Medya; Sovyet Azerbaycan Bayrağı
----------------
**/**/196*
Yer: Moskova
Sovyet Azerbaycan: Erkek
Sovyet Türkmenistan: Erkek
Sovyet Kazakistan: Erkek
Sovyet Belarus: Kadın
-----------------Genç Azerbaycan'ımız, bu sefer küçük arkadaşları ile uğraşmak yerine yatağına sırt üstü yatmıştı.
Ellerini birbirine kenetlemiş, karnının üzerine koymuştu.
Kafasını koyduğu beyaz kılıflı yastığa daha da yasladı.
Şu anda tam da hayatı sorgular bir hali vardı. Küçük arkadaşları, neredeyse bir saatti uyuyorlardı.Kendisinin galiba tek başına kalabildiği nadir zamanlardan biriydi..
Saf gibi görünüp davransa bile her şeyin farkındaydı aslında.
Kendisinin zorla burada tutulduğunu ve gözetlendiğinin farkındaydı..
Hem kendisi, hem de daha bu öğlen saatlerinde gelen kuzeni Türkmenistan gibi..Öğle yemeği vaktinde kuzeninin yanında bulunan askerleri de dahil sürekli onları gözetlemişti.
Bir şeyler olduğu belliydi.Türkmenistan, Azerbaycan en büyüklerden sadece biriydi.
Bugün hem askerler yüzünden hem de her yerde bulunan güvenlik kameraları yüzünden tetikteydi.Daha henüz aralarında bir konuşma geçmemişti.
Sanki Türkmen, ona karşı mesafesini belirtmişti. Büyük ihtimalle de kendisi böyle düşünmüştü.
Yine de aralarında ki soğukluğu, dedikoducu mahalle karıları bile fark ederdi.
Aklı bunlara takıldığı için de bir türlü uykusu gelmiyordu.Pozisyon değişikliğine karar vermiş olucak ki bu sefer sırtını kapı tarafına, yüzünü ise duvara dönmeye karar vermişti.
Gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı bile.
Vücudunun uyku ihtiyacı ile onu sardığını hissediyordu.
Tam uyku ile uyanıklık arasında iken odasının kapısının ard arda hafif bir şekilde tıklandığını fark etti.Bu sefer umursamamaya karar verdi.
Ne yani, en fazla ne olabilirdi ki?
Bayrağının kırmızı renginden bir tık koyu kırmızıdan uçlarına doğru mavi rengine geçen kısa saçlarını yastığına daha da yaydı.Gözleri, yavaş yavaş kapanırken kapının kolunun acı çığlığı odada yankılandı.
Altın gözlerini fal taşı gibi açtı.Bu gece vaktinde odasına gelen kişi de kimdi?
Askerlerden biri miydi?
Hayır, olmazdı.
Askerlerden nefret etse bile onlarla hiç laf dalaşına veya kavgaya girmemişti.
Bu yüzden de asker olamazdı.O zaman kimdi bu kapıyı açan?
Küçük arkadaşlarından biri miydi?Pozisyonunu korumaya devam etti, eğer aniden kendisine zarar verecek bir şey olursa anında atağa geçecekti.
-"Azer, uyudun mu?" diye bir erkek sesi duydu.
Azer, kaşlarını çattı.
Sesi böyle olan kimseyi tanımıyordu, tabii yeni gelen biri değilse..-"Türkmen?" uyku dolu sesi ile başını o tarafa çevirdi.
Türkmen'in odasına kadar gelmeyi beklemiyordu.
Hem her koridorda nöbet tutan askerlere nasıl yakalanmamıştı?10 yaşından küçük olan ülkeler vardı ve onların tuvalet ihtiyacı hariç ayakta kalmaları yasaktı.
Ama büyük ülkeler için de daha katı kurallar vardı.
Aynı zaman da daha katı cezalar..Aslında Azer, gelen kişinin Türkmen olmasına bir bakıma da sevinmişti.
Yakalanmamayı umut ederek yataktan doğruldu.-"Uyandırdım sanırım?" diye sordu Türkmen.
Azer, başını olumsuz anlamda salladı.-"Uyku tutmadı, hem seni bizimkilerden biri zannettiğim için de cevap vermek istemedim.." diyerek yanıtladı.
Türkmen, içtenlikle gülümsedikten sonra soru sorar mimikleriyle yatağı gösterdi.
Azer'de anlamış olucak ki yatağın kenarına kaydı, böylece yer açılmış oldu.
Türkmen kendisi için açılmış yere oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐆𝐞𝐜̧𝐦𝐢𝐬̧ 𝐕𝐞 𝐒̧𝐢𝐦𝐝𝐢 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬-𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬
Фанфіки𝐇𝐞𝐫 𝐛𝗼̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐲𝐞𝐧𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐡𝐚𝐭𝛊𝐫𝐚.. 𝐓𝐮̈𝐫𝐤𝐥𝐞𝐫.