-Hinata-
Neji-nii her şeyi anlatmıştı. Orochimaru denen bir adam Neji-nii'yi gözleri olan Byakugan için hapsetmişti. Sırf araştırmaları için gelişimini incelemişti. Deneyler yaparak ve 6 yaşında öğrendiği eğitimi tekralayarak, katkı yaparak gözlerine güç kattırmıştı. Neji-nii ise güçlendiğinde -yaklaşık 10 yıl sonra-, zayıf düşmüş olan Orochimaru'ya korunmasız anında saldırarak ölüme dek mühürleyip köye kaçmıştı.
Normal bir byakugan çakra akışını görebilir, belirli cisimlerin arkasını görebilir, nerdeyse 360 derece görüş sağlardı. Neji-nii, -normal bir byakugandan daha fazla- metrelerce öteyi görebilmeyi, hatta çakrayı tüm ayrıntılarıyla ayırt edebildiğini ve tanıyabildiğini söylüyordu.
(Pek anlamam dōjutsu kekkei genkai falan...Öyle yazdım. Yanlışsam veya saçmaladıysam çok ciddiye almayın.)
"Şimdi Hokage-sama ne yapacak, Neji-nii ?"
"Bilmiyorum...Her şeyi rapor edip gönderdim. Her yerden köye savunma yapılıyor. Tedbirler alındı sanırım. Her ihtimle karşı...Bugün büroya gideceğim. Uzun uzadıya bir görüşme var. Bir süre veya belki bir kaç gün evde olmaycağım. Kendine dikkat et, şimdi çıkıyorum."
Ayaklanıp paltosunu aldı. Görüşürüz mânasında el sallayıp evden çıktı. Şimdi ne yapacağımı düşünüyordum. Biraz ramen yapıp evde takılacağım sanırım.
<...>
-Neji-
Evden çıktığım gibi yine o tepeye çıkmıştım. Öğlen olmuştu. Tenten'i görebilirdim belki. Bu kez numarasını isteyecektim.
<...>
İyi insan lafın üzerine gelirmiş. Yaklaşık 5 dakika sonra yanımda belirmişti.
"N'apıyorsun, Neji ?"
"Öyle biraz bakınıyorum köyümüze, özlemişim."
"Küçükken kaçırıldığını duymuştum."
"Ah...evet, boşver. Önemli konular değiller."
"Anladım..."
"Sana bir şey soracaktım."
Numarasını istemeye hazırlanmıştım.
"Tabii sor, Neji."
"Şey...sen numara al ben telefon vereyi-"
Her şey birbirine girdi, lanet olsun. Heyecanımı bastırmam gerek. Ya istemezse, rahatsız olursa ?
"Aaa...Anlamadım ?"
"Numara..."
"Anlamadımm~"
Eliyle kulağını destekledi. Diğer eli belinde bana yaklaştı. Kıpkırmızı kesilmiştim kesin.
"Tenten, numaranı verir misin ?!"
"Aaa~numara diyorsun."
Daha çok yaklaşıp sinsice sırıttı.
"E-evet, onu istiyorum."
Geri çekilip telefonunu çıkardı. Bir yandan konuşmaya başladı:
"Aslında en başında anlamıştım. Seninle biraz eğlendim."
Güneş gibi gülümsüyordu. Başkası olsa bunun için onu azarlıyor olurdum ama Tenten...
"Neji, numaranı söyler misin ?"
Dünyam güzelleşmişti. Ah...gözleri...
"N-Neji, numaran ? Hey ? Huhuuuu~"
Elini gözlerimin önünde sallayarak dikkatimi dağıttı. Kendime gelip cevapladım:
"Özür dilerim ! Söyleyeyim hemen."
<...>
-Naruto-
Sasuke ile oturmuş oyun oynuyorduk. İtachi-nii san işinin olduğunu söyleyip gitmişti.
"Pşt, Sasuke."
"Ne ?"
"Senin Sakura'ya n'oldu ?"
Tuhaf tuhaf sırıtmaya başladı. Eliyle saçlarını karıştırdı. Haline gülüp devam ettim:
"Ne bu utanma, oğlum ? Hayırdır ?"
"Sakura ile dün..."
"N'oldu ?"
"Açıldım dün. Cevabını bekliyorum."
"Sasuke'ye bak sen. Hayırlı olsun. Umarım red yemezsin."
"Umarım..."
O sırada oyun bitmişti.
"Bende bir Hinata'ma yazayım ya~"
"Tuhaf tuhaf kıkırdamayı kes ve git, ezik."
Gülerek mutfağa geçtim ve içecek bir seyler aradım. O sırada Hinata'ya yazdım.
Hinata, bugün dışarı çıkmak ister misin ? Haftasonu takılalım biraz. (✓✓)
Olur, ne zaman gidelim ?
Akşama doğru alayım seni.(✓✓)
Tamam, bekliyorum~
427 kelime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonya || 《NaruHina Fanfic》
Fanfiction...Gözlerini kapatmıştı. Pürüzsüz ve beyaz teni beni büyülüyordu. Hissettiğim nefesleri çiçek bahçesinde esen yumuşak ve rahatlatıcı meltem gibiydi. Kulağına yaklaştım ve fısıldadım. "Beni o kristal gözlerinden mahrum bırakma..."... Ana shipler: Nar...