Tokyo卍Revengers • FEELS •

𝟺𝟹. ᴡʜᴀᴛᴇᴠᴇʀ

𝘋𝘰𝘯'𝘵 𝘴𝘢𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘯𝘦𝘦𝘥 𝘮𝘦 𝘸𝘩𝘦𝘯
𝘠𝘰𝘶 𝘭𝘦𝘢𝘷𝘦 𝘢𝘯𝘥 𝘺𝘰𝘶 𝘭𝘦𝘢𝘷𝘦 𝘢𝘨𝘢𝘪𝘯
𝘐'𝘮 𝘴𝘵𝘳𝘰𝘯𝘨𝘦𝘳 𝘵𝘩𝘢𝘯 𝘢𝘭𝘭 𝘮𝘺 𝘮𝘦𝘯
𝘌𝘹𝘤𝘦𝘱𝘵 𝘧𝘰𝘳 𝘺𝘰𝘶

.

.

Tokyoya döneli 5 ay olmuştu. Bu süreçte dükkanın danışmanlığını yapmış ve satış işleriyle ilgilenmiştin.

Çoğunlukla müşterilerle ilgileniyor, konuşuyor ve dükkan için alınacak şeyleri hallediyordun.

Draken ve İnupi ile birlikte yaşamak rahattı. Alışmıştın bile.

Her akşam işleri bittikten sonra birlikte yemek masasına oturur, hafta sonları film geceleri düzenler ara sıra da arkadaşlarınızla buluşur vakit geçirirdiniz.

İnupi sana dükkanın arabası ile araba sürmeyi öğretmişti.

Dtresli bir dönemdi ama öğrenmiştin. İnupiyi delirtmene çok az kalmıştı, neyse ki sana karşı çok sabırlıydı.

Bir keresinde yine gaz ile debriyajın yerini karıştırmıştın ve az daha kaza yapıyordunuz.

Bu yüzden arabalar çok olan yollarda sürmene izin vermiyordu. Sadece büyük ve boş alanlarda.

Draken iş saatlerinde (malzeme almak için sizi ustaya gönderdiğinde) araba ile oyun oynadığınızı öğrendi ve ikinizide azarladı.

O zamandan beri ikinizi birlikte dışarı çıktığınızda size araba vermiyor.

Hoş, zaten araba kullanmak motor kadar zevkli değildi.

Hayatınız güzel ve neşeli geçiyordu.

Bu sene 17ci doğum gününde sana uzun zamandır istediğin pianoyu almışlardı.

Eskiden motor aldıkları gibi.

Ama bu defa farklıydı.

Bundan bir kaç gün sonra ise Draken sana gelmiş ve serseriliğe geri dönmek istediğini söylemişti.

Şok olmuştun. Herşey bu kadar güzel ve huzurluyken neden bunu istiyordu ki?

Brahman diye bir çetenin lideri ile görüşme yapmış ve onu henüz resmi olmayan bir şekilde çeteye kabul etmişler.

Onu sadece onun yanında olduğunu ve birşeyler ters giderse mutlaka sana anlatmasını söyledin.

Onun aksine serseriliğe tekrar dönmeyi düşünmüyordun.

Şimdi yaz yeni girmişti ve hava cıvıl cıvıldı.

Tokyo da yılın en sevdiğin zamanlarıydı.

İnupi ile birlikte eve alış veriş yapmak için markete gidiyordunuz.

Araba olmadan.

Sen beyaz kısa etek, o da aynı renkte tişört giymişti.

Azcık uzanan açık renkli saçlarını omuzlarından sarkıtmıştın. Aynı şekilde İnupinde saçları uzamıştı.

Takemichiden senin uzun saçlı erkekden hoşlandığını duyduğundan beri uzatıyordu.

Uyumlu gözüküyordunuz.

Dükkanın ihtiyaçları hakkında konuşarak markete varmıştınız bile.

Marketten çıkan bir kaç liseli kız size bakarak sırıtmıştı ve yanınızdan geçmişti.

Neden öyle yaptıklarını anlamadan arkandaki kız grubuna baktın.

Bir tanesi size döndü ve bağırmaktan farksız olan ses tonuyla söyledi