3. Bölüm

1K 161 2
                                    

Her gün ağlar, her gece ağlar, ağlar hayallerim. Ama ben inanmam asla mutsuz yarınlara, öyle olsa sen gelmezdin (Öyle Olsa – Güler Özince)


Telefonumdaki konuşmaları belki de yüzüncü kez okuyordum. İlk gördüğümden beri gözlerime inanamıyordum. O akşam Alper'i öylece bırakmıştım fakat bunun olabileceğini ben bile tahmin edemezdim. Elif'le, benmişim gibi sohbet etmişti gerçekten. Dediğini yapmıştı. Araya gizli gizli flört cümleleri sıkıştırmıştı. Elif mümkün olduğunca usturuplu cevap vermeyi başarmıştı ama onu zor durumda bıraktığımı—daha doğrusu Alper'in bıraktığını—arada hissetmiştim.

İlk gördüğüm anda utançtan ölecektim. Alper'in yazdıklarını ağzım açık okumuştum. Bu çocuğun bir gecede eve aynı anda üç kız getirebilmesine şaşmamak gerekiyordu belli ki.

Tam telefonu elimden bırakıp kalabalık rakı masasındaki sohbetlerden birine dâhil olacağım anda Alper'den görselli bir Whatsapp mesajı gelince durdum. Gelen mesajı açtığımda, Instagram'da okuduğum konuşmalardan daha fazla şaşkındım.

Alper Elif'le beraberdi ve yanak yanağa fotoğraf atmışlardı bana kalabalık bir yerlerden.

"Nasıl ya?!" diye bağırdım resmen sesli olarak. Yanımda oturan Batu dinlediği konuşmadan koparak bana döndü. Sonra telefonumun ekranına baktı.

"Yok artık! Bunlar nasıl beraber?"

"Ne bileyim?! Alper atmış fotoğrafı." Ben daha fotoğrafın şokunu atamamışken bir mesaj daha geldi Alper'den. Asmalımescit'te bir bardaydı ve Elif'le karşılaşmıştı. Elif bana selam söylüyordu. En önemlisini de kısa ve öz bir şekilde yazmıştı Alper.

'Doruk'tan ayrılmış galiba, acil kop gel buraya'

Son gelen mesaja bakakaldım. Bunu da açıkçası hiç beklemiyordum. Masadaki rakı bardağıma uzanıp kalan çeyrek bardak rakıyı fondip yapmak zorunda kalmıştım kendime gelmek için. Batu da meraklı gözlerle beni izliyordu.

"E gitsene oğlum! Mis gibi işte! Gerçekten böyle bir durum varsa kaçırma derim fırsatı. Hadi!"

Sersemlemiş bakışlarla arkadaşıma döndüğümde o beni cesaretlendirecek gözlerle bakıyordu bana. Bense kararsızdım. Hala bu konu ne kadar doğruydu bilemiyordum. Ne kadar ayrılmış olursa olsun, o benim sevmediğim akrabamın eski sevgilisi olacaktı.

"Bilemiyorum Batu. Bana hala yakışık almayacakmış gibi geliyor—"

"Ya Allah aşkına saçmalama Arda! Git hadi. Hangi devirde yaşıyoruz ya? Ayrıca yıllardır görüşmediğin etmediğin insan yani Doruk. Böyle bir konuda bir etkisi olması söz konusu dahi olamaz."

Aldığım gazla ayaklanmıştım. Nerede olduklarını öğrenmek için Alper'i ararken masadaki kalabalık güruha üstünkörü bir selam verdim. Erkenden nereye kaçtığımı soran bir iki kişi oldu ama sağ olsun Batu onları bertaraf etmeyi başardı. Kulağımdaki telefon çalıp çalıp açılmazken hızlı adımlarla bulunduğumuz meyhanenin kapısına geldim. Bana iyi akşamlar dileyerek taksi ayarlamak için hareketlenen görevliye başımla hafif bir selam verirken, onun kapıya gelmesini beklemeden tam ben kapı kulpuna uzanmıştım. Fakat kapı çok hafifmiş gibi rahatça açılmıştı. Ben çıkarken biri geliyordu. Hem de hiç beklemediğim biri.

Telefonun açılmayacağını kabullenerek kulağımdan indirirken karşımdaki yüze şok içinde bakakalmıştım. Tıpkı ilk gördüğüm günde olduğu kadar güzel görünen İrem'in masmavi gözleri bana kilitlenmişti. Bir basamak aşağıda duruyordu, hala bir eli cam kapının üzerindeydi. Nisan ayı gelmiş olmasına rağmen, arkasından keskin bir soğuk doluyordu içeri. İkimiz de kıpırdayamıyorduk. Her şeyi unutmuşum ama her şeyi. Neden orada olduğumu, nereye gidiyor olduğumu, ne yaptığımı... Neden çıkmıştı ki karşıma şimdi? Neden dönmüştü?

YILDIZLARA DOKUNMAK (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin