8; victims of traumatic lives.

95 24 3
                                    

ambulans gelmişti.

yoongi sakinleşmiş gibiydi ki, kendisine yaklaşan hemşireleri görünce tekrar agresifleşmiş ve biraz zorluk çıkarmıştı. fakat en sonunda onu zapt ederek sakinleştirici bir iğne yapmışlar, sonrasında da yeniden merkeze götürmüşlerdi. şu an hâlâ uyuyor olmalıydı, taehyung da hoseok'un odasında oturuyordu ve stresinden bacağını sallıyorken, doktor da çatık kaşlarıyla kendisine bakıyordu ve aralarındaki gergin hava hissedilmeyecek gibi değildi. ikisi de sessizliği bozarak bir şey söylemiyorlardı, soğuk savaş hâlindeymiş gibi davranıyorlardı. en sonunda bu sessizlikten daralmaya başladığını hisseden taehyung cebinden sigara paketini çıkarmış ve ona uzatmıştı.

"ister misin?"

hoseok bir dal almış ve çekmecesinde duran zipposuyla sigarasını yakıp, ona bakmıştı. "bak taehyung, seninle neredeyse bir senedir tanışıyoruz ve bilirsin ben seni severim, sayarım."

"biliyorum hyung," dedi sakince.

"sen de biliyorsun ki zaten yoongi istediği zaman buradan çıkabilir, sorun senin onu çıkartman değil. belki sen onunla duygusal bir bağ kurdun ve bir şeylerin farkına varmak istemiyorsun ama o hasta. anlıyor musun? gerçekten hasta ve iyileşme belirtisi göstermeden hayata karışması bugün olan olaylar gibi sonuçlar doğurur. sen bu riski alarak ona zarar verdin. sana kızmıyorum ama yaptığın sorumsuzca bir hareketti. sadece bunu anlamanı istiyorum."

bir sigara da kendisi yaktı ve bu süreyi kafasını toplamak için kullanmaktı asıl amacı. çaktırmasa da yoongi'nin o hâlinden çok etkilenmişti, hâlâ kendine gelememişti aslında. haklı olduğunu biliyordu ama işlerin bu noktaya geleceği hiç aklından geçmemişti. nereden bilebilirdi ki?

"haklısın, özür dilerim. sorumsuzca davrandım ama ben de çok korktum." diye mırıldandı boğuk çıkan sesiyle. "ona bir şey olacak diye korktum. sadece ona iyi geleceğini düşünmüştüm bugün gittiğimiz yerin. ne bileyim, farklı bir yerde olmak veya sessiz sakin bir yerde birer kahve içip temiz hava almak ona da iyi gelir, zihnini tazelemesini sağlar diye düşündüm. ben işlerin bu noktaya geleceğini aklımın ucundan bile geçirmedim. bilseydim asla götürmezdim onu hyung, yemin ederim."

derin bir nefes aldı hoseok. "dediğim gibi, senin de kötü bir niyetinin olmadığını biliyorum. açık konuşmamı ister misin?"

kafasını salladı esmer tenli. "konuş. söyleyeceklerini kaldırabilirim."

hoseok tam dudaklarını aralamış ve konuşacakken telefonunun çalmasıyla arayana baktı ve ayağa kalktı. "üzgünüm, bunu açmam gerekiyor. sen bekle burada, hemen gelirim." ardından telefonunu alarak hızlıca odasından çıktığında taehyung yalnız kaldı basık tavanlı odada.

bakışlarını öylesine etrafta gezdirdi ve sıkıntıyla sigarasını içmeye devam ederken masanın üstünde duran mavi kapaklı dosyadaki isim çarptı gözüne.

hasta dosyası, min yoongi.
yatış tarihi kasım 2019.

hasta doktor ilişkisini çiğneyeceğini bilse de merakı daha ağır bastığı için, seri bir hareketle ayağa kalmış ve dosyanın kapağını açarak içindekileri kısaca okudu.

çok uzun olduğunu fark edince şimdi okumanın mantıksız olduğunu düşündü ve telefonunun kamerasını açarak iki sayfanın fotoğrafını çekti. yaptığının yanlış olduğunu çok iyi biliyordu ama bugünkü hâli aklına geldikçe meraklanmasına engel olamıyordu. en azından bir şeyleri bilmesi, onun yanındayken daha dikkatli davranmasını sağlayabilirdi. tetikleneceği davranışlardan uzak dururdu.

dosyayı kapatarak bir şey olmamış gibi sandalyesine oturduğunda eş zamanlı olarak kapı açılmış ve hoseok girmişti içeriye. "kusura bakma taehyung, acil olduğu için açmam gerekti. seni de beklettim."

traumatisme, taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin