Bölüm 1 🍀

533 23 14
                                    

4 YIL ÖNCE

12 yaşında olan Hinata , yaşadığı hayattan bıkmıştı. Okulundaki ve etrafındaki insanlardan nefret ediyordu. Her gün akademiye sıkıntıyla gidip geliyordu.

Bir gün her zamanki gibi akademiden sıkkınlıkla eve yürüdü. Biraz oyalanıyordu. Her gün evde anne ve babası kavga ettiğinden o evi sevmiyordu... Evin kapısına sallana sallana yaklaştı. İçeriden garip gürültüler geliyordu. İçeri girdiğinde Hinata ufak çaplı bir çığlık bastı. Gözleri fal taşı gibiydi. Babasının annesinin karnına bıçak saplı bir şekilde ağladığını gördü.

"Hayatım ! *hıçkırır* A-affet beni. Uyan lütfen. İ-isteyerek yapmamıştım..."

-Hinata-

Babamın söylediklerini ağzım açık dinliyordum. Halı tamamen kırmızıya boyanmıştı. Yüzümde sıcak bir ıslaklık hissettim.

Hayır, Hinata ! Güçlü ol ! Git ve anneni o adamın ellerinden kurtar ! Sakın korkma. Lütfen annem yaşıyor olsun...

Kendi kendime korkumu yenmeye çalışıyordum. Hışımla babama yaklaştım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun !"

"K-kızım...B-bilerek yapmadım !"

"Bırak şu rolleri !"

Babamın yüzü düşmüştü. Umrumda değildi. Hemen anneme baktım. Karnının sol tarafına yediği bıçak darbesinden çok kan kaybetmişti. Nabzını kontrol ettim. Çok yavaş... Hemen annemi kucaklamaya çalıştım. Hastaneye götürmeliydim. Ama küçük bedenimle bunu yapamıyordum. Babam hemen annemi sırtına aldı.

"Bırak ! Onu hastaneye götüreceğim. Sana güvenmiyorum. Yine ona... ONA ZARAR VERİRSİN !"

Babamı sarstım. Korkumu yenmeyi başaramadım. Göz yaşlarım firar etti. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum artık.

Çok güçsüzüm. Lanet olsun ! Bir şeyi beceremiyorum !

Babam ,annemle sırtında kapıya kadar yürüdü.

"K-kızım-"

"BANA KIZIM DEME ! "

Babamın üzgün suratı besbelliydi. Bu dediğime daha çok üzüldü. Umrumda değil ! O...O ANNEMİ BIÇAKLADI !

"ANNEMİ ÖLDÜRMEK Mİ İSTİYORSUN ! HASTANEYE YETİŞTİR ONU ! Gerçi...ZATEN İSTEDİĞİN ONU ÖLDÜRMEKTİ ! "

Babamın yüzünden suçluluk ve pişmanlık duygusu akıyordu. Hemen kapıdan çıktı. Peşinden gittim...

Konoha hastanesinin önüne varmıştık. Hızlıca içeri girdik. Annemi babamın sırtından alıp hızlıca sedyeye yatırdılar. Bir doktor gelip babama neler olduğunu sordu. Dinlemek istemiyordum. Hemen annemin götürüldüğü ameliyathanenin önündeki oturaklardan birine oturdum. Nefret ediyorum bu hayattan ,insanlardan. Beni anlayan annemde kötü durumda. Onu kaybetmek istemiyorum. Neji-nii nerdesin ?...

6 YIL ÖNCE [flashback]

"Neji-nii san ! Günaydın ! Bak sana çiçek getirdim !"

"Bunlar çok güzel Hinata ! Bunlar turuncu Begonya ! [Medya]

"Çok güzeller değil mi Nii-san !"

"Evet Hinata ,çok güzeller...Hadi gel saklambaç oynayalım. Yemekten önce eğlenmiş oluruz !"

"Tamam !"

...

[Flashback end]

Beni düşüncelerimden ayıran yanıma gelen polisler oldu. Polis abinin biri konuşmaya başladı.

" Hyūga-san ,babanı göz altına aldık...Seni de soruşturma için daha sonra almaya geleceğiz. "

"Tamam..."

Hala annemi merak ediyordum. Soruşturma umrumda değildi. Polisler uzaklaşınca iç çektim. Ameliyatın bitmesini bekledim. Bu sırada göz kapaklarım ağırlaşıyordu. Ağlamaktan yorulmuştum. Kendimi uykuya bıraktım...

...

Uyandığımda yanımda kahve ,dağınık saçları ensesine yetişen ve büyük ,yuvarlak camlı gözlük takan doktor olduğunu varsaydığım bir adam gördüm. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"H-hyūga-san ,anneniz...Annenizi kurtaramadık. Çok kan kaybetmiş ve iç organları-"

Gözlerimden yaşların firar ettiğini gören doktor ,konuşmayı bıraktı.

"Özür dilerim Hyūga-san !"

"Önemli değil Nii-san. "

Zoraki gülümsedim. Doktorda hafifçe tebessüm ederek gitti. Artık annem yoktu. Babam diye biri de yoktu. Onu hayatımdan çoktan çıkarmıştım. Doktorlardan birinin yanına gittim. Annemin cesedini görmek istiyordum. Konuştuğum doktor hemen başka bir doktorla iletişime geçip beni morga yönlendirdi...

Maske ,eldiven ve gerekenleri giydim. Titrek bacaklarımla içeri girdim. Yavaşca yürümeye başladım. Annemin isim etiketini gördüm. Yanımdaki doktor annemi kabinin içinden çıkardı ve sadece başı görünecek şekilde örtüyü araladı. Annemin pürüzsüz ve hala bembeyaz olan tenini gördüm. Solması gerekirken canlı gibiydi teni...Küçük ,titrek avcumu yüzüne yerleştirdim.

"Şimdi burada olsaydın bana sarılır ,öperdin anne..."

Bir iki damla göz yaşı annemin tenine damladı. Elimin tersiyle gözlerimi sildim.

"İntikamını alacağım anne..."

554 kelime...
İlk bölüm bu kadardı. Yazım yanlışlarımı görmezden gelin. :P Hala bu konuda iyi değilim. :D Okuduğunuz için teşekkürler. Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Kısa zamanda yazmaya çalışacağım. Hoşçakalın !

Begonya || 《NaruHina Fanfic》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin