Tokyo卍Revengers • FEELS •

𝟹𝟸. ʟᴏᴠᴇ ᴡᴀʏ

𝘉𝘦𝘯𝘪𝘮𝘭𝘦 𝘰𝘺𝘶𝘯𝘭𝘢𝘳 𝘰𝘺𝘯𝘢𝘥ı𝘯
𝘒ı𝘳ı𝘭𝘥ı𝘬𝘵𝘢𝘯 𝘴𝘰𝘯𝘳𝘢 𝘵𝘰𝘱𝘭𝘢𝘥ı𝘯
𝘈𝘺𝘯ı 𝘰𝘭𝘮𝘢𝘥ı
𝘚𝘦𝘯 𝘩𝘢𝘵ı𝘳𝘭𝘢𝘮𝘢𝘻𝘴ı𝘯, 𝘣𝘦𝘯 𝘶𝘯𝘶𝘵𝘮𝘢𝘮
𝘕𝘢𝘴ı𝘭 𝘺𝘢𝘯𝘥ı𝘮
𝘠ü𝘳𝘦ğ𝘪𝘮 𝘬𝘢𝘯𝘥ı 𝘴𝘢𝘯𝘢
𝘉𝘪𝘳 𝘶𝘮𝘶𝘵 𝘢𝘷𝘶𝘯𝘮𝘢𝘺𝘢

.

.

Duyduğun motor sesi ile kala kaldığın yerden kafanı çevirdin. Kulakların seni yanıltmamıştı. Mikeyin Babusuydu.

Yavaşca motorunu park etti ve indi. O kafar rahat davranıyordu ki sinirlerini bozdu.

Zaten şu an kendine yeterince sinirlisin birde üstüne en çok üzdüğün adam karşına geliyor.

Aynı yavaşlıkla sana yaklaştı ve tam karşında durdu.

"Lora"

Hiçbirşey söylemeden kafanı kaldırıp ona baktın.

"Kızgın mısın?"

Duygusuz suratı ile sorusunu yanıtlamanı bekliyordu.

"Bu defa sizinde fikrinizi aldım, onları çeteden kovduğum için beni suçlayamazsın"

"Kimseyi suçlamıyorum"

Yüzüne odaklanmıştı ama sen onunla göz göze gelemeyecek kadar suçlu hissediyordun. Nihayet Hanma ile ilgili herşey bittiğinde tekrar Mikeye dönmek kolay olacak sanmıştın.

Öyle değilmiş. Kırdığın çoçuğa bi anda ben geri döndüm, beni kabul et ve kaldığımız yerden devam edelim diyemezsin.

"Burda tek suçlu var o da benim"

"Bu ne demek"

Cevap vermedin. Dayanamadı ve sana yaklaşıp ona bakman için çeneni yukarı kaldırdı.

"İlişkinizi bitirdiniz mi?"

"Evet"

"Anlaşıldı"

Elini senden çekti. O kadar küstahça söylemişti ki son kelimesini, patlamaya hazır sinirlerin daha fazla dayanamadı.

"Ne anlaşıldı Mikey?"

Sinirden deliye dönmüş suratınla yüzüne baktın.

"Neden bu kadar kızgın olduğun anlaşıldı. Aranızdaki şeyi bitirmişsiniz işte, buna üzülmüşsün ama üzüntün sinire dönüşmü-"

Cümlesini yarım bıraktın yüksek tonlu sesinle.

"Hisslerim hakkında konuşmaya kalkışma bile. Hiçbir halt bildiğin yok"

"Anlat o zaman. Bana ne haltlar döndüğünü anlat"

Bunu ona anlatmak çok zordu. Senden nefret etmesi yada yüz çevirmesi gerektiği halde hala seninle konuşuyor. Sorunu ne onun?

"Hiç moodunda değilim şu an Mikey"

Alaycı bir ses çıkardı.

"Hisslerin söz konusu olduğunda hep böyle kaçtın, biliyor musun?"

Daha fazla dayanamadın.

"Evet biliyorum ben bir korkağım"

Bağırıyordun delirmiş gibi.

"O kadar korkağım ki, sana abime yada emmaya zarar gelecek diye götüm tutuşuyor. Acaba bu gün hangi arkadaşımız ölücek diye korkuyorum. Acaba yarın kimin cenazesine katılmamız gerekecek diye düşünüyorum"