Merhabalarrr ❤️ iki bölüm üst üste demiştim buyrun bu da kesitin içinde olduğu ikinci bölüm ❤️Oy sınırı 500 ❤️
Yorum 500 ❤️Yeni bölüm sınır dolduktan sonra gelecektir ❤️
Ve arkadaşlar,gelecek bölümün kesitini Wattpad üstünden değil yeni açtığım Instagram hesabımdan paylaşacağım .❤️
Instagram hesap adı ; rozavera1
♣️
EREN MARDİN'İN DİLİNDEN
Anne.
Hani insanın bir annesi olur ya böyle onu sevip sarmalayan meleği ,ben yani biz ablamla, annemizi doya doya sevemeden kaybettik.
Annem bir gece vakti ansızın hayatımızdan çıktığında en büyük korkum ablamın halâ yaşıyor oluşuydu.
Ne feci değil mi?Bir çocuğun çok sevdiği annesinin ölümünü bir kenara bırakıp , aklı yerinde olmayan ablasının yaşıyor olmasına üzülmesi.
Ama buna sevgi denir.
Seven bilir,bazen sevdiğinin yaşarken çekeceği acıları düşünürde ölmesini dilersin.Ablam annemin öpmeleri ile babamın dayaklarını bir sanırken annemin gidişi elbette bana daha fazlasını düşündüremezdi .
Ben onu babamın ,abimin ya da dışardaki insanların acımasızlığından koruyamazdım.Çünkü çocuktum ,korkak bir çocuk.
Ama ablam annemin ölümüyle birlikte değişmeye başladı.Çünkü beni babamın ya da diğerlerinin ellerinde kıvranırken görünce nasıl oldu bilmiyorum ama annem gibi davranmaya başladı.
Annem hep önüme atlar beni canı pahasına korurdu.Ablamın korumacı tavrıyla beraber,doktorunun ona fayda sağlayabileceğimi söyledi.Bazen onunla saatlerce doğru ve yanlış nedir diye konuşurduk.Ablam aklını yitirmiş gibi olsa da o tamamen
eksilmemişti hayattan . Kardeşimizi yanlışlıkla vurduğunda kandırılmış, onun için doğru ve yanlış saptırılmıştı .
Ama zamanla gözyaşı ve kahkahanın arasındaki o ince farktan başlayıp her şeyi kavradı .Babamın başından atmak için doktora yolladığı ablam aklını topladı.Başarmıştık.Benim küçük doğru ve yanlışları öğrettiğim ablam artık bana büyük dersler verir olmuştu.O bir mucize .Hep öyle kalıcak.
Hatta derinlerinde ki bütün acılara rağmen benim için anne oldu.Ölmesini dilediğim ablam artık benden bir kaç yaş büyük annemdi.
Ablam büyüdükçe bizi babamın olur olmadık dayaklarından koruyacak kadar dik başlı oldu .Bir yandan aklıyla savaşıyordu diğer yandan babam ve onun zulümleri ile.
Bana babamın aşıladığı korkaklığı ablam damarlarımdan akıttı ve yüreğime cesareti damlattı.Hiç unutmuyorum 15 yaşıma geldiğimde babam yıllar sonra bir kez daha bana vuracak oldu .Ve ablam o gün ona ilk kez engel olmadı.
"Korkak gibi sana vurmasına göz yumacaksan beni bekleme Eren.Ama eğer sana kalkan eli tutacak kadar cesaretin varsa ben koşacağım ,yetişemezsem dahi canının çok yanmadığını göreceksin."demişti.
Öyle de oldu.Ben babamın kolunu tuttum.Abim saldırdı.Ablam yetiştiğinde ben çoktan o tokadı yemiştim ama ilk kez canım hiç yanmamıştı.Çünkü karşılık vermiştim, acıttığı kadar acıtabileceğimi o gün onlara göstermiştim.Günün sonunda mor gözüm ve patlak dudağımla attığım o kahkaha ablamın saçlarımdan öpmesi ile büyümüştü.
Sonra da ne ben ,ne de ablam o evde hiç dayak yemedik.Bize bir ağa ve bir Hanımağa gibi davranmaları gerektiğini hepsine öğrettik.İçerde olduğu kadar dışarda da onurumuzu yücelttik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYLERBEYİ HAZERANİ
General FictionEl değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin...