Seokjin eve girdiğinde umursamazca baktı salondaki bedene. Ayakkabısı çıkarıp yerine koyduktan sonra odasına doğru ilerlemeye başladı.
" Seokjin. " duyduğu ciddi sesle durdu. Umursamaz bakışlarını koltukta kaşları çatık bir şekilde oturan Jungkooka çevirdi.
" Efendim Hyung? " dedi yine umursamazca. Jungkook küçüğünün tavrıyla daha çok kaşlarını çatmıştı. Seokjini kısaca süzdü herhangi bir yarası olmadığı için derin bir nefes verip gözlerine baktı.
" Niye açmadın telefonlarımı? " dedi kısaca. Nerede olduğu belliydi sormaya gerek yoktu ki Seokjin çocuk değildi. Ona hesap soramazdı bu konuda. Fakat haber vermeden gitmesi endişelenmesine sebep olmuştu.
" Sızmışım. " dedi Seokjin de kısaca. Jungkook küçüğünün gözlerindeki ifadeyle kaşlarını çattı. Sanki karşısında düşmanı varmış gibi bakıyordu.
" Neyin var senin? "
" Yok bir şeyim. Yatıyorum ben iyi geceler. " deyip odasına girdi. Jungkook şaşkınlıkla giden bedenin arkasından baksa da tanıdık gelen şeylerle yutkundu.
" Umarım bir şey almamışsındır Seokjin. " diye mırıldandı. Çünkü öyle olursa onuJungkook da kurtaramazdı.
______
ŞİMDİ OKUDUĞUN
even a stupid | taejinkook
FanfictionSeokjin hayal dünyasında bile mutlu olamıyordu. Hayalleri asla gerçekleşmiyor, düşündükçe aptallığına gülüyordu. Çünkü Seokjin imkansızı, imkansızları seviyordu. Küçüklüğünden beri yanında olan Jeon Jungkook ve Seokjinin ev arkadaşı Kim Taehyung. Bi...