahvaltı gerçekten müthiş.Sam gerçekten ağzının tadını biliyor. Her ne kadar vampir olsa da(!) Acaba kan içmek nası bi duygu?Tam bu sırada kapım tıklatıldı. Tahmin ettiğim gibi Sam..
SAM- Lusii?
LUSİ- Girebilirsinn..
Sam içeri girdi ve içerisini şöyle bi süzdü.
SAM- Gerçekten güzel kokuyorlar... Kalitayı bırakmak senin için zor olucak gibi. Oraya fazlasıyla alıştın.
LUSİ- Kesinlikle öyle. Ne zaman yola çıkıyoruz?
Ben bi yandan kahvaltımı ederken bi yandan da Sam le konuşuyorum.O da yatağımın bi kenarında oturuyor.
SAM- Sen kahvaltını bitirir bitirmez.
Sam bi anda böyle söyleyince ağzımdakileri dışarı püskürtmem de bir oluyor.
LUSİ- Ne dedin? O kadar çabuk mu?
SAM-Evet de ne oldu? Bi sorun mu var?
Aslında biliyordu. Sam buradan ayrılmak istemediğimi adı gibi biliyordu. Bi de imalı imalı bakıyo(!)
LUSİ- Yok. Hayır yok. Sadecee. Bu kadar çabuk olduğunu bilmiyordum.
(Yalan!)SAM- İyi o zaman. Zaman aleyhimize işliyor Lusi. Her dakika bizim için önemli.
LUSİ-Haklısın.
Ben kahvaltımı bitirmişken Sam de ayağa kalktı.Yüzünde zafer kazanmış gibi bir ifade vardı.
SAM- Birazdan odana bi paket gelicek. Hazırlan ve gemiyle indiğimiz yere gel.
LUSİ-Tamam.
Sam yolculuk için hazırladığım küçük valizi aldı ve göz kırparak odadan çıktı. Bisüre sonra dediği paket geldi. Paketi açtığımda yüzümde küçük bi sırıtma ve şaşkınlık belirdi. Hemen yanlış anlamayın da notu okuyun. "Biliyorum çok mükemmelim"
Aslında hakkını yiyemem. Gerçekten zevkli biriydi. Benden daha zevkli olmasın... Seçtiği bu elbise muhteşem..
Mavinin bu tonunu daha önce hiç giymemiştim. Elbiseye bi süre hayranlıkla baktıktan sonra onu üzerime geçirdim ve Luke un arkasında bıraktığı bilekliği de bileğime geçirdim. Saçlarımı da düzelttikten sonra hazır olduğumu düşünüp odama son bir bakış atıp kapıyı kapattım. Geminin kalkış noktasına geldiğimde herkes telaş içindeydi. Bisüre uzaktan etrafı izledim. Arog geminin son kontrollerini yapıyor, Gora lılar muhtemelen beni bekliyor ve hatta bazıları ağlıyordu. Havanın ılık bi rüzgâra hakim olması etrafı biraz yumuşatıyor olsa da yine de havadaki tedirginlik kendini fazlasıyla belli ediyordu. Birkaç gemi daha hazırlanmışa benziyordu. Oraya gitmek için hâlâ biraz tedirginlik yaşıyordum. Etrafı incelerken Sam i görememem dikkatimi çekti. Ve onu düşündüğüm anda omzumda soğuk bir nefes hissettim. Ama artık alıştığım için ani tepkiler vermiyordum. O da benim gibi arkamdan etrafı incelemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellesmera Prensesi
FantasiaBeğeneceğinize Eminim Hadi daha fazla oyalanmayın Prenses yola çıktı bile ;) Ellesmera isimli bir krallığın prensesi ve büyük gücün varisi ve koruyucusu olan Lusiana kendini normal bir insan sanıyor. Ellesmera isimli bu ülke aslında eskiden mutluluğ...