⌜12⌟ AŞK OYUNU

1.4K 125 158
                                    


Selam... 👋🏼😋💕

Daha uzun bir bölümle dönecektim aslında ama bu bölümde anlattıklarım hikayenin 'taşıyıcı' kolonlarından birini oluşturacağı için başka olaylar eklemek istemedim. Bu yüzden bunu geçiş bölümü sayabilirsiniz. Esas olaylar bir sonraki bölümde olacak. 😉

Bu arada okuyan, oylayan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Hepinizi koooccaman öpüyorum 😘 ve hikayeme gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Sessiz okur olmayın lütfen, ne hissediyorsanız yazın.

Medya: Melih yan profilden 🙈💕✨ (temsilidir)

Not: Eğer kafanızda Melih adına bir figür oluştuysa onunla okumaya tabi ki devam edebilirsiniz. Ben sadece kendi beğendiğim Melih'i koymak istedim. (En başta koyduklarım o zaman beğendiğim Melih'ti. >.<)

Medyadaki ✨beyefendi✨ Outer Banks adlı gençlik dizisinde JJ Maybanks karakterine hayat veren Rudy Pankow adlı oyuncu. Ben kendisini ilk orada gördüm ve yakışıklılığından önce haline-tavrına ve mimiklerine vuruldum. Kesinlikle kafamdaki Melih karakterine çok uygun. Bu yüzden hikayede yer yer fotoğraf ve giflerini kullanmak istiyorum. Eğer onunla hayal edemediyseniz, görmezden gelmenizi tavsiye etmekten başka elimden gelen bir şey yok :'(. Zira Melih'i yazmamdaki en büyük motivasyon bu oyuncu beyefendidir.

Şarkı: Altın Gün - Süpürgesi Yoncadan

Not: Bu bölüm Melih'in ağzından...








Derler ki:

Bu dünyada iki çeşit insan vardır.

Her şeyden zevk alıp mutlu olanlar ve en küçük aksilikte hayatı kendilerine zindan edenler...

Atakan hangisine dahildi bilmiyorum ama başkalarının hayatını zindan etmeyi tercih edeceğine %100 emindim. Bu yüzden sanırım onun için bu sınıflandırmaya bir şık daha eklenmeliydi.

"Oğlunuz ne iş yapıyor Zümrütcüğüm? Askerlik yapmıştır herhalde."

"Yaptı, yaptı da..."

Huzursuz bakışlarını tabağından ayırmadan "İşsizim." dedi Atakan.

"Nasıl yani?"

Sorunun gereksizliği beni bile rahatsız ederken, Atakan anneme yandan bir bakış atıp dudağının köşesindeki iplemez gülüşle "Boş işler müdürüyüm teyzeciğim." dedi. Göz devirmemek için zor tuttum kendimi.

Uzun zamandır Kuzey Tekinoğlu'nun bu repliğini söylemeyi planladığına yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım sanırım.

Atakan -gözlemlediğim kadarıyla- topluluk içindeyken çok dinleyip az konuşan biriydi. Babamla konuşurken de kendisiyle ilgili bilgi vermekten hep kaçmış, laf kendine gelince kaktüs gibi saplamıştı dikenlerini. Şimdi de farklı bir şey yapmıyordu. Kaçıyordu. Konuşmanın öznesi olmaktan hiç hoşlanmadığı bu kısacık sohbette bile gayet net anlaşılıyordu.

"Pekii... Görüştüğün, konuştuğun biri var mı?"

Sana ne be anne? Sana ne ya...

Bana kısmet buldun yetmedi, elin oğlunun başını yakma bari.

Atakan bu soru üzerine rahatsızca yerinde kımıldandığında -tıpkı benim annemin de sık sık yaptığı gibi- annesi devraldı konuşmayı.

"Var var, olmaz olur mu? Bir yıl oldu nişanlanalı. Askere gitti geldi falan anca..."

Görücü Usulü | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin