22 • Harikalar diyarı: Çünkü

233 18 48
                                    


Yi Xun konutun etrafında son kez bakışlarını karanlıkta dolaştırdı, klanın tüm ormanlarını tek tek inceledi. Meng Ru Hua'nın kaldığı yer oldukça güvenli gözüküyordu.

Daha sonra efendisi Xie La'nın kaldığı konuta geçti. Aynı prosedürü tekrarladı ve beklediği gibi karşılaştığı tek şey huzurlu bir akşam sessizliğiydi.

Xie La'nın neden tedirgin olduğunu daha doğrusu neden tehlikeli birinin Ru Hua için geleceğini düşündüğünü bilmiyordu. Son zamanlarda eğitim için uzakta olduğundan ve Xie La da bütün ilgisini yeni gelen güzelliğe yönelttiğinden oturup doğru düzgün konuşacak fırsatı bulamıyorlardı.

Yine de görevini ciddiyetle yapıyordu çünkü Anka Vadisinin efendisi geçinmesi güç biri olsa da boş kuruntularla dolu bir adam değildi.

Yi Xun Xie La'nın bitmek bilmeyen zorlu talimlerini ve asla kapanmayan dırdırcı çenesini düşününce başını iki yana salladı. Omurgasından soğuk bir ürperti geçti. Konuşacak fırsatı bulamıyor olmaları daha iyiydi.

Tam arkasından bir ses "Senden gerçekten şüphenlenmeye başlıyorum." deyince Yi Xun hafifçe sıçradı.

"Benden şüphelenecek kadar aptal değilsin." diye karşılık verdi.

"Asıl senden şüphelenmiyorsam aptalımdır."

Yi Xun cevap vermek yerine omuz silkti. Karşısındaki kişi klasik Xie La'ydı işte. "Evet, evet. Ben de sana hayranım."

Xie La yüzünü ekşitti. Yi Xun haylaz çocuk moduna geçmesine fırsat vermeden konuyu değiştirdi. "Devriyeleri tamamladınız mı?"

Yi Xun başıyla onayladı. "Hiçbir tehdit bulunmuyor. Yine de nolur olmaz diye kaldığı konuta birkaç koruyucu tılsım yaptım. Güvende."

Xie La rahatlayarak başını salladı. Yüz ifadesindeki gerginlik azalmıştı.

Ormanların hışırtısının doldurduğu sessizliği dağıtan Yi Xun oldu. "Senin konutuna da yaptım. Sen de güvendesin."

Xie La sempati ile dolu bir gülüş bıraktı. Yi Xun bunu Xi La onu kurtardığından andan itibaren yapıyordu. Spiritüel gücünü koruma alanında geliştirdiği için bu işte oldukça iyiydi.

Ona defalarca gerek olmadığını söylemişti ama bir süre sonra bunun kendisi için değil de Yi Xun için gerekli olduğunu fark ettiğinde söylemeyi bırakmıştı.

On yıl önce Anka Vadisi istila altındayken Yılan Kayalıklarının askerlerinin  acımasızca katlettiği insanlar arasında Yi Xun'un ailesi de vardı.

Xie La aylarca o gece kaçan tek kişinin kendisi olduğuna inanmıştı ama öyle değildi. Yi Xun küçük yaşına rağmen büyük bir sorumluluk alıp etraftaki diğer çocuklarla birlikte o kaostan kaçmayı başarmıştı fakat sonrasında yaşananlar hiç de iç açıcı değildi. Nasıl ki Xie La annesinin ölümü için kendini suçluyor ve onu kurtaramadığı için vicdan azabı çekiyorsa Yi Xun ve diğer çocuklar da benzer suçlamayı içlerinde büyütüyorlardı. Alınacak bir intikam kalmamıştı fakat hiçbir şey olamamış gibi yaşamak için çok fazla acı çekmişlerdi.

Sağ kalan olmanın laneti buydu belki de.

Yi Xun hafifçe öksürdü. "Bu kadar duygulanacağını bilseydim önce seni korumaya alırdım."

Anka Vadisi'nin efendisi ciddiyetini bozmayarak ona baktı. "Teşekkür ederim."

"Anka vadisinin efendisi teşekkür etti. Yüce Guanyin aşkına! Hepimiz öleceğiz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FIND ME  •yizhan•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin