10. Bölüm 'İlkler'

258 19 4
                                    

İyi okumalar.....

Mısra'dan Devam》》

Belki bu ben değilim etrafımdaki insanlar gerçek değil. Sevgileri duyguları belki yok, hayat neden benim için bu kadar karmaşık, güçlü bir çığlık her gece sessizce yorgana sarılıp ağlamak gibi, hayatın her anını bilmeden geçirmek yorulmak gibi, elinizde tuttuğunuz dikenli gül gibi güzel ama bir o kadarda zarar veriyor. Gözlerimizin önünden kayan kaderimiz gibi...

Hayat benim için bir zamana kadar harika kusursuzdu. Muhteşem bir ailem ve parayla dolu bir yaşamın içindeydim. Acı ağlamak neydi arada hissederdim bilseydim bir an yüreğimden koca bir parça koparılacağını bu şekilde devam etmesine izin vermezdim. Herkesin gözünde kusursuz görünüyorsunuz ama içinizde kopan fırtınaları kimse bilemiyor. Kardeşiniz bile hayatta kalan ailemden son parça onu kaybedemem, ama hayatın şöyle bir tarafı daha var sürekli kendimize yalan söyleyip duruyoruz, aslında biz yaşamıyoruz.

Evden gelen çığlık sesiyle koşarak kapıya dayandık, telaşla anahtarı kilide sokmaya çalıştım ama her zaman ki gibi beceremedim. Ediz elimden sertçe anahtarı alıp kapıyı açtı. Çığlığın sahibi ya Uzay'dı yada Beste evde başka biri yoktu ayrıca Uzay da kız gibi çığlık atıyor. İçeri girdiğimizde ağzı yüzü çikolata olmuş kahkaha atarak elindeki ayıcığa sarılmış bir Uzay, Safiye teyzeyi örnek almış elindeki terlikle yerde kıvrılan Aras'a vuran bir Besteyle karşılaştık alışılmadık bir durum ama bunlardan normal bir şey beklenemez zaten. Her şeye tamamda Aras'ın burada ne işi var?

"Allah belanızı versin! Ne bok yiyorsunuz lan siz?!" Ben gülmemek için kendimi zor tutarken Ediz'in sesi fazlasıyla sert ve bıkkın çıkmıştı azıcıkta bağırmış olabilir. "Sabah kalktığımda bacağını üzerime atmış yarı çıplak biri ve onu döverken ağzı yüzü çikolataya bulanmış beyaz ayıcığa sarılmış kırmızı pijamalı birini daha beklemiyordum ben!"

Elindeki terliği duvara fırlatıp yeniden Aras'a döndü ve anlaşılmaz şekilde kavga etmeye başladılar hakikatten Aras yarı çıplaktı ama tartışmalarından tek anladığım "fıs fısı kıs kıs ulan fıs dedik fısı" gibi saçma şeyler her laf bir birine girdi beynim allak bullak oldu.

"O siktiğim çenenizi kapatırsanız mutlu olacağım! Aras sen üstünü değiştir gel, sizde salona geçin hemen!" Herkes dediğimi harfiyen yaptı. Herkes kanepelere dizildi. Uzay kafasını ayıcığa gömüp gülmemeye çalışıyor diğer yandan da kafasını kaldırıp diliyle yüzündekileri yalamaya çalışıyor ona baktıkça gülme isteğim arttığı için kafamı hemen diğer tarafa çevirdim, benim 'benim' deri koltuğuma yayılmış sağ bacağını sol bacağının üstüne atıp sağ kolunu uzatmış sol eliyle de çenesini kaşıyan karizmatik gerizekalıyla karşılaştım sinirle nefesimi üfleyip başımı diğer tarafa çevirdim, yaptığı ev topuzu yana düşmüş bağdaş kurmuş kırmızı dudak izli, siyah gecelik şort takımıyla tırnağını yiyen bir tanecik ikizciğimle karşılaştım ve onla kalmayıp Ediz'in üstüne balıklama atlayan Aras da kareyi doldurdu.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım 'İçim yanar içim kanar da isiyağan. Geriye bir avuç yalağğn. Beni bu derde sen attığda gittin ya kafam dumağan. Nedir lan benim bu derdim?!' İçimden kendine kendime söylenip gözlerimi açtığımda yere yatmış elindeki ayıya tecavüz edip anıran bir yananda tepinen Uzay, Aras'la yere diz çöküp kahkahalarla bacaklarına vuran Beste ve yüzünü elinin arasına almış diz kapaklarından destek alıp haykıran, hönküren hatta anıran Ediz'le karşılaştım... Yoksa ben-

"Lanet olsun ya ben of tamam kesin sesinizi Uzay, Beste üstünüzü değiştirip gelin çabuk sizde kaldırın o kas yığını götlerinizi mutfağa kahvaltı hazırlamama yardım edin!"Sinirle mutfak kapısına gidip yeniden onlara baktım Ediz'le Aras birbirinden destek alıp kıkırdayarak yanıma gelmeye başlamışken o iki angut beyinli anıra anıra merdivenlerden çıkmaya çalışıyor diğer yandan da ileri geri yapıp birbirlerine çarpıyorlar cidden nedir benim bu çektiğim?!

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin