43. Bölüm

1.7K 56 21
                                    

Yeni Kapak~~~

Kapakta emeği geçen Özge Nur Aydın'a çok teşekkür ederim. Bu üvey ailenin özel üvey kardeşlerindensin.

Yeni Bölüm•••

İyi okumalar...

~~~~

"Tango kıyafetlerim." dedim ürkekçe. Bana yaklaşmasına izin vermeden dediğim için durdu. Bana öyle bir bakıyordu ki , tenimdeki her buz parçası alev almış gibiydi. İçimde ki bu tarifsiz acı onun gözlerinde ki ateşten mi , yüreğimde ki aşk ateşinden mi bilmiyorum ama canımın yandığı şuan ki tek ve en büyük gerçekti.

Göz yaşlarım aksın istiyordum ama kendimi tutmam gerektiğini biliyordum. Şuan buna mecburdum. Güçlü kalmaya mecburdum. Bazen insan güçlü olmak zorundadır. Ne yaşarsa yaşasın kendini yeri geldiğinde tutmak zorundadır. Bende o anlarımdan birini yaşıyordum.

Bana birkaç adım daha atmaya başladığında korkarak geri çekilmek istedim ama ayaklarımı yere kitleyerek , acizliğimi gösterecek bu hareketimi gizledim.

Aramızda ki mesafeyi sıfırlayıp kulağıma doğru eğildi. "Artık onlara ihtiyacın yok."

Maalesefes yok.

Ne diyebilirim ki? Haklıydı. Hemde sonuna kadar. Peki o zaman neden canım yanıyor? Haklı olduğunu biliyorum. Ah! Kimi kandırıyorum ki? Haklı falan değil. Canım yanıyor ve ben onu haklı bulmakla uğraşıyorum. Ona hak vere vere bu raddeye geldim zaten. Eğer o bana gram hak verseydi şuan bambaşka yerlerde olurduk.

Tamam , sakin ol Asi.

Ona verebilecek bir cevap düşünmeye başladım. Onu malup edebileceğim bir cevap.

"Dert etme bu kumaş parçalarını Nesrin Abla atar çöpe." Kafamı kıyafetlerden alıp ona çevirdim ve gözlerinin içine baktım. "Şimdi çıkar mısın hazırlanmam lazım." Sesimde ki sakinlik beni bile şok etmişti. Bana anlamsız bir bakış attı ardından onaylatcasına kafasını eğdi. Gözlerime saniye bakmamıştı. Daha üste bakıyordu ve ben bunu anlayabiliyordum.

"İyi hazırlanmalar." dedi kafasını onaylarcasına sallayarak ardından odadan çıktı. Dişlerimi birbirine bastırdım , gözlerimi defalarca kez yumup açtım. Kafamı karşımda bir insan varmışta , dediklerini onaylıyormuşum gibi sallayıp durdum. Göz yaşlarımı tuttuğumu sanıyordum ama , yanağımda ki ıslaklık bunun tersini ispatlamış oldu. Şuan bu yaptığım güçsüzlük müydü? Onun ardından ağlamam , bu güçsüzlüktü değil mi? Ya da değildi. Ah! Kahretsin! Şuan aklım çalışmıyor bile! Hemen birini aramalıyım. Hemde hemen!

Meylin'i arayamazdım. Hava kararmıştı ve evde olması lazımdı. Zaten kaç gündür Selin'de ve tango kursundakilerle kalıyor diye dayısıyla papaz olmuştu. Bir de ben şimdi çağıramazdım. Selin ise şuan bana objektif bakabilecek durumda değildi. Demir'e onun yanında rahatça saydıramazdım. Ayrıca Hakan'la baş başa kalmak istediklerinden emindim. Başka kim vardı? Bana şuan en az bu en yakın olan iki arkafşım kadar destek çıkacak birileri lazımdı. Ama kim? Tabi ya! Kurstakiler...

Hızla elime telefonumu aldım ve Alpay'ın numarasına tıkladım. Üçüncü çalmada açmıştı.

"Oo güzellik , buyur." Telefonu açan Zehra olmuştu.

"Alo Zehra. Şey n'aber?" İlk başta geliyorum diyemeyeceğim için sıradan bir soruyla başlamıştım.

"İyi senden?"

"İyi." Biraz duraksadım. "Aslında değil. Canım sıkkın ve kızlar şuan meşgul. Ve ben-"

"Seni almaya geliyorum." Alpay'ın sesini duyduğumda rahatlamıştım. Bunu söyledikten sonra kapatmıştı. Şuan beni almaya geldiğine emindim zaten. Otuz dakikada burada olurdu o yüzden hızla hazırlanmam gerektiğini biliyordum. Hızla üstümdekileri çıkarıp dolabımdan bir şeyler seçmeye başladım. Belki akşam da orada kalabilirdim bu yüzden yarında giyilecek bir şeyler seçtim. Bu sefer etek , yırtık pantolon veya şort gibi şeylerden kaçındım , sonuç olarak Kasımın sonlarındaydık ve üşüyordum. Giri kotumla ; beyaz , uzun kollu tişörtümü giydim , ardından lacivert hırkamı üstüme çektim. Spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra , çantama bana lazım olacak eşyalarımı koydum. Yarın almam gereken kitaplara kadar çantama her şeyi koyduktan sonra aşağı indim.

➰ Ama Biz Üveyiz ➰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin