Bölüm 10 🍀

146 11 38
                                    

-Naruto-

Sabah gözlerimi açtığım gibi ayağa kalktım. Bugün parti günüydü ve...Aynı zamanda sınav günü. Lanet olsun! Matematik sınavı...Hemen mutfağa gidip su ısıtıcıya [kettle] su koydum. Her zamanki gibi bol soslu mis gibi ramenimi yapacağım. Şimdiden yemek istiyorum.

Fazla oyalanmadan odama ilerledim ve her zamanki turuncu takımımı hazırladım. İçime beyaz bir tişört giydim. Üzerime turuncu ve siyahtan oluşan hırkamı giydim. Altıma da turuncu eşofmanımı giydim. Hırkamın önünü açık bıraktım.

İçeriden gelen fokurdama sesinden suyun kaynadığını anladım. Mutfağa gidip ramenimi hazırladım.

<...>

Koşuşturma maratonundan sonra okula gelmiş, sınıfta oturuyordum. Hinata ortalarda yoktu. Normalde şimdiye gelmiş olması gerekiyordu. Biraz endişeleniyordum. Hatta Kakashi-sensei bile gelmek üzereydi.

''Selam, çocuklar. Hehe...Geç kaldım da...Sınava hazır mı herkes ? İkinci ders yapacağım.''

Ben bunları düşünürken Kakashi-sensei gelmişti bile. Elinde her zamanki kitabı... Hinata, neredesin ?

<...>

Dersin ortasında kapı bir anda açıldığından ürkmüştüm. Hinata gelmişti. Çok şükür...

''Sensei !! Uyuyakalmışım. Affedin !!''

Kakashi-senesi gözleri kısık bir biçimde -her ne kadar maskesi olsa da gülümsediği belli oluyordu.- cevapladı:

''Sorun değil, Hinata. Yerine geçebilirsin.''

Hinata paldır küldür yerine geçerken gülerek onu izliyordum. Ne kadar tatlı...

<...>

Sonunda lanet sınav başladı ! Bu ne-ttebayo ? Hiçbir şey anlamıyorum ki !

Kalemimi bile oynatamıyordum ve çoktan 15 dakika geçmişti bile...Düşüncelere dalmışken ayağımın dibine buruşturulmuş bir kağıt yuvarlandı. Sensei görmeden alıp açtım. 5-6 sorunun cevabı yazıyordu. En alt kısımda da ''-Hinata'' yazıyordu. İşte lazım olan şey ! Hinata, sen çok iyi birisin !!

5 dakika sonra aynı yere yeni bir kağıt yuvarlandı. Onu da sensei farketmeden aldım. Neyse ki ''Flört Cenneti'' okumakla meşguldü.

Bu sefer ki kağıdın altında ''-Shikamaru (bana borçlusun)'' yazıyordu. Bugün şanslı günümde miyim neyim ?

Sınav sonuna doğru neredeyse herkes bana yardımcı olmuştu. Choji bile !! Tabii patates cipsi tarifi yazıyordu. Hem de bol baharatlı...

<...>

Öğle arası gelip çatmıştı. Baya sıkıcı bir gündü. Çünkü cesaret edip Hinata ile daha konuşamadım. Kendi s-sevgilimle !

Cesaretimi toparlayıp sırasında oturan Hinata'nın yanına gittim. Yanındaki boş yere oturdum.

-Hinata-

Sonunda geldi benim mankafa. Sabahtan beri gelmesini bekliyorum.

Şuan yanımda oturmuş bekliyordu. Neyi beklediğini bilmiyordum. Bir konu da bulamıyorduk. Sessiz sessiz oturuyorduk.

Bir kaç saniye sonra bana omuz attı.

"Naber Hinata'm ?"

Odun...

"Nasıl bu kadar odun olabiliyorsun ya ?!"

"Şey...Yanlış bir şey mi dedim ?"

Başladı bizim macera...

"Bak canım. Biz neyiz ?"

"Sevgili...yiz ?"

"Heh ! Peki niye bana agan gibi davranıyorsun canım ?"

"He başka türlü davranayım yani..."

Ne dediğini anlamadan yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Sonra elimi tuttu. Şimdiden kızarmaya başladım bile.

"N-napıyorsun ?"

"Başka türlü davranmamı isteyen sendin."

Nefesi yüzüme çarpacak kadar yakındı. Omuzlarından tutup ittim.

"Sırası değil Naruto-kun. Nerdeyiz bir bak !"

Sınıfın ortasındaydık ve herkes bize bakmış 'Ooooo...' diyordu. Konuşmama devam ettim...

"Hem ortan yok mu senin ? Agan gibi davranma ama şey de y-yapma...öyle şeyler..."

"Utandı mı bizim minik serçeee~"

"Narutoo !"

"Bana ilk defa Naruto dedin."

Gülmeye başladı. Evet ilk kez Naruto demiştim. '-kun' eki eklemeden.

"Öğle yemeğini beraber yemek ister misin Hinataa ?~ Belki yine ramen vardır."

"Olmaz olur mu ? Ramene bayılıyorum."

"Ben daha çok bayılıyorum-ttebayo."

"Hayır ben !"

"Ben bir kere-ttebayo !"

"Tamam tamam...İkinize ramene bayılıyorsunuz. Şimdi yerimden kalk Naruto-san."

Gelen Sakura'ydı. Aynı sırada oturduğumuzdan yerine geçmek istiyordu ama Naruto oturuyordu tabii.

"Biraz izin versen n'olur-ttebayo !"

"Naruto-san ! Sırama geçmem gerek."

"Off ! Tamam."

Naruto kalkar kalkmaz elimi tutup beni sınıftan dışarı sürükledi. Sakura'nın kıkırdamalarını duyabiliyordum. Ne gün ama ?

Nereye gidiyorduk acaba bu kadar hızlı ? Koşmaktan yorulmuştum...

En son okulun en kuytu köşe yerine gelmiştik. Naruto elimi hala bırakmamış, tutuyordu.

"Niye buradayız ?"

"Artık kimse bizi rahatsız edemez."

"N-ne istiyorsun, Naruto ?"

"Bir tanecik öpücüüük~"

Bu çocuğa n'oldu böyle ? Her ne kadar utanmıyor gibi dursada o da konuşurken domates gibi oluyordu. Ayrıca...öpücük mü ?

"Olmaz."

"Ama neden-ttebayoo !"

"İ-işte !"

"O zaman ben yaparım."

Yüzüme yakınlaşıp dudağıma bir buse kondurdu.

"H-hey !"

"Voahh ! BU SÜPERDİ !"

"BAĞIRMA !"

"SENDE BAĞIRIYORSUN !"

"BEN BAĞIRIRIM !"

"Ama nedeen ? Sadece bir kerecik öptüm. Hem sevgilim değil misin ?"

"Of ! Her neyse...Bugün Shino-san'ın evinde küçük çaplı parti var diyordunuz."

"Eveet ! Beraber gideceğiz~"

"E-evet...Ben açım. Hani öğle yemeği yiyecektik ?"

"Haklısın. Hadi gel gidelim."

Elimden tutup ilerledi. Bende onu takip ettim. Domates çocuk...

661 kelime

Baya uzun bir süredir yazmıyordum bölüm. Üzgünüm ! İşlerim istemediğim şekilde fazla. Sınav öğrencisiyim maalesef. Elimden geldiğinde yazmaya çalışıyorum. Bu bölümde biraz komedi biraz romantiklik olsun istedim. Umarım kişiliklerinden uzaklaştırmamışımdır karakterleri :D

Medyadaki müzikleri içimden geldiği için koyuyorum bu arada. Hikayenin gidişatını etkilemiyorlar.

Kendinize iyi bakın. Ramenli kalın ! 🍜




Begonya || 《NaruHina Fanfic》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin