15. Bölüm "Kokteyl"

69 5 1
                                    

İyi Okumalar!

"Ah! Sonunda. Hoş geldiniz!"

Anında ellerimi Ediz'in kravatından çekip çantamı elime aldım karşımdaki sarışın mavi gözlü kadın adeta ışıltıyla bakıyordu bize. "Hoş bulduk Sultanım." Ediz annesinin önüne geçip elini öptü, Buket hanım Ediz'i kucaklayıp bana dönünce, yavaşça ilerleyip bende elini öptüm ve anlıma koydum, memnun olmuş olmalı ki öylece bana bakıp sıkı sıkı sarıldı tıpkı anne gibi kokuyordu. "Gel sevgilim.." Ediz'in sesiyle Buket Hanım'dan ayrılıp bana uzattığı elini tuttum. Buket hanım önümüzde biz ikimiz arkada yavaşça salona doğru ilerliyorduk, görüş açıma ilk Evrim ve Evren girdiğinde gülümseyerek kol kola bize bakarken buldum onları. Hadi ama sizde mi?!

Takım elbisesiyle asilce duran adama çevirdim gözlerimi sanki Ediz'in yirmi sene sonraki hali vardı karşımda, daha iri bir vücut sadece yavaş yavaş beyazlamaya başlamış koyu kahvesi saçları vardı, kahve gözleri adeta Ediz'i anımsatıyordu. Ediz önden gidip babasına sıkıca sarıldı Bülent Bey bir kere bile gözlerini üzerimden çekmemişti, yanına gidip elini öpüp alnıma koydum çarpık gülüşüyle bana bakınca Ediz'in bu sabahki hali aklıma geldi. "Hoş geldin kızım." Başımı sallayarak onayladım. Hep birlikte kanepelere doğru yürüdük, Bülent Bey ve Buket Hanım yan yana duran tekli koltuklara yerleşince Ediz üçlü koltuğa kendini attı onlara göz ucuyla baktığımda beni izliyorlardı. Hiçbir şey yapmayıp kızlara doğru yürüdüm ikisi de hızla bana sarılınca bende onları kucakladım. "İyiki geldin abla!" gülümseyerek ikisini de öptüm ve Ediz'in yanına oturdum tabii azda olsa mesafe bıraktım.

"Mısra'ydı değil mi?" Buket hanımın sorusuyla ona dönüm masum gibi göründüğünü düşündüğüm gülüşlerimden yollayarak kafamı salladım. "Evet, Buket Hanım." Oda gülerek bacak, bacak üstüne atarak bana bakmaya devam etti. Ediz kolunu omzuma atıp sağ bacağını sol bacağının üzerine attı ve kendince rahat bir konuma geldi. Onların aksine ben her olacak şeye karşı yırtmacım açılmasın diye bacağımı kapatmış çantamı da üzerine koymuştum. "Ailen ile birlikte mi yaşıyorsun kızım?" Bülent beyin sözüyle bu sefer bakışlarım onu bulurken ister istemez yutkundum. "Hayır, efendim kız kardeşimle birlikte yaşıyorum annem ile babam işler yüzünden yurt dışında." Kafasını yavaşça onaylayınca bende tebessüm ettim. "Kardeşin çok mu küçük?"

"Hayır Buket Hanım, aksine aynı yaştayız benimde ikizim var fakat biz çift yumurta ikiziyiz hiç benzemiyoruz." Gözlerini olabildiğince açıp bana baktı ve kahkaha attı. "O zaman yarın kardeşini de alıp yemeğe buraya geliyorsun?" artık konuşamayacak hale gelmiştim Ediz anlamış olmalı ki gülerek konuşmaya başladı. "Kardeşi Aras ile birlikte zaten anne gelirler merak etme." Anlamamış! Elimden gelen tek şey gülümseyerek başımı sallamak oldu. "Ay! ne güzel iki oğlum gitti bir Uzay kaldı, artık onu kim alırsa!" bir an 'Ben!' diye bağırmak istesem de tabii ki de yapmadım.

"Şirket demiştin Mısra yanlış hatırlamıyorsam. Adı ne sorabilir miyim?" Bülent Bey'in sorusuyla bakışlarım onu buldu. "Özdemir Holding'in sahibiyiz efendim." Bülent Bey'in kaşları hafif çatılır gibi oldu ama odaya giren başka genç bir adamla eski halini aldı.

"Bülent Bey dediğiniz hazırlıklar yapıldı efendim." Adam Bülent beyle konuşuyordu ama gözleri ile adeta beni soymuştu yerimde huzursuzca kıpırdamaktan başka bir şey yapamadım. Ediz de fark etmiş olmalı ki burnundan sinirle nefes verip elini belime indirdi ve hızla bedenimi bedenine yapıştırdı, belimdeki elini derime işlercesine sıkıyordu. "Tamam, çık sen." Adam uzaklaşınca Ediz'e çevirdim yüzümü gözlerimiz birbirine çarpınca anlamıştım sinirli olduğunu. Sağ elimi kaldırıp sol yanağını okşadım sakalları o kadar harikaydı ki anlatamam. "Ailenin yanında fazla yakınız hayatım." Dokunuşlarımla biraz da olsa rahatlamışa benziyordu gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve yeniden benimle buluşturdu gözlerini, yanağında duran elimin üstüne elini koyup yavaşça dudaklarının üzerine getirdi ve avuç içimi yavaşça öptü. Ben bile böyle bir şey beklemiyordum. "O piçin sana olan bakışları biraz daha devam etseydi, onu gebertecektim." Sessizce gülümseyip elimi yavaşça çektim yeniden dizlerime yerleştirirken bakışlarımı ondan kaçırmak zorunda kaldım.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin