Bölüm 1

10.3K 207 30
                                    

Bugün AŞK YÜZÜNDEN'in ilk bölümünü yazalı tam 3 yıl olmuş. Üçüncü yıldönümüne özel tüm bölümleri yeniden düzenleyerek yayınlıyorum. Umarım keyifle okursunuz.:)

Ceylan, yatağının üzerinde uzanmış düşünüyordu. Acaba Türkiye'ye dönmekle iyi mi yapmıştı? Sonuçta ülkesinden İngiltere'ye boşu boşuna gidip orda kendine yeni bir hayat kurmamıştı. Şimdi kendini yeniden başa dönmüş gibi hissediyordu. İngiltere'deyken her şey daha iyiydi, ona iyi gelmeyen kalbini acıtan tüm kötü şeyler hafızasında eskisi gibi yer etmiyordu. Peki ya onu tekrar gördüğünde aslında hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu fark ederse? Ya nereye giderse gitsin, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin onu gördüğünde kalbi bir nehir gibi yine ona akarsa?

Hayır, bu olamazdı. En son dört yıl önce görmüştü onu. Dört yılda kendisi için neler değişmemişti ki, onda da değişmişti elbet. Peki ya bu sefer olur derse? "Neden gittin Ceylan, ben de seni seviyordum!" derse? Saçmalıyordu artık. Her şey değişti diye düşünmüyor muydu az önce? O halde tüm bunların ne anlamı vardı? Akışa bırakmaktan başka oluru yoktu. Unutmamıştı ama üzerinde bir tesiri kalmadığını da biliyordu artık. Zaten bunun olması için elinden gelen her şeyi yapmıştı.

Birden aklına İngiltere geçirdiği son günü geldi. Ne gündü ama. Hayatında hiç yapmadığı şeyleri yapmıştı. Ailesini, sevdiği her şeye arkasını dönüp gittiği İngiltere'de bile dört yıl boyunca ne kalbiyle ne de bedeniyle onun sevgisine ihanet etmişti. Ha aradı ha arayacak diye hep beklemişti, başka aşklarda teselli bulmak istediğinde bile. Ama o son gün eski Ceylan olarak dönmemeye karar verdi. O aptal, ondan çok uzaktayken bile sevgisine sadık kalabilen Ceylan olmayacaktı o. Belki de bunu zamanında yapmadığı için pişman olacaktı, kim bilir.

O akşam belki de ilk defa kendi için özenerek bir şeyler yapmıştı. Ceylan çirkin bir kadın değildi asla, kendini sevmiyor da değildi ama öyle süslenmeyi sevmezdi. Her şeyin sadesini severdi. Aynaya baktığında kendini tanımayamadı ilk başta. Gözleri farklı bakıyordu sanki. Kendini daha genç ve daha güzel bir kadın olarak hissediyordu. Aynadaki görüntüsüne gülümsedi. Ne güzel yakışıyordu ona gülümsemek. Bir an kendisine kızdı. Sevdiği adam onu sevmemiş olabilirdi, yanlış bir erkeği de sevmiş olabilirdi, peki neden bunca yıl kendine acı çektirmişti? Kesin kararlıydı artık buraya geldiğinde onu unutamamıştı, ama döndüğünde unutmuş olacaktı. Kendine inanıyordu.

Dolabında bu gece için uygun bir kıyafet bulamamıştı. Aklına ev arkadaşı Hope'un dolabına bakmak geldi. Kesinlikle aradığı şey onun dolabında olmalıydı. Hope kıyafet işinden gerçekten anlardı, nerede ne giyeceğini iyi bilirdi bu yüzden Ceylan'ın bu geceye uygun kıyafet bulabileceği tek yer onun dolabıydı.
Hope'un resmen her tarz için farklı dolabı vardı. Ceylan 'Gece dolabı'nı -Hope böyle derdi- incelediğinde bu gece için ne giyeceğine karar veremedi. Hepsi birbirinden güzel ve seksiydi! Tanrım, bu işi nasıl halledecekti? Tekrar bir göz gezdirdi ve gözüne ince ip askılı, hafif dekolteli mini bir saten elbise kestirdi. Kesinlikle tarzı değildi, başka bir zaman olsa uzak duracağı tek elbiseydi belki ama işte bugün bu elbiseyi giyecekti.

••

Gece kulübünden içeri girdiğinde kendisini tuhaf hissetti. Böyle yerlere daha önce hiç gelmemiş değildi, Türkiye'de de burda da daha önce defalarca gelmişti ama ilk defa tek başına geliyordu. Bu durum biraz garip geldi ve kendi kendine gülmeden edemedi.

Bar taburesine oturup barmenden sert bir şeyler istedi, artık ne olursa. Alkolle arası fazla iyi değildi, hafif şeyler içmeyi severdi. En son 'gerçekten' lise mezuniyetinde alkol almıştı, onun da sabahında hiçbir şey hatırlamıyordu. O yüzden alkolle arasına hep bir mesafe koymuştu.

AŞK YÜZÜNDEN +18 (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin