➰ Ama Biz Üveyiz ➰

7. Bölüm

BİLGİ*
RESİMDE Kİ SELİN. :)

-İyi misin?
- Evet. Tamam tamam. Bir şey yok.
- İlk kez mi içtin?
- Hayır ama uzun bir aradan sonra ilk kez.
- Ah be kuzum. Dur dur. Gel otur şöyle.
- Sana bir şey soracağım.
- Sor kuzum.
- Demir'le aranızda ne var?
- Ne alaka?
- Seni o çocuğun yanında bu yüzden aldım. O dedi diye.
- O mu dedi?
- Evet , göz bebekleri büyümüştü Selin'in.
- Ya sen iyi olduğuna emin misin? Bembeyazsın.
- Öyle miyim? , hızla kalkıp aynanın önüne geçtim. Haklıydı. Bembeyazdım.
- Haklısın. Öyleyim.
- Bekle Demir'e haber verelim. Artık gidin zaten yeterince olay yaşandı.
- Aynen mesaj at gelsin.
- Tamam.

Selin eline telfonumu aldı. Ardından mesaj attı. Bembeyazdım gerçekten. Bir saniye. Muhabbirlerin önünden geçicektik. Yani bundan bir kaç ay önce evde magazinde başkalarını izleyen biri olarak , içeri girip çıktığında , saçını girerken sağa çıkarken sola attı diye bir haber yapacak raddeye geldiklerini iyi bilirdim. Ben daha bu barlara alışamamışım , kapıda muhabirlerin olmasına alışamamışım , bir de neden beti benzi attı diye bir haber hiç dinlemezdim.
Hem öyle bir durumda Meylin beni arar , Allah ne verdiyse saydırırdı.

Meylin demişken , bebeğimi çok özlemiştim. Keşke o da burda olsa. Tamam Selin'inde kız kardeşimden farkı yoktu. Çok seviyorum. Ama Meylin benim ilk adımlarımı attığım günü bile bilir. Zaten her türlü sabah beni arayacak. İnşallah arar. Onla konuşmak bana çok iyi gelecek.

Bir anda düşüncelerime dalmaltan çıkarak , irkildim. Biri kapıyı çalıyordu.

- Kim o? , dedi Selin.
- Benim açın şunu.

Ohh Demir'miş. Selin kilidi açtı. Demir içeriye girdi. Önce Selin'e sinirli sinirli baktı. Selin'de tek kaşını kaldırdı ona bakarak. Selin böyle yapınca çok seksi oluyordu. Bir gerçek var yani. Demir ardından bana döndü. Bana bakar bakmaz , azı açık kaldı.

- Noldu sana? Bembeyazsın.
- Kustu , dedi Selin.
- Ne? Kustu mu? İyi misin şimdi? Niye hemen haber vermediniz?
- Demir sakin ol ya. İyiyim. Sadece artık gitmek istiyorum. Bunaldım.
- Tamam güzelim. Hemen gideriz.
- Tamam gidelim de muhabbirler kapıda bir şey demesinler.
- Haklısın derler off napsak. Arkadan falan da çıksak iki kat laf olur.
- Demir sen çık arabayı hazırla sizinkilere veda et ne halt edersen artık. Bende makyajla falan Asi'yi toparlarım , dedi Selin.
- Tamam o zaman beş dakika sonra gelin içerde olucam.
- Tamam , dedim ve gitti Demir.

Selin kendi çantasından anlık çıkarttı. Ve yüzüme sürmeye başladı. Birazda eliyle yaydırıyordu. O akmış olan aylaynırımı temizleyip yenisini sürdü. Ardından yukarı bakmamı söyledi ve rimel sürdü. Son olarak ta ruj. Yüzüm toparlanmıştı. Gayet iyi duruyordum. Sonra her şeyi çantasına koydu ve bir parfüm çıkarttı. Ölümüne bana sıktı.

- Öhö öhö ... Dur , tamam , yeter.
- Buna ihtiyacın vardı.
- O kadar mı kötü kokuyorum.
- Hayır bana koku gelmiyor ama kustun ya kapıya çıktığında kime nasıl bir koku gelir bilmem. Kusmak kötü kokuyor.
- Öyle mi?
- Evet. Emin ol bir günde sekiz kez kusmuş biriyle konuşuyorsun şuan.
- Oha ne yedin de o kadar kustun?
- Depresyondaydım. Aburcaburdan midem perişan olmuştu.
- Ooooo seni depresyona sokan kimdi?
- Ya bunları konuşmak için daha zamanımız çok. Hadi seni götürelim.
- Sen?
- Ne ben?
- Sen gelmiyor musun?
- Sen bir gitte , ben birazdan giderim.
- O zaman beni kapıya kadar geçir , hatta muhabirlerin önüne çık.
- A a o niye?
- Ya şey söyleyeceğim ama gülme.
- Tamam kuzum söyle.
- Ya benim bir arkadaşım var Meylin. Şimdi eğer seni benle falan görürse televizyonda hemen beni arar.
- Ooo bide Meylin'nimiz var.
- Evet , dedim ve gülümsedim.
- İyi tamam banda bir haber olur. Hatta süper olur. Hadi gidelim. Bende ordan arabama binerim.
- Yaaaa süpersin.
- Biliyorum , dedi ve güldü Selin.