Evet. Evet Arog u kesinlikle anlıyorum. Ve teyzem. Onu da şimdi daha da iyi anlıyorum. Şu an kim bilir nerde ve napıyor? Hala sinirli bir şekilde düşünürken aklıma gelen ilk soruyu hemen Arog a soruyorum.
LUSİ- Arog? O videolar gerçek miydi? Sakın bana gerçekti deme!
AROG-Tabi ki gerçek değildi prenses.! Onlar sadece seni kızdırmak için yapılmış yapay simülasyonlar. İnan bana hiçbiri gerçek değil.
Arog un bu sözlerinden sonra biraz daha rahatlıyorum.Böyle bişeyi sırf beni kızdırmak için yapmaları da cabası.Derin bir nefes alıyorum.Bu rahatlamayla da aklıma gelen ikinci soruyu ve daha bisürü soruyu sıraya diziyorum.
LUSİ-Şu an teyzemin nerde olduģunu biliyor musun peki? Ayyyrıca! Luke u böyle bi tehlikeye nasıl sokarsınız? Ya yetişemeseydim? Ya ... Ya Luke a bişey olsaydı? Nassıl yapabildiniz?
Bir süre sonra bağırmaya başladığımı anladığımda sorularıma cevap almak ve biraz nefeslenmek için duruyorum.
Arog da beni sakinleştirmek için bir bardak su getirtiyor.Luke da yanıma geliyor ve oturuyor. Sürekli sakin olmamı söylüyorlar. Arog da beni daha fazla sinirlendirmemek için olsa gerek sakin ol demeyi bırakıp sorularımı cevaplamaya başlıyor.
AROG-Prenses. Biliyorum sana binlerce kez söyledim ama ilk olarak 'Sakin Ol'.
Öncelikle teyzenin nerede olduğunu Luke dışında kimse bilmiyor ve Luke da söylememekte ısrarcı. Bu konuyu onunla konuş. İkinci olarak da o mekanizma ayarlanmış durumdaydı Prenses. Luke u kesinlikle böyle bir tehlikeye atamayız. Atmayız! Luke a değmesine saniyeler kala durmaya ayarlandı o mekanizma. Yani bişey olmayacağının garantisini almıştık.Biraz rahatlamam gerekirken aksine bu beni daha da çok sinirlendiriyor.
LUSİ- Tamam.Belki bu seferlik bunu görmezden gelebilirim ama o Carl denen adamı en azından sinirim geçene kadar sakın bana göstermeyin.!
LUKE- Tamam Lusi. Hadi artık gidelim. Bugünlük bu kadar yeter.Dinlenmelisin.
LUSİ-Peki...
Ama bunu unutmayacağım Arog.!AROG-Sen bizi değil biz seni yönlendireceğiz Lusi!. Ve şimdi sızlanma da git biraz dinlen.Bu daha en basit aşamalardandı. Çok daha zorlu bir yol var önünde.
Ha Luke! Dinlenmeden önce yarın için planları anlat da bu kadar hazırlıksız yakalanmasın.LUKE-Tamam Arog. Sen de sakin ol biraz. Bu onun için çok yeni...
AROG-Hadi gidin..
Luke ve ben odadan çıktık.Evet Arog sinirlenmişti. Belki de haklıydı ama bu yine de benim o anki hislerimi değiştiremezdi.Ne kadar korktum ne kadar endişelendim. Ya Luke a bişey olsaydı.?! İşte o an anladım ki içimde oluşan bu korku;
"Luke u kaybetme korkusuydu."
Belki de Arog ve Teyzem haklıdır.Belki en azından savaş bitene kadar Miranda nın gücü Luke da kalmalı. Hem ben kaçmıyorum ki?! Eğer ona bişey olursa asıl savaş o zaman başlar.
Böle düşünüyordum ve önüme bakarak yürüyordum. Luke un durduğunu biraz geç farkettim.Arkamı dönüp ona baktığımda donuk gözlerle bana bakıyordu. Hafiften gözleri dolmuştu.Ve fısıltıyla konuşmaya başladı;
LUKE-Anlamıyorsun.! Benim ne hissettiğim konusunda hiçbir fikrin yok değil mi?! Anlamıyorsun işte!
LUSİ-Ne? Luke sen ne diyorsun?
derken jeton sonradan düşüyor. Luke un düşüncelerimi okuyabildiği gerçeği.! Kahretsin ki ben yine bunu unuttum ve kahretsin ki o yine düşüncelerimi dinledi.
Yapıcak bişeyim olmadığından konuşmasına devam etmesine izin veriyorum ve onu dinliyorum.Acı çektiği gözlerinden okunuyor.
LUKE-Olmaz Lusi.! Savaşın bitmesini bekleyemem. Neden anlamıyorsun.?!
daha fazla dayanamıyorum ve ben de konuşmaya başlıyorum.
LUSİ-Ama neden Luke?! Neden? Bana geçerli bi sebep söyle. Savaşta ikimizin de bi avantajı olacak.Niye bu şansımızı geri tepelim ki.? En azından bi denesek?
Luke bu sözlerimden sonra dehşete kapılmış gibi gözlerini bana çeviriyor ve çok kısık bir sesle;
LUKE-Söz vermiştin!!
diyor ve vampir hızıyla yanımdan uzaklaşıyor.Yanımdan geçerken estirdiği rüzgar tüylerimi diken diken ediyor. Ben de güçlü durmaya çalışıyorum. Ama dayanamıyorum ve gözlerim kararmaya başlıyor. Tam yere yığılacakken belimden biri kavrıyor ve gerisi karanlık.
Gözlerimi açtığımda odamda yatağımda yatıyorum.Beni buraya kimin getirdiği hakkında hiçbir fikrim yok. Aklıma bayılmadan önce olanlar geliyor ve aniden içimi bir korku kaplıyor. O telaşla ne yapacağımı bilemiyorum ve "Lukeeeee" diye bağırsam da içeri Luke dışında herkesi topluyorum. Bikaç hemşire ve Arog yanıma geliyor.Hemşireler bana sakinleşmem için iğne vuruyorlar ve Arog da ben çırpınırken beni zapdetmeye çalışıyor.Bisüre sonra sakinleşsem de Luke un adını hâlâ sayıklıyorum.O kadar yorgun düşüyorum ki bidaha gözlerim kapanıyor ve gözlerimi kapatırken söylediğim tek cümle şu oluyor.
"Luke..... Sakın beni bırakma." ....Yazarken hikayede neler olacağını inanın ben de bilmiyorum.Hikayenin başına geçiyorum.Yazmaya başlıyorum ve öylece yazıyorum.Yani hikayenin devamını ben de en az sizler kadar merak ediyorum. Acaba neler yazacağım? :)
Veeee bölüm kısa ama heyecanlıydı bence:) Gelecek bölüm çok daha heyecanlı.Sonunda Arog ve Mona Lusinin kafasına girmeyi başardı.
Acaba Luke nereye gitti? Lusi şimdi ne yapacak? Hepsi gelecek bölümde :) ;)
Gelecek bölümde görüşmek üzereee :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellesmera Prensesi
FantastikBeğeneceğinize Eminim Hadi daha fazla oyalanmayın Prenses yola çıktı bile ;) Ellesmera isimli bir krallığın prensesi ve büyük gücün varisi ve koruyucusu olan Lusiana kendini normal bir insan sanıyor. Ellesmera isimli bu ülke aslında eskiden mutluluğ...