-Neji-
Naruto'nun geldiğini farketmiştim.
"Sonunda buradasın, velet."
"Velet demeyi kes-ttebayo. Ben eve gidiyorum."
Arkasını dönüp hızlı hızlı eve yürüdü. Yok mu şu Naruto ?
Sıkıntıdan biraz dolaşmaya karar verdim.
<...>
Hafif ve ılık esen rüzgar eşliğinde sokaklarda düşüne düşüne yürüyordum. Tenten...Çok ılımlı ve tatlı bir kızdı. Tekrar ne zaman görürüm acaba ?
Gün doğumunu izlemek için evden çok uzakta olmayan küçük bir tepeye çıktım. En tepesinde küçük, etrafı taşlarla çevrili bir göl ve oturmak için yan yatık bir kütük vardı. Her yerde rengârenk çiçeklerin bulunduğu bu alana girip çiçeklerin yaydığı güzel kokuyu içime çektim. Kütüğün üzerine oturup gökyüzünün tadını çıkarmaya başladım. Şafakta kızıllaşan gökyüzü, köyün bir kısmını aydınlatıyordu. Derin bir nefes aldım. Uçuşan uzun saçlarım görüşümü kapatıyordu. Gözlerimi kapattım ve anın tadını çıkarmaya başladım. Bu sırada arkamdan gelen çıtırtı bir sesle irkildim. Biri mırıldanıyordu. Bir kızın sesine benziyordu. Kalkıp geriye döndüm ve yavaşça ilerledim.
"So kiss me where where I lay down, my hands pressed to your cheeks..."
Ses gittikçe yükseliyordu. Sesin sahibini gördügümde mutlu olmuştum. Tenten... Beni görünce irkildi ve şarkıyı söylemeyi kesmişti. Bende şarkıyı devam ettirmeye karar verdim.
"I long way from the playground..."
Gözlerimiz buluşmuştu. O bana bakıyor bende kahve gözlerine gömülüyordum. Yavaşça ona yaklaştım. Aynı anda şarkıyı devam ettirmeye başladık:
I have loved to since we were 18~
Long before we both thought the same thing~
To be loved and to be in love~
All I can do is say that these arms~
Are made for holding you, oh oh~
I wanna love like you made me feel~
When we were 18~
{Medya>One direction-18 Türkçe çeviri. Çevirenlerin ellerine sağlık ♡}
Şarkının bu kısmında durmuştuk. Hala bakışıyorduk. Hafifçe gülümsedim. Ben gülümseyince o da gülümsemişti. Sen gülümseyince güller utanıyor, Tenten...
"Neji-san, sesiniz güzelmiş..."
Sanırım dediğini farketmiş olacak ki elleriyle ağızını kapatmıştı.
"Seninde öyle, Tenten-san. Bana Neji diyebilirsin."
"Ş-şey, Tenten demen yeterli."
Biz konuşurken güneş ışığı olduğumuz yere çoktan yansımaya başlamıştı bile. Tenten'in gözlerine çarpan güneş ışığı parlamasına sebebiyet veriyordu.
"Neji ? Gözlerin gerçek mi ?"
"A-şey, evet. N'oldu ki ?"
"S-sadece merak ettim."
"Anladım...Güneş ne güzel parlıyor değil mi ?"
Dönüp güneşe baktı. Bende onun eşliğinde aynı yere döndüm.
"Evet, çok güzel..."
"Yarın buraya tekrar gelmek ister misin ?"
"Ben buraya her gün geliyorum, Neji. Senin eşliğinle gün doğumunu izlemek fenâ olmazdı..."
"Neden olmasın ?"
İkimizde sessizleşmiş, sadece gökyüzünü izliyorduk. Yanımda bu denli güzel biriyle izlediğim gün doğumu güzelliğine güzellik katmıştı. Huzurlu hissetmemi sağlıyordu. Ben sanırım...Tenten'e âşık oldum.
401 kelime
Bu bölüm biraz kısa oldu. Ama sırf Nejiten üzerine kurulu bir bölüm olmasını istedim. Keyifli okumalar. Sizi seviyorum ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonya || 《NaruHina Fanfic》
Fiksi Penggemar...Gözlerini kapatmıştı. Pürüzsüz ve beyaz teni beni büyülüyordu. Hissettiğim nefesleri çiçek bahçesinde esen yumuşak ve rahatlatıcı meltem gibiydi. Kulağına yaklaştım ve fısıldadım. "Beni o kristal gözlerinden mahrum bırakma..."... Ana shipler: Nar...
