" Günaydın Hyung. " dedi Seokjin. Jungkook Seokjini dün gece teselli ederken yanında uyuya kalmıştı. Gözlerini ovuşturup cevapladı küçüğünü.
" Günaydın Seokjin. " bir kaç saniye boş boş tavana baktıktan sonra komodinin üzerindeki telefonunu eline alıp sevgilisinin attığı mesajlara ve aramalarına bakıp küfür etti. Jin bütün bunlar olurken yüzündeki buruk gülümsemeyle izliyordu Hyungunu. Uyanalı 1 saatten fazla olmuştu. Sapık gibi hissetse de uyandığından beri uyuyan bedeni izliyordu.
Elindeki telefona bakıp neden küfür ettiğini biliyordu. O yüzden ağlamamak için çıktı odadan. Şimdi Hyungu o kızı arayıp bir sürü özür sıralayacak ve onu sevdiğini söyleyecekti.
Seokjin üniversite okumak için Seoule gelmişti. Seoulde önceden onunla aynı şehirde oturan ve ilgilenen Jungkook Hyungu olduğu için buraya gelmişti. Jungkooku liseden beri seviyordu. Genç adam üniversite için başka şehre gidince o da buradaki üniversite için çabalamıştı.
Jungkooku çok seviyordu onun için her şeyi yapardı. Fakat buraya geldiği gün Hyungu elini tuttuğu sevgilisiyle karşılaşınca Seokjin kendine kızmıştı.
' Ne sanıyorsun aptal?! Seni seveceğini mi? ' koşarak uzaklaşmak istemişti fakat yapabildiği tek şey o kızla gülümseyerek el sıkışmaktı.
O kızdan nefret etmek için çok çabalamıştı. Tutmak istediği elleri o kız her gün tutuyordu. Okşamak istediği saçları o her gün okşuyordu.
Fakat Seokjin ondan nefret edemiyordu. Hyungunun sevgilisi melekten farksızdı. O çok güzeldi, kalbi de en az yüzü kadar güzeldi. Bazen Seokjin ağladığı zamanlar sebebini bilmese de sırtını sıvazlayıp, yanında oluyordu.
Durum buyken Seokjin ondan nasıl nefret edebilirdi?
Bir de o vardı, Taehyung.
Hyungu Seokjine bir ev arkadaşı ayarladığını söylemişti. Seokjin heyecanlıydı geldiği ilk gün. Hyungu ve sevgilisini gördükten sonra solmuştu o heyecanı. Fakat Hyungunun arkadaşıyla paylaşacağı eve geldiğinde ve onu gördüğünde heyecanı geri gelmişti.
Kendini iğrenç hissetmişti bunu fark edince.
' Sen Jungkooku seviyorsun kendine gel. ' demişti. Çok düşünmüştü üzerine fakat Jungkooku hala sevdiğini fark edince daha ağır gelmişti.
Bir kalp iki kişi için nasıl atardı? Kendinden iğrenmişti Seokjin. Hyungundan hoşlanması yetmiyormuş gibi bir de arkadaşından hoşlanmaya başlamıştı.
En başta Taehyung oldukça cana yakındı. Seokjini gezdirip, öğretmişti her şeyi. Yarı zamanlı bir işe bile sokmuştu. Seokjin ona ne zaman baksa kalbi atımlarını kaçırıyordu. Nefes alamadığını hissediyordu. Kokusunu aldığı zaman başı dönüyor, düşecek gibi oluyordu.
Fakat aynı şeyler biri için daha geçerliydi, Jungkook.
Seokjin ondan uzaklaşmayı denemişti. Kalbine engel olmaya çalışmıştı fakat duyguları izin vermiyordu. Mümkün müydü kalbinin bir parçasını söküp atmak? Eğer öyleyse Seokjin yapardı. Fakat kalbinin kalan kısmının tekrar onlar için atacağını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
even a stupid | taejinkook
FanfictionSeokjin hayal dünyasında bile mutlu olamıyordu. Hayalleri asla gerçekleşmiyor, düşündükçe aptallığına gülüyordu. Çünkü Seokjin imkansızı, imkansızları seviyordu. Küçüklüğünden beri yanında olan Jeon Jungkook ve Seokjinin ev arkadaşı Kim Taehyung. Bi...