9. Bölüm "Lütfen Değiştirme Beni... Lütfen!"

232 13 1
                                    

İyi okumalar!

Mısra'dan》》

İstemeden yaptığınız bir hata, sinirli bir anınızda ağzınızdan çıkan saçma sözler bu her insanın yaşadığı şeyler siz özel seçilmiş değilsiniz. Farklı olmadığınız sürece hiç bir zaman özel olamayacaksınız, hatalar hep vardır onların küçüğü büyüğü olmaz hata ne olursa olsun hatadır kendinizi küçümsemeyin siz değil başkaları sizin için değişsin hatalarınızı küçümsemeyin onları sizi siz yapan parçalar. Onlarla büyüyün sizi biri sevecek ise önce hatalarınız ve kusurlarınızla sevsinler sizi, siz farklı bir varlık değilsiniz kendiniz olun. 

"Hayır yani şu lanet olası okulda bir kişi bile bir hata yapmaz mı?!" Sinirle Beste'ye bağırdığımda ellerini iki yanağıma koyup sakinleştirmeye çalıştı ama bir boka yaramadı ben kaybedemem olmaz bu iddiayı kaybedemem bu sonuncu gün eğer gözlerinin önünde birinin boğazını kesemez isem o pisliğin her istediğini yapmak zorunda kalacağım ve bu isteyeceğim en son şey.

"Mısra yeter artık lan! Sakin ol kalk. Derse girelim-" ayağa kalkıp eteğini düzeltti ve sinirle bana döndü ellerimi yumruk yapıp banka vurdum "Dersinin de hocasının da hepsinin ben taa-"

"Sus lan! Bıktım çenen den yürü daha saat üçte basketbol maçı var danslara hazırlanacağız!" Bileğimden tutup sürüklemeye başladı, bu insanların bileğime olan takıntısı ne anlayamıyorum. Hah bir de amigoluk var Beste'yle Aras'ın kavga ettiği gün Melis'le konuşmaya gitmiştim. Allah'ım her şey üst üste geliyor.

Sınıfa girdiğimizde Sinan hocanın dersi olduğunu gördüm çok iyi bir hoca ama fazla sevecen; garip. Beste benden önce yürüyüp sıraya oturdu tam ben oturacağım sıra Sinan hocanın sözüyle yerimde kala kaldım "Mısra'cım sen Ediz'in yanına geç Aras sende Beste'nin yanına" sınıf hocamız olduğu için sinirle üfleyip Aras'la yer değiştirdik.

Ediz'in yanına oturduğumda bir iki dakika yüzüne odaklandım hissiz bir şekilde bileğindeki bilekliklerden birini ellerinin arasına almış okşuyor seviyor gibiydi Mor hoş bir bileklikti. Gerçekten güzel bileklikleri vardı, gözlerimi bilekliklerin den ayırıp yüzüne baktım bir çift çikolata kahvesi gözlerin üzerimde olduğunu fark edince rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Evet şimdi herkes önüne dönüyor ve arkadaşına bakmıyor. Bu dönem ki ilk sınavınız başarılar!" Ne?! Ne zaman haber vermişti ki bize ya? Ben iki gündür okula adam gibi gelmiyorum ki neyse ki geometrim iyi. Elime verilen kağıda bir göz attım iki tane klasik gerisi şıklı soruydu şıklıları anında bitirdim klasikleri yapıp geri ön sayfayı çevirdim kontrol etmek için "Güzelim geri arka sayfayı aç işlemin sonunu yazamadım" 'Of'layıp arka sayfaya çevirdim kağıdı Ediz işlemleri geçirince zaten zil çalmıştı herkes sınıftan çıktı önümdeki sırayı ayaklarımla yitip geniş bir alan bıraktım ve ayaklarımı sıranın üzerinde üst üste attım, Ediz bana bakıp bıyık altı gülüşlerinden attı ve aynı şeyi oda yaptı. Cebimden sigaramı çıkartıp dudaklarımın arasına aldım, tam paketi kapatacağım sıra Ediz de paketimden bir çöp sigara aldı ve kendi çakmağıyla ikimizin sigarasını yaktı. "Bugün son." içimdeki sigara dumanını sinirle bıraktım.

"Şu siktiğim konuyu hatırlatmadan duramıyor musun?!" Bana bakıp bir kez daha güldü. "Ben çok eğleniyorum sinirlenince ayrı bir şey oluyorsun!" Tam ağzımı açıp bir şey diyeceğim sıra Uzay mavi beyaz basketbol takımıyla içeri girdi diz kapağında biten şortu kalın askılı tişörtü ve beyaz spor ayakkabısıyla, bizim üzerimizde gözlerini gezdirdi Beste ve Aras'ı göremeyince dank etti; maç vardı.

"Hayır yani gelmek için davetiyemi bekliyorsunuz, son 15 dakika maç başlayacak hadi oğlum ya!" Ediz sinirle yerinden kalkıp sigarasını söndürdü ben aynı şekilde istifimi bozmadan durmaya devam ettim Uzay sinirli bakışlarını üzerimde gezdirdi daha sonra sert ama yavaş adımlarla bana doğru geldi ve omzuna aldı. Altımda etek olmadığı için bildiğim bütün duaları ederken kafamı Uzay'ın kas gibi poposundan kaldırıp Ediz'e diktim oda Uzay'ın arkasından geliyordu ve yüzü hiç memnun olmuş gibi durmuyordu, elimde hala sigaram olduğu için aklımda olan sadist düşüncelerle pis pis sırıttım "Uzay?" sigaramdan derin bir nefes daha çekip dumanını Ediz'e doğru üfledim sinirlenmek yerine memnun bir ifade vardı suratında. "Hıı?" gözlerimi Ediz den alıp yeniden Uzayın kas gibi poposuna çevirdim "Elimde bulunan sigarayı poponda söndürsem ne yaparsın?" yüzümdeki hain gülüşle Uzay'ın popocuğuna bakmaya devam ettim bir an durdu ve olduğu yerde ters döndü bu sefer onun yüzü Ediz'e dönmüştü, bir an bedenimi havada hissettim ve kaslı demir gibi kollarda buldum kafamı kaldırdığımda çikolata kahvesi bir çift göz ile karşılaştım ve sigaraya karışmış o eşsiz kokusunu içime çektim. "Popoma dokunursan vücudunda benim derin bir imzamla karşılaşırsın fıstığım!" Ediz'in Uzay için dedikleri aklıma gelince bir an titreyip kollarımı Ediz'e sardım "Git seni pis katil!" Uzay'la birlikte gülmeye devam ederken, üzerimizde olan bir ton gözleri hissetmem bir oldu. Biz ne zaman basketbol sahasına gelmiştik? Yüzümdeki gülücük anında dondu ayrıca hala Ediz'in kucağında oluşum ve kollarım onun boynundayken o kadar kişinin bize bakması, cidden berbat bir durumdayım.

KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin