Düğün SabahıArtık hazırdım .Kefenden gelinliğimi giydim, siyah dalgalı saçlarımı serbest bıraktım, üstüne tülden duvağımı attım .Avludan gelen ağlama seslerine inat uzunca gülümsedim.Heja ve Annem de arkamda durmuş ağlıyorlardı .
Kefenin eteklerini son kez düzelttim ardından onlara döndüm.Annem koşar adım gelip bana sarıldı.İçin için ağalarken gözyaşları omzuma döküldü.
Çalan kapı sesi bile onu benden ayıramadı.Kardeşim Eren içeri girdiğinde ben ona sarılmayı bıraktım.Annem yavaşça benden ayrıldığında Eren'in bükülmüş boynu bana doğru kalktı.
On sekiz yaşında daha genç bir delikanlı olan kardeşim ıslak ıslak bakan gözleriyle bana da hüzün getirdi.Ben yirmi bir yaşındayım. Ben ve Eren birbirimizi büyüttük .Ve ne o ,ne de ben bu kadar erken ayrılacağımızı hiç düşünmezdik.
"Abla,"dedi ağlayacak gibi.
Üstümdeki beyaz elbiseye baktı ardından yine gözlerime sonra koşup boynuma sarıldı."İstersen öldürüm o Argeş Ağa'yı."dedi kulağıma fısıldayarak.
Ondan kollarımı ayırıp saçlarını düzelttim."Kan dursun demedik mi ?Biz babamla abime benzemeyecegiz diye söz vermedik mi?Ne şimdi bu sözler ?"
"Ama abla sana kefen getirmiş bak üstüne !Dediğini yapacak seni dediği günde vuracak.Efsa Mardini ilk kez yanlış bir karar veriyorsun.Onunla evlenme."
Telaşlı halinden belli beni alıp burdan çıkarmak istiyor .Ama bilmiyor ki ablası bu yükün kefaretini ödemedikçe zaten yaşayamaz.
"Sen de bir Ağa olucaksın beni iyi dinle"dedim onunla abla kardeş değilde çoğunlukla anne ve oğul gibiydik.Bana bazen küçük annem bile der.
"Yeri geldiğinde aşiretin için öne çıkman gerekir.Bugün sıra bende Argeş 'i biraz olsun durdurmanın tek yolu bu evlilik."
Gözlerime takılıp durdu bir an ,sonra
"Evlilik değil sürgün .O seni bir Hazerani yapıp öldürecek"dedi acıyla."Belki de Mardini soyadının kanı Hazerani olmakla yıkanır."dedim . Manidar bir tonda çıkmıştı sesim .
Üstündeki takım elbisenin yakasını düzelttim.O ellerimi tuttu.
"Seni öldürdükten sonra bu kan davası yine devam edecek .Yani sen boşuna acılar çekmiş olucaksın.Gitme ,o adamın konağına gelin diye gitme !"
Yalvarır gibiydi.Yüzüne ellerimi sardım.
"Onu da halledeceğim.Göreceksin ölümüm boşa olmayacak.Ben bir Hazerani olarak ölürsem Mardini'lerin bir davası olmaz .Onun soyadıyla buna engel olabilirim."dedim tam olarak yapmak isteğimi anlayıp anlamadığını bilmiyorum .Ama hiçbir şey onu ikna yetmiyordu .Kesin olarak bildiği şey benim bu hikayenin bir yerinde öleceğimdi.
"Abla ,"dedi yine sarıldı.
Ona sıkı sıkı sararken bu sefer ben kulağına fısıldadım."Hazerani bizim yüzümüzden daha fazla incinmeyecek tamam mı?"
Eğer bir hata yapar da Argeş 'e silah çekerse Argeş asla acımaz .Durup kim diye beklemez .Herkesi korumam gerek ama Eren 'i herkesten daha fazla korumalıyım.Çünkü o bu evin en masumu.Ve benim en kıymetlim.
O şimdiye kadar hiç kan görmedi.İzin vermedim vermem de...
"Sen onun yaralarını sarmaya gidiyorsun"dedi bir anda.
Bütün bedenim titredi.Geri çekilip ellerimi duvağıma kaldırdım kardeşime bakarken indirdim.Eren yüksek bir sesle devam etti :
"Ama o senin yaralarını daha da kanatacak."Ciğerlerime dolan hava canımı yaktı .Söylediği sözler sır değildi .Ama sadece bu odadaki dört kişi bu kadarını tahmin ederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYLERBEYİ HAZERANİ
General FictionEl değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin...