Genç Kurt

Halüsinasyon

Yaklaşık iki saatlik yolculuktan sonra okula gelmiştik. Saat 9:30'du. Okula geç kalmıştık ama gelmemiz lazımdı. Okulun içerisine geldiğimizde Jessica ve sürüsü yoktu. Bizimkiler sınıfa gittiğinde ben dolabımın yanına geldim. İçerisine kitaplarımı yerleştirdikten sonra dolabı kapatıp arkamı döndüğümde her yer kapkaranlıktı. Kimse yoktu, ses yoktu. Kaşlarımı çatıp ilerlemeye başladım. Biraz ilerledikten sonra tek bir yerde kızmızı ışık vardı. Orada birisi vardı. "Kim var orada?" diye sormamla o kişi bana döndü. Tanımadığım birisiydi. Bana doğru kişup boğazımı sıktı. Nefes alamıyordum. Gözlerimden yaş geldi. Boğulacaktım. "Natalia!" Bir ses duyuyordum, Daniel'ın sesi. Ama hiçbir yerde göremiyordum. "Natalia uyan!" duye sarsılmamla derin bir nefes aldım. Dolabımın önünde duruyordum. Ve boğazımı sıkan bendim. Kendi boğazımı sıkıyordum. Elimi çektim ve öksürmeye başladım. Nefesim kesilmişti. Yere çökmüştum. Herkesin bize baktığını görünce ayağa kalktım ve duvardan tutunarak tuvalete girdim. Kimse yoktu. Aynada kendime baktım. Terlemiştim. Neler oluyordu bilmiyorum. Bir çeşit halüsinasyon muydu? Arkamdan Daniel gelip kapıyı kapattı. "Sorun ne?" Gözlerimi sımsıkı kapattım. "Bilmiyorum. Bir şey gördüm. Her yer karanlıktı, kimse yoktu. İlerlemeye başladım. Orada bir kırmızı ışık altında birisi vardı. Seslendim. Bana döndü ve koşmaya başladı. Yanıma gelince boğazıma yapıştı. Nefes alamadım. Sanki boğuluyordum." dedim korku içinde. "Bir çeşit halüsinasyon muydu?" diye sordu Daniel. "Bilmiyorum." dedim. Daniel arkamdan sarıldı ve kafasını omuzuma yasladı. "Her şey iyi olacak Natalia." dedi. Derin bir iç çektim ve yüzümü Daniel'a döndüm. Gülümsedim ve dudağına yaklaştım. Dudağına ufak ufak öpücükler kondurdum. Buna gerçekten ihtiyacım vardı. Kafamı dağıtacak her şeye ihtiyacım vardı. Daniel'a ihtiyacım vardı...

Tuvaletten çıktığımızda ders başlamış olmalıydı. Daniel ile derse girmemeye karar verdik ve kantine geçtik. Daniel bize iki tost ve iki çay alıp geldi. Yemeğimizi yedikten sonra tenefüs çalmasıyla sınıfa bizimkilerin yanına gittik. "Nerdeydiniz?" diye sordu Maria. "Kantindeydik." dedi Daniel. Düşünceli bir şekilde sırama geçtim. Çok yorgundum. Kafamı sıraya koydum ve uykuya dalmıştım.

***

Uyandığımda hava karanlıktı. Kimse yoktu. Daniel neredeydi? Neden beni uyandırmamışlardı? Koridorda ilerlemeye başladığımda yine o kırmızı ışığı gördüm. Bu sefer altındaki kişi Jessica'ydı. "Selam Natali." dedi bana dönerek. "Ne... istiyorsun?" diye sordum geri adım atarak. "Gücünü!" dedi ve bana doğru koşmaya başladı. Arkamı döndüm ve ondan kaçmaya başladım. Hızla alt kata indim herhangi bir sınıfa girdim ve kapısını kitleyip yere çöktüm. Neden saklanıyorum ki? O zaten bir kurt, kokumu alacaktır. "Nerdesiiiiin." diye bir melodiyle koridorda dolaşıyordu. Gözlerimi kapattım. Lütfen bu bir rüya olsun, lütfen... Kafamı yukarıya kaldırdım ve Jessica tam sının önünde durup bana döndü. Kahakaha atarak kapıyı zorladı. Geriye doğru gidiyordum. Jessica kapıyı zorluyordu. Kapıyı tek bir hamlede kırdı ve boynuma yapıştı. "Gücün benim olacak!" diye bağırdı ve kahkaha atmaya başladı. Nefes alamıyordum. Kaçacak yerim yoktu. Jessica boynumu kopartacaktı ki. Birden sıçradım. "Hih!" diye bir korku sesi çıkardım derin nefes almaya başladım. Dersteydik ve Matt hoca bana bakıyordu. Sınıftaki herkes anlam vermeye çalışırcasına bana bakıyordu. Yanımda oturan Daniel elimi tuttu. "İyi misin?" diye sordu. Terlemiştim. Sürekli tuhaf tuhaf şeyler görüyordum. Ne zaman gözlerimi kapatsam ya da ne zaman uykuya dalsam hep böyle şeyler görüyordum. Matt hoca yanıma geldi ve sinirli şekilde konuşmaya başladı. "Ne oluyor Natalia? Neden bağırıyorsun?" diye sordu. "Çık dışarıya dersi bölme!" dedi. Sinirle ayağa kalktım ve hiç düşünmeden dışarıya çıktım. Tuvalete gidip elimi yüzümu yıkadım ve kantinde oturmaya başladım.

Yorum ve oy kullanmayı unutmayın, bu benim için önemli! 💖
Fikirlerinizi belirtmekten çekinmeyin. 😋
Takip ederseniz eğer yayınlanacak olan kitaplarımdan haberdar olursunuz. O yüzden takip edin aşklar 💎