"Kandırmışlar seni.."

374 14 25
                                    

1302

Karaman Beyliği: Erkek
Kayı Beyliği: Kadın
Menteşe Beyliği: Kadın
Hamit Beyliği: Erkek

Genç kadın, gözlerinden de belli olan bir yorgunluk içinde otağa girdi.nİçeride ağabeyi Karaman ile Hamit, ablası ise Menteşe vardı. En baş uçta da Osman Gazi duruyordu.

Osman'a bakarak;
"Neler oluyor burada?" dedi. Kesinlikle böyle bir şey beklemediği belli oluyordu.

Osman Gazi, ayağa kalkıp Aliyye'nin yanına doğru gitti.

"Tam da zamanın da geldin." dedi.
Daha sonra kulağına eğilerek sessizce konuşmaya başladı.

"Hepsi, beyleri ile geldiler. Beyleri diğer çadıra aldım ama onları boş bırakmamak için bende yanlarında durayım, dedim."

Durumu anlamış olacak ki aynı sessizlik içinde:
"İyi yapmışsın,sen şimdi beylerin yanına git. Burayı da bana bırak."

Osman Gazi, başıyla onayladı ve otağı dan ayrıldı.

"Sizleri karşılayamadığım için kusura bakmayın. Obanın dışındaydım. Umarım sizi çok fazla bekletmemişimdir."

"Sorun yok, Aliyye. Şimdi sen geldiğine göre artık başlıyabiliriz."

Aliyye, az önce Osman'ın oturduğu yere geri bağdaş kurup oturdu.

"O zaman buyrun, bana ne diyeceksiniz."

"Ne?"

"Obama gelen 3 kardeşim olduğuna göre önemli bir şey olucaktır mutlaka. Buyrun, söze başlayın." diyerek onlara müsaade verdi.

"Aliyye, biliyorsun babam öleli neredeyse 4 yıl oldu." diyerek söze başladı Karaman.

"Evet? Bunu benden daha iyi bilen birisi olduğundan da şüpheliyim."

"Ve bildiğin üzere de babamın varisi olarak rolü ben aldım."

"Sen mi aldın?" garipsemiş gibi bir hâli vardı.

"Bir dakika, bizim Aliyye ile konuşacağımız konu bu değil ki."

"Ne karıştırıyorsun sen Karaman?" diyerek gözlerini kıstı, Menteşe.

Ortam gerilmişti.

"Sözlerini bitir, ağabey." dedi sakin bir şekilde.

"Ben Karaman Beyliği olarak, diğer kardeşlerimiz ile görüştüm. Siz üçünüz hariç diğer herkes bana onay verdi."

"Ne onayı?" diye tek kaşını kaldırdı.

"Eğer Anadolu'yu tehdit eden bir tehlike olursa hepimiz benim başkentim olan Konya'da buluşacağız."

"Bu mu yani? O zaman bize neden gelecek kurban bayramında hazırlık için o kadar telaşlıydın?" dedi Hamit.

"Bunun arkasında bir iş var, baksana şimdiden kıvırıyor." dedi Menteşe.

Aliyye, sessizliğini korumuştu.

"Bu ya aramızdan biri ya da başka bir ülke gibi-" Sözünü kesen şey, hiddetle kalkan Aliyye olmuştu.

"Sen ne demeye çalışırsın, ağabey?" dedi. Her kelimesine ayrı ayrı vurgulamıştı.

"Yani eğer, bizler sizleri Anadolu'ya karşı tehlike olarak görülürse, öldürülecek."

"Yani bu sadece bir saçma karara bağlı, öyle mi?"

"Bu saçmalığı herkes kabul mü etti yani?" dedi Menteşe.

"Aynen öyle, siz hariç herkes kabul etti."

"Bu saçmalığı siz kabul ettiniz mi bilmem ama ben hayır diyorum."

"Bende."

"Bende, öyle." dedi Hamit.

"Peki ya neden kabul etmiyorsunuz?"

"Sana şöyle anlatayım, ağabey..Diyelim ki tüm herkes kabul etti. Büyük ihtimalle sadece Dulkadir,Ramazan, sen ve Germiyan ikizlerinin konuşma hakkı olucak. Çünkü şu anda Anadolu da güçlü olanlar o. Yine her zaman ki gibi diğerlerine konuşma hakkı verilmeyecek. Bu çok bariz bir şey. Sende o toplantılar senin Başkent'inde yapıldığı için sen yönetmek istiyeceksin. Bu da en son kararın senin kararın olucak. Yani bu da demek oluyor ki bizleri öldürüp, tekrar babamın sahip olduğu topraklara hükmetmek istiyorsun."

"Bu durumda da haksızlık yapmış olucaksın." dedi Hamit.

"Ve şu anda Anadolu dışında toprakları olan tek kişi benim. Yani bunun yanında bizim topraklarımızı da almış olucaksın."

Ortamda derin bir sessizlik olmuştu. Sadece nefes alma-verme sesleri vardı.

"Bir daha da Dulkadir ile Ramazan ikizlerinin senin kandırmasına izin verme. Çünkü bu sen değilsin."

"Eğer böyle bir şey olmuşsa Karaman abi, onlara karşı bir duvar koy." dedi Hamit.

"Sizlerinde daha söylüyeceğiniz bir şey var mı?"

"Karaman sırf bizleri buraya toplamak için yalan söyledin. Hadi bunu da açıkla."

-"Size eğer böyle bir toplantılardan bahsetseydim, konuşmayı bile kabul etmiyecektiniz. Değil mi?"

"Evet."

"Evet."

"Evet."

"Başka bir şey var mı?"

Bir kaç dakika beklediler sessizlik içinde.

"O zaman bu saçma toplantıyı burada bitiriyorum. Saat geç oldu. Bugün misafirim olun. O kadar uzun yoldan geldiniz."

"Emin misin, Aliyye? Sana zahmet vermeyelim." dedi Menteşe.

"Aynen, bence de biz gidelim."

"Buraya kadar gelmişsiniz de zahmet olmamış, şimdi mi olucak?"

"Eh!Orası da doğru ama-"

"O zaman kalıyorsunuz."

𝐆𝐞𝐜̧𝐦𝐢𝐬̧ 𝐕𝐞 𝐒̧𝐢𝐦𝐝𝐢 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬-𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin