YAZARDAN*
Selammmm :)
Tamam tamam biliyorum bana çok kızgınsınız , neredeyse bir aydır bölüm yazmıyorum farkındayım. Bunun için sizden çok ama çooooook özür dilerim.Yazamadım çünkü okulumda katıldığım bir platform için uzun süredir koşuşturuyordum ayrıca gene platform için Yalova'ya gitmek zorunda kaldım bir hafta. Orada yazabilirdim evet ama sunumlar , toplantılar , tatil:) derken pek zaman olmadı.
Neyse sonunda yazabildim ama :) Aşırı uzun bir bölüm oldu ve fazla fazla uğraştım. Umarım beğenirsiniz :) yıldızlarınızı ve özellikle yorumlarını zevkle bekliyor olacağım. :)
Bu arada mesaj atan herkese cevap veriyorum. Yani uzun uzun yorumlar yapmak , ya da sorular sormak isterseniz beklerim :)
Neyse siz artık okuyun. İyi okumalar :)
Sizleri çok seviyorum koccamman da öptüm :*♥ ♥ ♥ ♥ ♥ ♥
Demir'in şuan paramparça ettiği şey sadece kıyafetler değildi , bendim de!
Benim soğuk kalbimin tek güneşi olan bu insan , şuan beni eritiyordu.Elinde ki kırmızı elbiseyi paramparça ettikten sonra yere attı hırsla. Ardından hızla bana döndüğünde gözlerinden çıkan ateş beni yakıp geçmişti.
Cidden o kadar sert mi konuşmuştum? Cidden bu ateş saçan gözleri hak edecek kadar sert miydim? Bu kadar mı kötü bir insandım ben?
O alev dolu gözlere odaklandığımda , o da gözlerime baktı. İlk kez gözlerime bakıyordu. O çok korktuğu gözlerime bakıyordu. İlk kez! Bu cesareti beni o kadar korkutmuştu ki!
Özür dilesem geçer mi bu kavurucu sıcaklığı? Beni server mi bir şey yapsam cidden... Bu gözlerimden vaz geçsem sever mi beni?
Bana doğru yürürken korkudan birkaç adım geriledim ve durdum. Bana yaklaşıyordu ve ne yapacağımı bilmiyordum. Belki dövecekti , belki de gene bir zarar verecekti bana. Son on adımı kalmıştı bana yaklaşması için. Son dokuz adım , sekiz adım , yedi adım , altı , beş...
Bir gün önce...
"Hadi kalk." dediğinde ona hâla kızgınca bakıyordum. Ona o kadar yakındım ki , santim eğilse dudakları benimkilerle buluşabilirdi. Ama o bunu yapmamıştı elbet. Kollarını yataktan kaldırıp doğruldu ve kapının önüne gidip "On dakikan var. Sadece on." dedi. İfadesiz yüzü beni emrine karşı nötr bırakırken , o çoktan odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı.
Asi kalk artık. Bir erkek için ideallerini hiçe sayamazsın...
Bu sözleri kendi kendime tekrarlayarak ayağa kalktım. Uyuşuk adımlarla lavaboya girip suyu açtım ve yüzüme fırlatmaya başladım. Kendime geldiğimden emin olduktan sonra dişlerimi de fırçaladım. Banyoda ki işlerimi bitirdikten sonra odama dönüp dolabımı açtım. Telefonumun sesini duyunca dolaba bakmayı bırakıp yatağımın üstünde ki telefonumu aldım.
Gelen Arama : Esmerim ♥
Meylin'nin aradığını görünce telefonu elime alıp açtım.
"Alo."
"Okula gidiyorsun , değil mi?" dediğinde dolabımın önüne yürüdüm. Kıyafetlerime bakarken 'evet' anlamında mırıldandım.
"Asi planım var ama sorgulamadan uyman lazım." dediğinde dolaba bakmayı bırakıp kaşlarımı çattım. Ciddi bir sesle "Ne planı?" dedim.
"Anlatacağım ama zaman yok. Biliyorsun bizim okul sizden önce başlıyor. Sınavdan sonra sizin okula geleceğim. Anlatırım." dediğinde sanki karşımdaymış gibi her söylediğine kafamla onay veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➰ Ama Biz Üveyiz ➰
RandomAsi soluk tenine , buzlarla çevrili kalbine inat bir güneş ; Demir sıcak tenine , kaynayan kalbine inat bir kar tanesi istedi. Bir küçük kar tenisi koskoca güneşe aşık olabilir mi? Bir insan üvey kardeşini sevebilir mi? Eriyeceğini bile bile Demir...