17. Bölüm

2K 53 1
                                    

YAZARDAN*
BU BÖLÜMÜ DÜN GECE OKUMAYA BAŞLAYIP 1 SAATTE 20 BÖLÜMÜ BİTİREN MELEKLERİMDEN RULU'YA ARMAĞAN EDİYORUM. BİLGİ*
RESİMDE Kİ DEMİR'İN ODASI. :)

1 saattir yatakta uzanmış müzik dinliyordum. 1 saat önce ormandan eve gelmiştik. Bende rahatlamış oluyordum.

"Annem geldi annem geldi." diye aşağıdan sesler duyduğumda hızla yataktan kalkıp merdivenlerden aşağı baktım.
Annem sonunda evine teşrif edebilmişti. Yavaş adımlarla aşağı indim. Çocuklara aldığı hediyeleri verirken onu izliyordum.

"Sarılmak yok mu?" diye sorduğunda içtensizce sarılıp "Hoş geldin." dedim.

"Haber veremedim. Üzgünüm."

"Sorun değil. Eğlendin mi?"

"Evet. Çok rahatladım. Bu vakıf işlerinden çok bunalmıştım. Vakıfın davet gecesi gelmeden biraz rahatlamış oldum."

"Sevindim." dedim içten olmayan gülümsememle. Tekrardan yukarı çıkarken Demir'de aşağı iniyordu.

"Oğlum hoş geldin demeyecek misin?" diye mutfaktan çıkarak yanımıza gelen Serkan Beye baktım. Demir hiç cevap vermeden odasına iniyordu. Niye böyleler? Niye Demir babasını takmadı ki?

Bir üst kata çıktıktan sonra asansöre bindim. Demir'i merak etmiştim. Onun yanına gidecektim. -2'ye basıp Demir'in odasına inmeye başladım. Asansörün kapısını açıp koridorun sonuna yürümeye başladım. Kapıyı çalmıştım ama duyan yoktu. Yavaşça kapıyı ittirip içeri girdim.

Arkası dönüktü Demir'in. Kulağında kulaklık , elinde ki tişörtü giyiyordu. Vaovv. Kasları fenaydı. Vucudunu izlerken dalmıştım. Bir anda arkasını dönüp beni görünce kulaklığı çıkarıp bana baktı.

"Pardon ben müsait olduğunu sanmıştım." diyip tam kapıya gitmiştim ki , "Ya dur saçmalama gel." diyip tişörtünü üstüne geçirdi. "Noldu bir sorun mu var?" diye de ekledi.

"Yok. Yok ta. Babanla bir sorun mu var?"

"Sanane." dedi sinirle. Al işte ya. Gıcık. Hızla odasından çıkıyordum ki kolumdan tuttu.

"Ya dur. Öyle demek istemedim. Babamla ki konularda haasım da biraz. Hiç girme."

"Peki." dedim.

"Odama ilk kez geliyorsun." dedi gülümseyerek.

"Evet. Daha önce gelseydim beni döverdin diye korktum."

"Saçmalama. Niye döveyim?"

"Bunu beni mezarda bırakan kişi mi söylüyor?" dedim imalı bir şekilde.

"Şu mesele. Gelsene konuşalım biraz." diyip beni yatağına oturttu. Basamaklardan çıkıp sandalyesini alıp yatağın önüne koydu. "Seni dinliyorum." dedi ardından. Beni mi dinliyordu? Niye ki?

"Ne?" dedim şaşkınlıkla.

"O gün nerdeydin?" dedi.

"Bu önemli mi?"

"Seni bıraktıktan 1 saat sonra geri döndüm seni almaya gelmek için. Ki ben bunu ilk kez yapıyorum. İlk kez birine kötü bir şey yaptığım için huzursuz oluyorum. Ama bir geldim , ne göreyim? Asi yok. Üstelik ertesi gün beni okulda rezil ediyor. Minnet duyman lazımdı."

"Pardon? Ne? Minnet mi? Manyak mısın sen? Sen beni ayağımdan mezarlığa kitledin. Birde minnetten bahsediyorsun. Az bile yaptım."

"Az bile mi? Asi emin ol ucuz yırttın. Seni kuyuya falan da atabilirdim." Yuh. Atar mıydı?

"Yok artık."

"Daha önce yapmadım mı sanıyorsun?"

"Tamam sen delisin." diyip yataktan kalkmaya yeltendim ki beni tutup tekrar oturttu.

➰ Ama Biz Üveyiz ➰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin