YAZARDAN*
BİLİYORUM BANA ÇOK KIZGINSINIZ. AMA ŞU ÜÇ GÜNDÜR PEK MORELİM YERİNDE DEĞİLDİ YAZAMADIM. NEDENSİZCE İÇİMDE BİR SIKINTI VARDI. ASLINDA BU BÖLÜM PEK İÇİNE SİNMEDİ AMA SİZİN İÇİN YAZAYIM DEDİM. ÖZÜR MİSALİ BU GÜN EN AZ BİR BÖLÜM DAHA YAYINLAYACAĞIM. HAZIR TATİLDEYKEN YAZABİLDİKÇE YAZACAĞIM. UMARIM BENİ AFFEDERSİNİZ. :) YENİ KİTABIMI ÖĞLENE DOĞRU YENİ BÖLÜMLE YAYINLAYACAĞIM. ONUDA OKURSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. SİZİ SEVİYORUM. İYİ Kİ VARSINIZ :) ☻-☻ ☻-☻ ☻-☻ ☻-☻( ^ω^ )(*^o^*)
BİLGİ*
RESİMDE Kİ MEYLİN. :)Sabah erkenden uyanmayı başarmıştım. Çok erken olduğu için her şeyimi hazırlamış bekliyordum. Daha kahvaltı dahi kurulmamıştı. Gözlerimin altı şişikti. Kapatıcının hiç bir etkisi olmamıştı.
Offf. Evin duvarları üstüme üstüme geliyordu. Hiç kimseyi çekmek istemiyordum. Hemen yapışkanlı not kağıdımı aldım. "Erkenden çıktım. Okuldayım." yazıp sarı kağıdı dolabımın üstüne yapıştırdım. Çantamı alıp aşağıya indim.
Kendimi sonunda dışarı atabilmiştim. Yolda mal mal yürüyordum. Toparlanmaya ihtiyacım vardı. Kendime gelmeye. Nedenler düşünmeye. Aklımı toplamaya. İnsan olmaya. Offf. Delireceğim sonunda. Allah belamı vermişe döndüm.
Telefonum çalmaya başlayınca o telefonu alıp yola fırlatmak istedim. Arabanın biri üstğnden geçsin de ezsin paramparça olsun. Bir daha kimse beni bulamasın.
Çalan telefonunu elime aldım. Her kimse açar açmaz saydıracaktım. Cidden kimdi? Meylin. Çok şükür.
"Çok şükür bir insan arıyor." diye yolda bağırdıktan sonra , derin bir nefes alıp telefonu açtım."Alo."
"Çok şükür bir insan arıyor derken?"
"Ne?" İyi ama bunu nasıl duyabilir ki? Sırtıma birinin dokunmasıyla arkamı dönmüştüm. MEYLİN. Hılzla boynuna atladım. Ne kadar da özlemişim. Canım ya. Sıkıca sarılmıştım. Bırakmıyordum. Bu kız benim tam anlamıyla her şeyimdi.
"Meylin iyi ki geldin. Zamanlaman süper." dedim. Hâla sarılıyordum.
"Sen neden ağladın onu anlat."
"Ne?" dedim ellerimi buynundan çekerek.
"Asi gözlerin bağırıyor ağladım diye." dediğinde kafamı eğdim.
"Okula gitmeyeceğim. Bir yerlere gidelim. Uzun uzun konuşmaya ihtiyacım var."
"Tamam askım da nereye?" diyip elini omzuma attı. Bende onun beline. Yolda yürüyorduk.
"Hani hep gittiğimiz park varya." dediğimde kafasını salladı. Hemen anlamıştı. Yoldan çevirdiğim taksiye binip parka gittik. Tahta masa sandalyeden oluşan bir banka oturduk.
"Anlat bakalım. Noldu dün sabahtan bu yana?" Derin bir nefes aldım ve ardından her şeyi anlattım. Uyuyana kadar yaşadığım her şeyi anlattıktan sonra kısa bir süre bana baktı.
"Eee?" dedi.
"Nee eee?"
"Niye ağladın?" dediğinde öylece kalakaldım.
"Asi benden hiçbir şey gizlemezsin değil mi?""Hayır. Tabiki de gizlemem."
"O zaman sana bir kere soracağım. Bir kerede cevap ver. Tamam mı?"
"Tamam. Sor."
"Demirden hoşlanıyor musun?"
४४४४४४
(Demir'in ağzından.)
Nerde lan bu? Allah'ım şimdi kafayı yiyeceğim. Saatlerdir Asi'yi arıyorum açmıyor. Siktiğimin bir kağıt parçasına bir şeyler yazıp siktir olup gitmiş. Annesine bir şey demedim ama ne okula geldi , ne de başka bir şey. Nerdesin Asi be , nerde?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➰ Ama Biz Üveyiz ➰
RandomAsi soluk tenine , buzlarla çevrili kalbine inat bir güneş ; Demir sıcak tenine , kaynayan kalbine inat bir kar tanesi istedi. Bir küçük kar tenisi koskoca güneşe aşık olabilir mi? Bir insan üvey kardeşini sevebilir mi? Eriyeceğini bile bile Demir...