Seokjin hayal dünyasında bile mutlu olamıyordu. Hayalleri asla gerçekleşmiyor, düşündükçe aptallığına gülüyordu.
Çünkü Seokjin imkansızı, imkansızları seviyordu.
Küçüklüğünden beri yanında olan Jeon Jungkook ve Seokjinin ev arkadaşı Kim Taehyung.
Bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah kalkmak uzun bir geceden sonra en zor şeydi. Keşke dün eğlenirlerken bunun sabahını da düşünselerdi. Gerçi kimin eğlendiği tartışılırdı.
Hepsinin gözleri kapalıyken Taehyung çalan alarmıyla uyanmış, acıyan gözüne bir sürü küfür sıralayıp kalkmıştı. Jungkook ise tepki olarak sadece bir kaç saniye kıpırdanmıştı. Taehyung onun üzerine yere attıkları yorganı fırlattıktan sonra çıktı odadan. Saçlarını karıştırırken aklına gelenle hızla Seokjinin odasına adımladı.
Seokjinin melek gibi uyuduğunu görünce gülümseyip diğer bedene döndü. Seokjine arkasını dönmüş bir şekilde yatan bedenle memnunca gülümsedi. Aralarındaki boşluk gözünü çarpınca daha çok gülümseyip Seokjini uyandırmamaya çalışarak geçti oraya.
Uyanmadıklarından emin olduktan sonra neredeyse yataktan düşecek olan bedenin beline sımsıkı sarılıp kendine çekti. Seokjin Taehyungdan tarafa dönüp kollarını onun üzerine atınca gülümsedi Taehyung.
Belinde hissettiği üçüncü elle tek kaşını kaldırıp arkasına döndü. Bu sırada Yeonjun Taehyungun sırtına kafasını koyup kapadı gözünü. Taehyung şokla ona bakarken Seokjini bırakıp sırt üstü yattı. Yanındaki bedene hızlı bir tekme atıp kapadı gözünü.
Yeonjun yere düşünce acıyla inlemişti. Bu yüksek sese Seokjin gözünü açıp etrafa baktı. Taehyung da yeni uyanmış gibi yapıp gözünü ovalıyordu.
