Bölüm 9

3.5K 111 17
                                    



Masanın üzerinde duran telefon uzun uzun titremeye başladı. Bu aralar telefonu sürekli çaldığı için sessize almıştı, inatla çalmaya devam ederken oturduğu sandalyeden kımıldamadı. Telefonu açmayacaktı. Arayanın kim olduğunu biliyordu zaten. Nasıl olsa birkaç kere daha arayıp kapatacaktı. Alışmıştı.

Ceylan en son ablasıyla o konu hakkında konuştuğundan beri ne Giray'ın aramalarına ne de mesajlarına geri dönmüştü. Gerek yoktu, Giray burdan gittikten sonra Ceylan'ı unutacaktı.

Sıkıntıyla iç çekti. Işığı sönen telefonuna baktı, kapanmıştı. Arayanın kim olduğuna bakmakla bakmamak arasında kendisiyle savaşırken yanına Ceren geldi.

"Yarın misafirlerimiz geliyor."

"Kim?" Kafasını ayakta duran ablasına çevirip merak dolu gözlerle cevap vermesini bekledi.

"Kaan ve ailesi gelecek."

Sıkıntıyla gözlerimi Ceren'den ayırıp karşısına çevirdi. Kaan'ın ailesi dediğine göre Giray ve annesi de gelecekti. Elinde olsa sonsuza kadar Giray'dan uzak durmak isterdi ama bu imkansızdı.

"Keşke bir günlüğüne yok olsam."

Ceren yanındaki sandalyeye oturdu. "Neden öyle konuşuyorsun?"

"Çünkü Giray'ı görmek istemiyorum."

"Giray'dan kaçarak bir yere varamazsın."

"Haklısın, belki de olmayacağını ona söylemem gerek." Ondan uzak durması gerektiğini nasıl söyleyecekti bilmiyordu.

Ceren kalkıp sandalyede oturan Ceylan'a arkasından sarıldı. "Üzülmeni istemiyorum."

Kederle gülümsedi. "Her iki durumda da üzüleceğim."

"Bana kızmıyorsun değil mi?"

"Kendimden kime kızabilirim ki eğer o gece..." Duraksadı, neredeyse ağzından kaçıyordu.

"Hangi gece?" Ceren meraklı gözlerle yüzüne baktı.

"Önemli bir şey değil. Yarın için hazırlık yapsak iyi olacak." Ceren'in başka bir soru daha sormasına izin vermeden bahçeden ayrıldı.

•••

Misafirler neredeyse gelmek üzereydi, Ceylan heyecandan bayılacaktı. Daha önce bu kadar gerilmiş miydi acaba? Sanmıyordu. Yazın sıcağına rağmen elleri buz kesmişti. Giray'ı görecekti, günler sonra. Ceylan'a hesap mı soracaktı yoksa vazgeçip onu görmezden mi gelecekti? Bu bilinmezlik dayanılmaz bir hâl alıyordu. Ceylan'ın heyecanlı hâli annesinin gözünden kaçmamış olacak ki kızına sordu.

"Hayatım bir problem yok değil mi?"

"Bunu da nerden çıkardın anne, gayet iyiyim." Zorla gülümsemeye çalışırken ne kadar komik göründüğünden habersizdi.

"Yüzün solmuş sanki senin rengin falan gitmiş, bana bak bakayım." Ceylan'ın yanına geldiğinde çenesinden tutup kendine çevirdi. "Yok yok kesin hasta oldun sen bu hâlin hiç iyi değil!"

"Bir şeyim yok anne iyiyim diyorum sıcaklardandır, birazdan bir şeyciğim kalmaz geçer." Bu kadar gerilmişken bir de annesinin üzerine düşmesi iyice sinirlenirini bozdu.  Sürekli gözü kapıya takılıyordu, eğer biraz daha gelmezlerse heyecandan bayılacaktı. Babası da sürekli saatine bakıyordu. Bunda abartacak ne var diye düşündü birkaç saniyeliğine, alt tarafı ablasının yeni ailesi yemeğe geliyordu. Sonra bu ailenin içinde Giray'da olduğu aklına gelince ondan sonsuza kadar kaçmasının imkansız olduğunu anladı. Ceren ve Kaan'ın olduğu her yerde karşısına çıkacaktı -hayatının sonuna kadar yalnız olamazdı elbet yanında başka kadınlar da görecekti, buna nasıl dayanacaktı bilmiyordu. Düşüncesi bile ızdırap denizinde yüzmesine neden oluyordu. O an hiçbir şey düşünmeyecek kadar sakin bir zihne sahip olmayı diledi içinden ve kapı sesi duyuldu.

AŞK YÜZÜNDEN +18 (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin