37. Bölüm

2.2K 102 18
                                    

"Telefonunu ver." dediğinde hâla şoktan çıkamamıştım. Soruyu idrak dahi edemiyordum. "Asi telefonununu ver." diye bağırdığında cebimden sakince telefonumu çıkarttım. Hızla elimden alıp kendi cebine attı telefonumu.

"Nereye gidiyoruz?" diye ürkekçe sorduğumda "Sus." dedi. Gaza dahada basarken , fazla hızlandığımızı yeni fark etmiştim.

"Demir nereye gidiyoruz?" diyerek arabanın hızını takmadan sorumu sormaya devam ettim.

"Asi sus." dedi dişlerinin arasından.

"Demir nereye..."

Arabayı hızla durdurdu. "Sus lan sus. Sus yeter. Konuşma artık. Konuştukça bitirdin bizi. Sadece sus." diyerek direksiyona vurmaya başlamıştı. Her sus diyişinde dahada irkilip , titremiştim. Ama asıl beni kurcalayan lafı 'Konuştukça bitirdin bizi' olmuştu. Ne demekti bu?

Tekrar arabayı sürmeye başladığında sinirden kızarmış yüzü , yavaş yavaş eski haline dönüşüyordu. Hiçbir şey söylemeden öylece yola bakıyordum. Ona dahi bakamıyordum. Korkuyordum. Demir'in bu kadar sinirlenmesi beni hep korkuturdu ama gözünde ki alev tenimde ki buzu eritmeye yetmişti.

Bir süre sonra durduğumuzda kafamı kaldırıp geldiğimiz yere baktım. Hastahane? Türkiye'nin en iyi hastahanelerinden biriydi burası. Anlamadığım neden gelmiştik buraya? Arabadan inip benim kapımı açtı. Konuşmasına izin vermeden arabadan indim hızla. Kolumu tutup beni hastahane koridorunda hızlı adımlarıyla sürüklerken hâla konuşmuyordum. Asansöre bindik , sayamayacağım kadar fazla kat tuşu vardı. Üstlerden bir tanesine bastığını görmüştüm sadece. Çokta kısa olmayan bir sürede varmıştık kata. Tekrar kolumu tutup beni koridorda sürüklemeye başladığında hızla ona yetişmeye çalıştım. Saydam bir camın önünde durduğumuzda , derin nefesler almaya başladım. Koşuşturma beni yormuştu.

"Bak." dediğinde kafamı kaldırıp camın arkasına baktım. Ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Selin koluna takılı bir serumla , hastahane yatağında ölü gibi yatıyordu. Başında ki koltukta ise Hakan yaşla dolu gözleriyle oturmuştu.

"Üç gündür her uyandığında senin adını bağırıyor. Ona bu söylediklerin o kadar ağır geldi ki , dayanamadı. Sürekli tekrar tekrar uyutuyorlar. Ruh gibi artık." Ben mi yapmıştım Selin'e bunu? Neden bu kadar etkilenmişti? Neyden etkilenmişti?

"Selin benim sevgilim Asi." Ona tekrar döndüm. Selin'e olan buğulu bağışlarına bakıyordum. "O benim sevgilimden de öte. O benim meleğim , her şeyim. O benim kız kardeşim."

NE?

KIZ KARDEŞİM Mİ?

Gözlerimi irice açmış , şaşkınlıktan aralanmış dudaklarımla Demir'e bakıyordum. Kız kardeşim demişti. Selin benim kız kardeşim demişti. Ama , ama , ama nasıl?

"Annem Ulya Ateşoğlu. Zamanında babamla hiç evlenmek istememiş. Onun tek bir aşkı varmış. Çetin Madenci. Selin Madenci'nin babası. Annemin büyük ve tek aşkı. Dedemi biliyor musun? Dedem Ekrem Saral. Annemin hayatına karışan ve büyük aşkından vaz geçmesini sağlayan adam. Babamla evlendi annem. Evlenmek zorunda kaldı. Çünkü holdinglerinin batmaması lazımdı. Sonra ben doğdum. Doğumumdan birkaç ay sonra annem yeniden hamile kaldı ama babamdan değil. Asıl aşkından , Çetin Madenci'den. Selin'e hamileydi. Dedem öğredi. Anneme büyük baskı yaptı aldırması için ama annem aldırmadı. Zar zor doğurmayı başardı Selin'i , hemde altı aylıkken. Küvezde kaldı Selin. O sırada dedem annemin Selin'i görmesini engelledi ve öldüğünü sanmasına sebep oldu. Çetin Beye ise Ulya sizi istemiyor demiş. Oda başkasıyla evlendi yıllar sonra. Sekiz yıl sonra o kadınla yani Selin'in annesi sanılan Sude Madenci'yle. Selim'de onun oğlu zaten. Annem her geçen gün yeni bir ip ucu buldu. Sonunda Selin'ide öyle. On üç yılın sonunda buldu Selin'i. Yanına gitmek istedi ve trafik kazası geçirdi. Son sözlerini bir tek ben duydum. Bana Selin'e sahip çıkmamı söyledi. O sana emanet dedi. Bana meleğim bir emanet bıraktı Asi. Tıpkı kendi gibi bir çift mavi göz bıraktı. Sana hep çimen göz diyordum ya. Annemden başka kimsenin mavi gözlü olabileceğini kabul edemedim Asi. Bunu asla kabul edemedim. Babamla annenin evliliğini çok istedim çünkü annemle ödeşmiş oldular. Ama sizi hiç kabul edemedim. Çünkü sadece meleğimin bana birini bırakmasını kabul edebilirdim. Ama bir hata yaptım. Sana başka duygular beslemeye başladım. Annemden her geçen gün af diledim. Sana hislerimi anlamasını bekledim. Bana bir ip ucu göndermesini bekledim. Sen Selin'i bu hâle getirerek bitirdin beni , bizi. Şimdi bir şansımız vardır belki diye seni buraya getirdim. Selin'e yardımcı ol Asi. Yalvarırım onu uyandır."

➰ Ama Biz Üveyiz ➰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin