Voleybol Antrenmanı

1K 67 3
                                    

Ayağa kalktım ve yutkundum. Daniel'a baktım. Sakinleştirmeye çalışıyordu ama o da gergin duruyordu. Derin bir nefes aldım ve çatık kaşlarla nöbetçinin yanına geldim. Benimle beraber yürüyordu. Beden hocasının yanına geldiğimizde bize baktı. "Hemen şuralara bir imza atın. Ondan sonra biraz pratik yapacağız." dedi. Kağıda imza atacakken Jessica beni omuzumdan itti ve kenara çekilmemi sağladı. İmzasını attıktan sonra sırıtarak bana baktı. Kaşlarımı çattım ve sinirli bir şekilde ona baktım. Bu salaklarla uğraşıyorum diye basketbol takımından ayrıldım ama bu seferde voleybol takımına yazdırıldım. Maria'nın suçu... imzamı attıktan sonra hoca elinde voleybol toplarıyla geldi. "Sen! Natalia yakala." dedi ve voleybol topunu bana attı. Tek elimle yakalamıştım. Hoca biraz şaşkın baktı ama geri düzeldi. "Öncelikle birbirinize atacaksınız topları. İlk parmak pasla başlayacaksınız. Eliniz alışsın." dedi ve hepimizi bir sıraya dizdi. Karşımda Jessica vardı. Sırıtarak bakıyordu. Takımdakilerin hepsi kurt değildi. Benimle beraber üç kurt, diğer üçü de insandı. Düdük çalınca topu Jessica'ya attım. O da aynı şekilde bana atarken biraz sert attı topu. Neredeyse elim kırılacaktı. Aynı hızda ben de ona attım. Kaşlarını çattı. Tenefüs çalmıştı ama biz hâlâ paslaşmaya devam ediyorduk.

***

Parmak pas, manşet ve servis paslaşmalarını bitirdikten sonra esas oyuna geçmiştik. Düdük çalmasıyla başladık. Servis atmıştım. Attığım servis çok iyiydi. Karşı taraftan bir manşet gelince topu yakalayacakken Victoria'nın itmesiyle yere düştüm. O sırada bizimkiler gelmişti. Bunu gören Maria "aman tanrım!" diye fısıldadı. Yerdeydim. Dönüştüğüm için kalkamıyordum. Kalkamazdım. "Kalksana hadi! Kalk da görsünler seni." dedi Victoria ve gülmeye başladılar. Fısıldamaya başladım. "Güneş... ay... doğa..." birkaç defa bunu tekrarladıktan sonra sakinleştim. Daniel'in "işte bu..." dediğini duydum. O sıra Victoria saçımdan tutup kafamı kaldırınca şaşırdı. "Nasıl ya?" dedi. Beklemiyordu galiba sakinleşmemi. Ayağa kalktığımda Victoria'ya yumruk attım. Yere düşmüştü. O sıra Jessica araya girecekti ki yanıma Daniel, Maria, Mike ve Derek gelmişti. "N'oluyo?" diye sordu Daniel sert sesiyle. Jessica ve Victoria sırıtıyordu. "Vay, vay, vaayy... bizim küçük Natali'mizin bir sürüsü mü var? Tırstımm." dedi ve gülmeye başladılar. "Öfkeni de kontrol edebiliyorsun Natali, bravo." dedi ve kaşlarını çattı. "Herkes senin ne olduğunu öğrenmeli, değil mi?" dedi ve küçümser gibi baktı. O sırada Jessica'nın sürüsü geldi. Max, David, Kira ve John. "Bir sorun mu var bebeğim? Ah, pardon. Bu kızın hayatta olması bir sorun zaten." dedi Max ve gülmeye başladılar. O sıra tam Daniel Max'in üzerine yürüyecekti ki hoca geldi. "Evet, herkes yerine, hadi!" o sıra dağılmak zorunda kaldık. Herkes filenin etrafına dolandı. Antrenman başlayacaktı. Düdük sesiyle başladık. Jessica yine beni itecekken hızlı bir şekilde yanından dolandım. Kendisi de yere düştü haliyle. Umrumda mıydı? Hayır. Attığım manşetle top içerdeydi. Sayı almıştık. Daniel'in "işte bu bebeğim." dediğini duymamla tribüne baktım ve gülümsedim. O da gülümsedi.

***

Maçı kazanmıştık. Yorgunlukla bizimkilerin yanına gittim. "Harikaydın bebeğim!" dedi Maria. Gülümsedim. "Çok iyiydin." dedi Daniel. Ona da aynı şekilde gülümsedim. Herkesin tebrik yorumlarını aldıktan sonra kantine indik. "Çok acıktım." diyen Maria'ya kaşlarımı çatarak baktım. "Oyunu oynayan benim acıkan sensin." dedim ve güldük. Bir şeyler aldıktan sonra yemeye başladık.

"Bu Jessica ve sürüsü başımıza bir sürü dert açacakmış gibi geliyor." diye Mike'a baktık. "Bence de." diye onayladı Derek. "Bir plan bulmamız lazım. Ama ne?" hepimiz derin bir düşünceye daldık. "Bunları abim ve Mia'yla da konuşalım." dedi Daniel. Kafa salladık.

***

Tenefüs bitince kantinden çıktık ve sınıfa girdik. Bizim hemen ardımızdan da Hoca girdi. Ders matematikti. En son ders neden matematik olur anlamıyorum. Düşünceli bir şekilde camdan dışarıyı seyrederken hocanın sesini duydum. "Evet, bu soruyu kim çözmek ister?" kimse cevap vermiyordu. Bense hâlâ camdan dışarıyı izliyordum. "Natalia?" şaşkın bir şekilde hemen hocaya döndüm. "Hı?" "Bu soruyu çöz bakalım." dedi. Oflayarak yerimden kalktım ve tahtaya gittim. Herkesin konuştuğu şeyleri duyabiliyordum.

Kız1: Acaba cevap ne?
Kız2: Camdan dışarıyı izlemek kolay tabii. Çözsün şimdi.
Jessica: Çözemeyecek salak.
Max: İzleyin izleyin. Hahahah

Sinirlendiğimin farkında değildim. Tebeşirle tahtayı gıcırdatarak soruyu çözüyordum. O sırada Daniel'ın da konuştuğunu duydum.

"Sakin ol..."

Dedi. Sanırım kalbimin atışını duymuş olmalıydı çünkü hızlı atıyordu. Hızlı bir şekilde soruyu çözdüm ve hocaya döndüm. Hoca şaşkınlıkla bir bana bir de tahtaya baktı. Bense kaşlarım çatık bir şekilde duruyordum. "Bravo Natalia. Beni şaşırttın..." zafer kazanmışçasına gülümsedim. Sınıftan bir ses yükselmişti.

"Ne?"

Ama en çok Jessica'nın sesi baskındı. Sırıtarak arkamı döndüm. "Ne o? Hiçbiriniz mi benden beklemiyordunuz?" dedim alay edercesine. O an Jessica ve sürüsünün tipini görmeliydiniz. Göt gibi kaldılar hahahah

Bizimkilerde gülmeye başlamışlardı. Yerime oturduğumda çıkış saatine 5 dakika vardı. Toparlanmaya başladım. "İşte benim arkadaşım!" dedi Maria ve sarıldı. Gülümsedim.

***

O 5 dakika geçti ve çıkış zili çaldı. Hepimiz evlerimize dağıldık. Yarın hiçbirimiz okula gitmeyecek ve bir yerde buluşacaktık. Bu Jessica sürüsü olayı için...

***

Eve geldiğimde annemler hâlâ gelmemişti. Annem babamın işi dolayısıyla Japonya'ya gitmişti. Yani evde tektim. Bu kurt olmasaydım iyi bir şeydi. Ama şu an kurtum ve düşmanlarım da var. Yani... iyi bir şey olduğunu sanmıyorum. Mutfağa geçip bir şeyler atıştırdıktan sonra odama çıktım. Çok uykum vardı. Banyo ettikten sonra yatağıma geçtim ve derin bir uykuya daldım.

Genç KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin