𝐆𝐞𝐜̧𝐦𝐢𝐬̧ 𝐕𝐞 𝐒̧𝐢𝐦𝐝𝐢 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬-𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬

"Bilmediğimi mi sanıyorsun?!"

Mekanlar Boyutu, Ölüler Diyarı

Osmanlı İmparatorluğu: Kadın
Alman İmparatorluğu: Erkek
Fransız İmparatorluğu: Erkek
Büyük Britanya İmparatorluğu: Erkek
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu: Kadın

"

SEN DAHA KENDİN BİR ŞEY YAPAMIYORDUN!
NE BU ARTİSLİK?" dedi sinirle.

"OSMANLI BANA SESİNİ YÜKSELTEMEZSİN." dedi Alman.

"HASSİKTİR GİT LAN! BİR DE YANIMA GÖTÜ KALKMIŞ BİR ŞEKİLDE GELİYOR!"

"BANA GELİP KENDİNİ BU ŞEKİLDE SAVUNMA!"

"KENDİNİ SAVUNMA MI? YANLIZ SEN VE  AVUS-MACAR NEREDEYSE ETKİSİZ ELEMANDINIZ. HİÇ BİR BOK YAPMADINIZ LAN? SONRADA KENDİNİ SAVUNMA MI!?"

"HİÇ BİR ŞEY YAPMADIK MI?"

"YAPTIN MI Kİ? SÖYLESENE! NE YAPTIN SAVAŞTA?"

Ortamda derin bir sesizlik oldu.

"Cevap yok! Velede bak bir de gelmiş bana kendini savunuyor."

"Ne oluyor lan?" dedi Brit. Onun arkasında ise  Fransa ve Avus-Macar vardı. Daha yeni boyuttan çıkmıştılar.
"Sesleriniz daha boyuta kapı açmadan duyuluyor!"

"Bir şey yok" dedi Alman.

"Bir de bir şey yok diyor!"

"Neden bağırışıyordunuz?" diye içeri girdi Avus-Macar. Hemen Alman'ın yanına, koltuğa oturmuştu. Osman, sinirden ellerini saçlarına geçirdi. Bu durum sinirlerini bozuyordu.

"Bakıyorum da birileri keçilerini kaçırmış!"

+"Evet kaçırdım. Var mı diyeceğin?" diye Fransa'nın üzerine doğru yürümeye başladı.

"Osman, haddini aşıyorsun!" diyerek ayağa kalktı Alman.

Aliyye olduğu yerde durdu.
Bu sikik kafalı ona ne diyordu?

"Bunu bana kendini güçlü sana küçük bir bok parçası mı diyor?"

"Ne?"

Arkasını döndü. Şu anda yüzü Alman'a bakıyordu. Bu sefer yavaş yavaş onun üzerine yürümeye başladı.

"Kendini en güçlü zanneden, hiç bir şey bilmeyen, bir şey bile beceremeyen, kendi müttefiklerine ihanet eden, benim arkamdan iş çeviren, benim topraklarıma göz koyan, sadece sömürge den anlayan,  tek yaptığı iş konuşmak olan bir ülke mi söylüyor bunu?
İlk önce kendi hatalarına bak, sonra başkalarınkine."

Osmanlı Alman'ın tam karşısında durmuştu.
Alman ise bir kaç adım geri gitmişti.

"Ben hiç bir zaman senin topraklarına göz koymadım hem ben seni her zaman-"

"O lanet sesini ne zaman kesiceksin?" dedi soğuk bir sesle. Yüzünde 'Benden kaçın!' diyen bir ifade vardı. O mavi gözlerinde tek bir duygu bile yoktu.

"Osman, kes şunu. Bizleri rezil ediyorsun! Hem bizlee müttef-"

"Ben değildim, yöneticilerim sizin müttefiğinizdi."

"Sen neler saçmalıyorsun?
Alman-"  Sözünü kesen şey Aliyye'nin ona o soğuk mavi gözlerle bakmasıydı.

"Ayh! Kavga etmeniz ne kadar da eğlenceli.
Kavga izlemenin bu kadar eğlenceli olduğunu bilmiyordum."

"Frans, kes sesini." dedi Brit.

"Aranızdan biri." dedi gür bir sesle. Odada ki tüm gözler ona dönmüştü.
"Aranızdan biri bir daha böyle bir şey yaparsa, bu onu son görüşünüz olur." dedi.

Bu cümle açık bir uyarıdan başka bir şey değildi.

Aliyye, hiç bir şey söylemeden odadan çıktı.

"Ben böyle havalı çıkış görmedim." dedi Fransa.

"Sen bir kere de çeneni kapatmaz mısın?" dedi Alman.

"Üzgünüm ama sen Brit değilsin."

"O zaman o lanet çeneni kapat, Frans." dedi Brit.