melez vampir - kook -

*28*

Yaptığım tek şey bu boş şatoda dolaşıp durmak ama dışarı çıkacaktım evet.

"kook hestia seni karşısına aldı savaşmak istiyor".

"söyle ona savaşalım"

"bu çocuk iyice kafayı yedi savaşıyorsanız savaşın ben gidiyorum 3 gün oldu yun hee şimdi ne haldedir"

"onu unutmuş gibi yapıcam sakın onu buraya getirmeyin"

***(yun hee)

"hah onu geri ver lütfen lee Jong hiç havamda değilim"

"taehyung duydun mu havasında değilmiş"

"yun hee dünyaya dön artık bırak şu jungkook u"

"dostum kook demeyi unuttun"

"size herşeyi anlattığına pişman etmeyin"

"yun hee bak Bi tanem seni böyle görmek üzüyor bizi"

"selam gençler"

"yoongi kook tan Bi haber var mı?"

"tek diyeceğim savaş başlicak hestia ve kook savaşa giricek"

"jn lütfen beni oraya götür"

"jin sakın götürme"

"yun hee o seni haturlamıyor gidersen sanada zarar verir"

"peki ya beni götürürsünüz yada ben kendimi öldürürüm" (saçmaladım ama nys)

"saçmalıyorsun"

"peki siz bilirsiniz"

Tam kendimi sınıf penceresinden sarkıtacakken namjoon seslendi

"tamam sakin ol götürücen seni"

"şimdi"

"tamam"

"ben izin vermiyorum"

"jhope senden izin alamadım"

Hızla sınıftanıkmıştık lee Jong da bizimle gelmişti arkamızda taehyung ve jhope yi bırakmıştık tabiki çocukluk arkadaşlarımı sevdiğim adama seçmiyorum.

Kısa süre sonra orada olmuştuk ama kook un evi pardon şatosu fazlasıyla kasvetliydi.

"yun hee bu yaptığın hiç iyi değil seni öldürebilir"

"çok konuştunuz çocuklar"

"namjoon bırak kendi istedi kook'u görsün kaçar hemen de lee Jong senln gelmene çok kötü oldu"

Daha fazla onları duymak istemediğim için hızla şatoya ilerledim.

"JUNGKOOK ORDAMISIN!!?"

Ses yok..

"JUNGKOOK BENİ DUYUYORMUSUN??"

"sende kimsin küçük"

"tanımadın mı beni yun hee ben"

Sırıtıp bana yaklaşıyordu gözlerini gözlerimden ayırmadan

"Hayır"

"sorun değil hatırlarsın yavaşça"

"gerek yok"

"kook canımı yakıyorsun"

Beni sürüklercesine odaya götürüyordu

"kook! Bırak onu"

"niyetim yok jin gidin burdan"

"hata yaptın yun hee öldürücek seni"