Tokyo卍Revengers • FEELS •

𝟸𝟻. ᴡʀᴏɴɢ ᴡᴀʏ

𝘖𝘩, 𝘥𝘢𝘳𝘭𝘪𝘯𝘨, 𝘢𝘭𝘭 𝘰𝘧 𝘵𝘩𝘦 𝘤𝘪𝘵𝘺 𝘭𝘪𝘨𝘩𝘵𝘴
𝘕𝘦𝘷𝘦𝘳 𝘴𝘩𝘪𝘯𝘦 𝘢𝘴 𝘣𝘳𝘪𝘨𝘩𝘵 𝘢𝘴 𝘺𝘰𝘶𝘳 𝘦𝘺𝘦𝘴

.

.

Toman ve Valhalla kavgasından beri hiç toplantı yapmamıştınız. Bu ilkti.

Herkes burdaydı. Akşam saatleri, tapınakta tüm Tokyo Manji çetesi toplanmıştı.

Toplantı sırasında Takemichi Hanagaki yeni 1ci bölük başkanı olarak adandı.

Ve Savaşta kaybeden Valhalla çetesi Tokyo Manji çetesine katıldı. Liderleri olan Hanma Shuji yeni bölük olan 6cı bölüğün başkanı olarak atandı.

Artık Tomanın bi parçası oldular. Yani onlar öyle sanıyor.

Toplantı sırasında Hanmanın sana bakarak nasıl küstahca sırıttığını gördün. Ama buna sinirlenemezdin. Çünkü aklında onun için planların vardı.

Draken öne çıktı ve bağırdı.

"Toplantı bitti, dağılabilirsiniz millet"

Herkes kendi arasında konuşma yaparak tapınaktan uzaklaştı. Hanme ve çetesi ayrılmadan önce son kez sana baktı ve dudakaltından "görüşürüz" diye mırıldandı. Göz kırpmayıda ihmal etmedi.

Buna da tepkisiz kalmayı tercih ettin.

Tapınakta yalnızca Mikey, Draken ve sen kalmıştınız.

Abinle Mikeyin arası hala biraz gergindi ama hiçbiri bunu konuşmuyordu.

"Eee nereye gidiyoruz?"

Mikey sessizliği bozdu.

"Bilmem, benim uykum yok, şehri dolaşabiliriz"

Draken onu yanıtladı.

O sırada telefonuna gelen bildirim sesi ile telefonunu cebinden çıkardın.

*bilinmeyen numara*

00:23
tapınağın aşağısında
çalılıkların orda seni bekliyorum.

Kimin yazdığını zaten biliyorsun. Telefonu tekrar cebine koydun.

"Ben bu akşam size katılmıyorum çoçuklar, ikiniz takılın"

İkisininde dikkatini kendi üzerine çektin.

"Bir sorun mu var?"

Abin sorgulayıcı bakışlarla sana baktı.

"Hayır sadece şehri dolaşmak istemiyorum"

"Sen bilirsin"

Draken elini Mikeyin omuzuna koyub onu yanında götürdü. Mikey başını çevirip sana baktı, sanki 'iyi misin?' diye sorurmuşcasına.

Ona bir gülümseme sundun 'endişelenme' diye cevap verirmişcesine.

Rahatladı ve kafasını önüne çevirdi.

Bir sürü ikisininde uzaklaştığından ve motorlarının sesini duyduktan sonra, sakince tapınağın aşağısına indin.

Çalılıklar az ötedeydi. O kadar çoklardı ki içinde uzun boylu birisi bile rahatlıkla saklanabilirdi.

Tekrar telefonunu açıp yeni mesaj gelmiş mi diye kontrol ettin, çünkü etrafta kimse yoktu.

Telefonuna bakarken, bi anda bir el ağzını kapattı ve çok hızlı bir şekilde seni kendine çekti.