KÜL

4. Bölüm "İlk Kesik.."

İyi okumalar!

《Sabah》

"Amanin!" Ne oluyor ya yataktan yorganla birlikte yere yapıştım Beste ayağa kalktı ağma gibi ortalıkta dönmeye başladı sonra akıllanıp odadan çıktı. Tabi ben bu arada yorgandan kurtulmaya çalışıyorum tam kalktın derken yüz üstü bir kere daha yapıştım sonunda yorganla ilişkimizi bitirip bende aşağıya indim. O ne be?

Aşağıya indiğimde siyah çiçekli etek beyaz işlemeli kazak siyah eşarplı teyzeyle karşılaştım. "Buyur teyzecim kime bakmıştınız?" Beste konuşmaya başlayınca bende kendime geldim yoksa teyzeyle bakışmaya devam edecektim.

"Bana bagın bagayım siz hırgızmısınız bagın doğru sölüyün pölise gitmem gız valla!" hah bir bu eksikti, biz hiç bir şey demeden karşımızdaki teyzeye bakmaya devam ediyoruz.

"Bagın mene zafiye dirler gözümden bişicik gaçmaz ne arıyonuz bu ivde!" eliyle tülbentinin uclarından tutup başının üzerinde bağladı, eteğinin uçlarını havaya kaldırıp belindeki lastiğin içine yerleştirdi ve altındaki çiçekli pijamasını gözler önüne serdi.

"Teyze ya ne hırsızı biz bu evin sahipleriyiz!" Safiye teyze bizi boydan boya bir süzdü üstümüzde gecelik şort takımlarımız vardı iyice bakıp ilk önce Beste'nin yüzünü daha sonra benim yüzümü inceledi.

"Ana! Siz Kübra anımın gızlarımsınız gıı" kafamızı sallamakla yetindik beline sıkıştırdığı eteğini geri düzeltti. "Voo yiinii yiinii mende siz gelene gadar bu eve bagıyodum, ohh iyi iyi siz geldiniz men gediyim gızlarım eğer bişiiye ihdacınız olursa men aşadaki göccük evlerde yişil bi ev var he orda galıyom gilirseniz beklerim gıı hadi sağlıcakla galın ananıza babanıza selam sölüyün." lafı ağzımıza sokup gitti bir an Besteyle göz göze geldik ve dakikasında büyük bir kahkaha patlattık, buradaki hayatımıza ilk giriş yapan Safiye teyzemiz oldu.

"Mısra'm ben üstümü giyineyim sende çay koy sofrayı hazırla sonra sen giyinirsin, sonra bende hazırlamaya devam ederim." O yukarı koşar adımlarla çıktı. Gülümseyerek bende mutfağa geçtim ilk çayı daha sonra duvara karşı orta genişlikte bir masa var onun üzerine kahvaltı peçetelerini serdim tabak, çatal, bardaklarımız ne gerekiyorsa sofraya koydum kahvaltılıkları çıkartıp güzelce dizdim, tam Beste'ye bağıracaktım ki mutfağa girdi. Siyah tayt, bol kalın askılı siyah tişörtü, deri ceketi ve siyah spor dolgu topuklu ayakkabısıyla tam olmuştu.

"Hadi geç ben sofrayı kurdum bu arada popon ortaya çıkmış." gözlerini devirip bana baktı ardından buzdolabına doğru ilerledi benim hala kalçasına baktığımı fark edince hızla bana döndü. "Mısra defol git. Lütfen!" kahkahalarla merdivenden çıktım. Valizim içinden siyah yırtık dar paçam, straplez siyah badim ve deri ceketimi çıkarttım ve hızlıca üzerime geçirdim topuklu bağcıklı siyah kısa botlarımı ayağıma geçirdim bende, saçlarım örülü olduğu için açtım kıvırcık bir hal aldı. Valizimdeki kıyafetleri çıkartıp dolaba yerlestirdim ve aynısını gidip Beste'nin eşyalarınada yaptıktan sonra boş valizleri alıp lobiye indirdim.

Beste'nin hazırladığı şeyleri yedikten sonra bulaşıkları makineye yerleştirdik. Salondan çıkıp hole geldiğimizde Beste valizlere baktı sonra bana kaş göz yaptı "Git yukarıdan para çantalarını getir Beste sonra gizli bölümdeki odaya gel" kafasını sallayıp merdivenlerden çıktı bende valizleri alıp geniş koridordaki odaların yanına gelip beyaz kapıyı açtım merdivenlere bir göz attım. Yok ben buradan aşağıya bu valizleri taşıyamam diye düşündüm ve valizleri yuvarladım patır kütür yerde yerlerini aldı valizler, bende hoplaya zıplaya merdivenlerden indim. Odada sadece bir baza, iki kapaklı bir dolap ve  çalışma masası vardı. İçeri girip valizleri dolabın içine koydum. Tam o ara Beste bir ton çantayla girdi içeri neredeyse bir kaçını düşürüyordu ki ben tuttum  yatağın altına paraları yerleştirdik ne kadar fotoğraf varsa hepsini, her birini duvara yapıştırdık. Kimse bunları görmeyecek artık sadece bize özel olacak geçmişimiz ve yaşadıklarımız.