⌜14⌟ BIÇAK YARASI

1.9K 141 114
                                    



Selaaam 👋

Bu bölüm biraz terleteceğim sizi biraz ;) hafif dokunuşlar küçük temaslar... bakalım neler olacak? ;)

Beğeni ve yorum yapmayı unutmayın lütfenn 🤎

Keyifli okumalarr 😚

Medya: Melih

Şarkı: Birsen Tezer - Delikanlı


"Aşkı için ölecek

Nerede kaldı böyle yürek..?"









"MELİİİHH!"

Saniyeler günler gibi gelirken sokağın loş ışığında adım sesleri yükseldi.

Atakan, Melih'in elindeki kanı görünce -kendisini hâlâ neden tuttuklarını anlamadığı- Tefo ve Batu'yu itip konteynerların üzerinden atlayarak soluğu onun yanında aldı hemen.

"Melih iyi misin? Melih! Beni duyuyor musun?"

Dizlerinin üzerine çöküp bir elini omzuna attığı gibi onu kendine yaslarken gözlerindeki panik görülmeye değerdi. Ama Melih o an ona bakacak hâlde değildi. Küçüklüğünden beri kan görmeye dayanamadığı için dizlerinin bağı çözülmüştü ve güçlükle nefes alabiliyordu şimdi.

"O Samet var ya o Samet... Bitti oğlum o Samet!"

Atakan bir yandan Samet'e söverken, bir yandan Melih'i dikkatle ayağa kaldırdı ve konteynerların yanından geçirip tekelden tarafa yürütmeye başladı.

"Şerefsiz piç kurusu! Daha yeni çıktı içeriden. Bu ne cesaret amınakoyim?!"

Melih'in başı hafif önüne düşecek gibi olduğunda boştaki eliyle yanağına tokat attı birkaç kere usulca.

"Şşş... Meliih! Bayılma lan, Melih."

Sesindeki kavgadan uzak yumuşaklığı, ilgili tonu daha önce hiçbir konuşmasında duyduğunu hatırlamıyordu Melih. Çok garip ve güzeldi. Kulağında tatlı, şımarık bir etki bırakıyordu. Anlatması güçtü. Birinin -senden ne kadar haz etmese de- senin için endişelendiğinde dibine kadar hissettiğin o 'nadir' anlardan biri gibiydi. Çok özeldi...

"Abi acile mi götürsek n'apsak?" dedi Tevfik. Mantıklı konuşma sırası ona geçmişti.

Boştaki eliyle Melih'in çenesini dik tutmaya çalışarak onu dikkatlice dükkana yürütürken "Hayır." dedi Atakan.

"Zabıt tuttururlar şimdi. Ne oldu ne bitti, sorarlar da sorarlar. Bir ton iş."

Atakan'la Melih tekele girerlerken Tefo ve Batu da peşlerinden geliyordu.

"Yarasına bir bakalım. Duruma göre..."

İki delikanlı tökezleye tökezleye ufacık tekelin içine, personel odası işlevinde küçük bir odaya girdiler. Atakan hemen Melih'i usulca iki kişilik deri koltuğa oturtup etrafta ilk yardım çantası aramaya başladı.

"Melih! Bayılma sakın! Melih..."

Atakan bir yandan bıçak yarasının ne kadar derin olduğunu tahmin etmeye çalışırken, diğer yandan annesi babası öğrenirse bunu onlara nasıl açıklayacağını düşünüyordu.

Görücü Usulü | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin