-Hinata-
Parti bitmiş, herkes evlerine dönmüştü. Sıcak bir duş almaya hazırlanıyordum. Neji-nii salonda uyuyordu. Yarın her şeyi anlatacağından bahsetmişti. Umarım her şey yolundadır...
Dönüşte Hokage-sama'ya raporunu iletmişti. Partideyken -daha doğrusu sessiz sakin bir balkonda- yazmıştı.
Bunları düşünürken duşa girdim...
<...>
Üzerime pijamalarımı giyip camın önüne geçtim.
Perdeyi sonuna kadar açıp camı araladım. Derin bir iç çektim. Bugün ay çok güzel...Solumda duran yatağıma uzanıp telefonumla oynamaya başladım.<...>
Camdan tıkırtı sesler geliyordu. Uykum yarıda bölünmüştü. O anın korkusuyla yerimden sıçramış, cama korkunç korkunc bakıyordum. Nefes nefese ayağa kalkıp kollarım bağlı camın önüne geçtim.
"Naruto, saat kaç ?"
"Eee...04.32 ?"
"Gece gece burada n'apıyorsun ?"
"Seni özledim."
"Neji-nii içeride uyuyor !"
Dirseğini pencerenin önündeki çıkıntıya dayayıp eliyle yüzünü destekledi. Geniş geniş sırıtıyordu.
"Bir şey olmaz. Görmez beni."
"O bir shinobi. Her halukârd-"
Lafımı bölen şey Naruto'nun arkasında birden beliren silüet oldu. Yüzü netleştikten sonra ellerimle ağzımı kapattım.
"N-Neji-nii !"
"N-ne, nerede-ttebayo ?"
"A-arkanda..."
Bunu dememle Neji-nii'nin Naruto'nun kafasına vurması bir oldu.
"İTTA ! NE DİYE VURUYORSUN ?!"
"Gece gece genç bir kızın penceresinde dikilirsen vururum ! Saatin kaç olduğunu biliyor musun, sen !!?"
"Ooof! N'olurdu biraz beni kız arkadaşımla baş başa bıraksan !?"
Naruto bunu der demez Neji-nii bana göz ucuyla baktı.
"Kız arkadaş mı ? Hinata ?"
"Anlatmama izin vermedin, Neji-nii. Eve gelir gelmez horuldayarak uyumaya başladın."
Ellerimi iki yanıma kaldırıp omuz silktim.
"Benim bundan yeni haberim oluyor ! İlk öğrenmesi gereken ben olmama rağmen. Bir de abisine omuz silkiyor."
Derin bir iç çektim. Ah ah, ne zaman bitecek bu tantana ?...
Neji-nii kolunu Naruto'nun omzuna attı.
"Sen benle gel bir küçük velet. Önemli bir konumuz var."
"Neji-nii, umarım çocuğun cesedini bir yerlerde bulmayız. UMARIM !"
Neji-nii hafifçe gülümseyip gözlerini kapattı ve Naruto ile beraber uzaklaştılar. Acaba ne yapacaklar ?...
-Neji-
Yeterince uzaklaştığımızda durdum ve kolumu omzundan çektim.
"Bak velet, bu kızı seviyor musun ?"
Onaylarcasına kafasını salladı.
"O zaman risklerinide taşıyacaksın."
"Ne riski ?"
"İstediklerimi yap seni rahat bırakayım."
"N-ne istiyorsun-ttebayo ?"
"Bütün sınıfının ev adreslerini."
"EEE ! Sapık mısın lan !?"
"Dediğimi yap yoksa Hinata'yı birdaha göremezsin !"
"Tamam tamam. Ama sadece bir kaçını biliyorum. Etto...Shino, Kiba, Sasuke, İno, Tenten-"
"Tamam bunlar yeter. Al hepsini yaz şu kağıda. Bir de güzel yaz. Tuhaf tuhaf yazıyorsun."
Göz devirip bana bakıyordu. Omuz silktim. Beş adreside kağıda yazdı. Kağıdı alıp kontrol ettim. İşte istediğim adres...Seni bulacağım, Tenten. Benden kaçışın yok.
"Tamam, aferin. Bundan sonrada bana hep yardım edeceksin. Borcunu ödemiş olursun."
"Ben sana hiç borçlanmadım ki ?"
"Kız kardeşimi alıyorsun. Akıllı ol biraz, aptal...Git bana bu yazdığın adreslerde yaşayanlardan bilgi getir. Bildiklerini şimdi şöyle hatta."
"Eh...garip ama neyse. Sıradan Shino ile başlayayı-"
"Sondan başla."
Kafasının arkasını kaşıyıp gülümsedi.
"T-tamam...Tenten'den o zaman..."
"Evet."
"Kunaileri çok sever. Silah, bıçak ustası. Aramızda kalsın, şuan sevdiği birinin olmadığını biliyorum."
Sevdiği biri yok, süper.
"Ağzın çok iyi dedikodu yapıyor, Naruto. Tamam yeter. Gerisini başka zaman dinlerim."
"Eeeh...Artık beni bıraksan mı, Neji ? Hinata'yı görmek istiyorum."
"Neji ? Ne bu samimiyet ?Tamam, git. Ama sadece 5 dakika. 5 dakika sonra burada olmazsan olacaklara karışmıyorum."
"Sen de bana Naruto diyorsun ben kızıyor muyum ?"
"Tamam, her neyse.."
"10 dakika olsa-tteba-"
"Hayır ! Kaybol çabuk. Pazarlığa girecek havamda değilim."
"Gidiyorum-ttebayo..."
Gözlerimi kapattım ve kollarımı bağladım. Yerden gelen çıtırtı seslerin kesilmesiyle gittiğini anlamıştım. Biraz yanımdaki ağaçta dinlenmek üzere oturup sırtımı yasladım. Artık ev adresinde bende, deli kız...
<...>
-Naruto-
Koşa koşa pencereye gittim. İçeri kafamı uzattığımda sağımdaki yatakta mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. İçeri girip yanına çömeldim. Ay gibi yüzün var, Hinata...
Parmaklarımın tersiyle yanağını hafifçe okşadım. Uyanmamasına özen göstererek...Yanağına yaklaşıp kokusunu içime çekerek bir öpücük bıraktım. Yüzüne düşmüş olan her bir saç tutamını alıp kulağının arkasına sıkıştırdım. İpeksi saçları vardı. Uzanıp saçlarını kokladım. Ruhumu okşayan bir kokusu vardı.
Zamanım daralıyordu. 3 dakikam kalmıştı. İki kolumu yatağın üzerinde birleştirip üzerine başımı yerleştirdim. Güzel yüzünü izlemeye koyuldum...
602 kelime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonya || 《NaruHina Fanfic》
Fanfiction...Gözlerini kapatmıştı. Pürüzsüz ve beyaz teni beni büyülüyordu. Hissettiğim nefesleri çiçek bahçesinde esen yumuşak ve rahatlatıcı meltem gibiydi. Kulağına yaklaştım ve fısıldadım. "Beni o kristal gözlerinden mahrum bırakma..."... Ana shipler: Nar...