8. BÖLÜM: SESSİZLİK

19 4 3
                                    

"Ne yapıyorsun öldürecektin çocuğu?" dedi Bora.

"Ne yapayım bıraksaydı!"  dedim. "Bırakın dediniz bıraktım:) Hem ayrıca sen karışma!" Ada güldü;

"Kız haklı, bırakın dediniz bıraktı işte :)" Sırıttım. Yiğit elinde toz varmış gibi ellerini birbirine çarpıştırdı. Tozları silmek istiyordu.

"Tamam. Şu işe odaklanalım o halde." dedi Yiğit.

"Evet." dedi Can. Yiğit bir şey arar gibi etrafa bakındı. Selin;
"Ne arıyorsun?" diye sordu ama Yiğit duymadı. Yiğit aradığı şeye odaklanmıştı. Bu sefer ben sordum.

"Yiğit ne arıyorsun bize de söyler misin lütfen?!" Yiğit durdu, aradığını bulmuş gibiydi.

"Bekle!" dedi." O zaman bulmak için az zamanımız var!"

"Neyi?" diye ekledi. Cevap vermedi, heyecanla bize doğru döndü. Ne aradığımızı bilmeyen ben sordum,

"Artık ne olduğunu biri bana söyleyecek mi?!" Emre cevapladı beni,

"Bak şimdi Aselcim olay şu, bir mezarlık var ve kimse yerini bilmiyor, bu yüzden az zamanımız varmış ve hemen yola koyulmamız gerekiyormuş." İçim rahatlamıştı. Peki ama neden mezarlığı biz buluyorduk? Sadece kulübe için gelmemiş miydik?

"Içim rahatladı Emre, teşekkür ederim vallahi." Ama bir şey eksikti. Neden sorusu içimde kalsın istemedim. Atıldım hemen;

"Peki ama neden neden mezarlığı bizim bulmamız gerekiyor?" Hepsi durdu. Bora şöyle dedi yine tavrı ukalaca ve dalga geçerek;

"Bilmiyorum,ufaklık, orası Yiğit'e kalmış."

"Bana ufaklık demeyi kes!" Bora güldü. Sude,

"Kızla dalga geçmeyi bırak, yoksa neler olacağını birazdan görebilirsin!"

"Aaa tamam o halde gülmeyi kesmeliyim, özür dilerim güzellik:)" dedi Bora hala tavrı dalga geçer gibiydi ve sinirlerimi bozuyordu.

"Güzellik de demezseniz:)" dedi Sude kendisine edilen iltifatı kabul etmeyerek. Ada olayı dağıtmak için,

"Eee Yiğit ne yapıyoruz?" devam etti Selin "Geminin kaptanı sensin sen nereye dersen biz oraya."

Emre onaylar gibi kafasını salladı. Can da katılarak,

"Evet Yiğit hadi artık konuş da biz de bilelim kafandakileri." Yiğit durgundu yine. Cevap vermedi. Kızlarla sohbet etmeye başladık. Can, Emre ve Bora konuşuyor, Yiğit yine düşünüyordu elbette. Kızlarla oradan buradan sohbet ederken bir çıtırtı duyuldu. Sanki kulübenin tahta parkelerinden gelir gibiydi. Kafamı girişe döndürdüğümde ödüm kopacak gibiydi. Birisi içeri girdi sandık ama kimse yoktu. 5 dakika sonra içeri bir şeyın girdiğini hissedip kafamı tekrar çevirdiğimde bir köpek olduğunu gördüm. En azından kötü bir şey degildi. Olsun, belki bize yardımcı olurdu, bize 9. Kişi olur, dost olurfu belki. Ada önce geri çekildi. Sonra köpeğe yaklaştı sevmek için. Elini uzattı korkarak. Köpekten ses gelmiyordu. Sevmişti belli ki.

"Bu köpek bizim olsun mu?" dedi küçük çocuk gibi Ada.

"Bence olur. Dost olur hem bize." dedim. Emre Yiğit'e döndü. Ondan cevap bekler gibi,

"Bence olmaz. Ya köpek başkasınınsa, ya kaybolmuşsa!" dedi Yiğit Emre'nin cevabını karşılayıp. Suskunluğunu bozmuştu sonunda. Emre'de onun gibi düşünüyordu. Onayladı Yiğit'i.

VEE BÖLÜM BİTERR... ARKADAŞLAR BENCE GÜZEL OLDU VE SİZLERİ ÇOK MU BEKLETTİK? GALİBA BİRAZ ÖYLE OLDU. 3. BÖLÜM'DEN SONRA KİMSE OKUMAMAYA BAŞLADI LÜTFEN DEVAM EDİN OKUMAYA DIĞER BÖLÜNLERDE GÖRÜŞÜRÜZ.😊

KAYIP MEZARLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin