Tokyo卍Revengers • FEELS •

𝟺. ᴄʟᴏsᴇ ғʀɪᴇɴᴅ

𝘓𝘪𝘬𝘦 𝘢 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘴𝘰𝘯𝘨 𝘰𝘯 𝘵𝘩𝘦 𝘳𝘢𝘥𝘪𝘰
𝘞𝘪𝘭𝘭 𝘺𝘰𝘶 𝘩𝘰𝘭𝘥 𝘮𝘦 𝘵𝘪𝘨𝘩𝘵 𝘢𝘯𝘥 𝘯𝘰𝘵 𝘭𝘦𝘵 𝘨𝘰?

.

.

Herşey hayalini kurduğundan daha iyi ilerliyor. Okula gidiyorsun, bale kursuna gidiyorsun, aynı zamanda nunchaku çalışıyorsun.

Ah evet malesef nunchaku yeneteneklerin mükemmel değildi, bunun için çok çalışman gerek. Öyle ki yeni başladığın için sert bir vuruşla gözünü yaraladın.

Şimdi üst göz kapağından göz altına kadar uzanan bir çizik var. Çizik izi geçicekmiş gibi durmuyor.

Belkide bu sert görünüşüne dahada katkıda bulundu. En azından acıya dayanıklı olduğunu öğrendin. Yara acıtmamıştı. Şimdi yara iyileşinceye kadar bir göz maskesi takman gerek, tam anime kızı oldun.

Manjiro Sano ile tanıştığınızda abin ve o 5 ci sınıftılar. Şimdi ikiside ortaokul 1ci sınıf. Bu yüzden okulda yalnız başına kalma diye Emma senin okuluna nakil oldu, böylece bir birinden başka yakın arkadaşları olmayan siz ikiniz artık her gün birlikte oldunuz.

Sınıflarınız farklı olsada.
Abinle Mikey aynı okulda, Emmayla sen de aynı okulda 5 ci sınıfsınız. Bu güzel.

Okul çıkışı ara sıra Shinichironun dükkanına gider abilerinizle orada buluşmak için beklerdiniz. Shinichironun dükkanına sürekli uğrayan serseriler hep rahatsız ediciydi.

Hepsi çok sert ve kaba. Shinichiro gibi değiller. O hep sevgi dolu, nazik ve güler yüzlü.

Shin abin için buna katlana bilirsin.

Bu gün okul çıkışı Emmayla birlikte ne yapacağınıza karar veriyordunuz. Telefonun çaldı. Ekranda o isimi gördün. 'Şımarık velet <3'. Telefonu açtın

"Hmm?"

"Lora, Emma seninle mi?"

"Evet, şimdi dersimiz bitti"

"Bu gün tapınakta buluşuyoruz, dükkana gidiyorsanız geri dönün"

"Tamam, 15 dakikaya ordayız"

"Dikkatli geli-"

Yüzüne kapattın. Ah konuşmanın bittiğini sanmıştın. Şimdi sana trip atmak için haklı nedeni vardı. Hep bi neden bulurdu. En son telefona ismini öyle yazdığın için trip atmıştı. Onu şakadan sinirlendirmek ve yanaklarını şişirtmesini izlemek eğlenceliydi. Gerçekten şımarık olduğunu düşünüyorsun, ama kötü anlamda değil.

Tapınağa vardığınızda kavga ediyorlarmış gibi bir grup erkek sesi duydunuz.

"Bunlar kesinlikle bizim çoçuklar"

"Evet" diye sırıttı Emma.

O abini her gördüğünde yüzünde çiçekler açardı. Bu seni de mutlu ederdi.

Yanlarına ulaştığınızda durdunuz. Bu gün yalnızca Drakenle Mikey değil başka erkeklerde vardı.

Hep tanışmak istediğin çoçuklar.

Derin nefes alarak ilerledin. Artık soğuk yapına alışmıştın. Her olaya sakin yaklaşman seni şaşırtmıyordu.

"Ahh merhaba Emma ve diğeri"

tebrikler, yeni trip yeme görevin başarılı.

"Merbaha" Emmayla aynı anda söylediniz.

Herkese tek tek baktın. Siyah saçlı ve vampir dişli çoçuk, gözünün altında beni olan ve boğazında kaplan dövmesi olan çoçuk, mor saçlı ve küpeli çoçuk, kafasında yara izi olan hepsinden daha kilolu bir çoçuk daha. Hepsini çok iyi tanıyorsun ama kendini ele veremezsin.