10

3.9K 158 68
                                    

Getirilen kıyafetleri giyinip taehyungun evine gitmemin  -daha doğrusu götürülmemin-  üstünden 1 saate yakın zaman geçmişti şuan ise telefona dalmış jimin ile yazışmakla meşguldüm.

JK: Ah jimin gerçekten kaçıncı defa söylüyorum sorun yok iyiyim o eve bir daha dönmüyorum.

JM: Tamam jungkok ama tek sorun bu değil şimdi hangi cehennemdeysen çık gel ve seninle güzelce konuşalım herşeyi şu taehyong denilen adamda dahil.

JK: Jimin kaçıncı defa söylicem taehyong değil taehyung.

JM: Neyse ne jungkook 1 harfin lafını mı yapıyon bana.

JK: Jimin gerçekten şuan bunları konuşmak istemiyorum şimdi duşa giricem sonrada yatıp dinlenmeyi planlıyorum.

JM: Tamam önce kaldığın otelin adını ver sonra ne halt yiyosan ye.

JK: Jimin gerçekten çok yorgunum duşa girmeyip direkt yatmayı düşünüyorum şuan hadi görüşürüz.

JM: Jungkook şerefsizlik yapıp kaçma yemezler kaldığın otelin adını ver hadi.

JK: Bende seni seviyorum Jiminim benim,sanada güle güle özletmem kendimi görüşürüz.

JM: Jungkook oğlum bak bu işten bok kokusu alıyorum lan benimle maytap mı geçiyon.

Sssht sağar hatce baksana yarramın ucu it oğlu it

Seni var ya seni jungkook

Binbir fanteziyle sikmeyen hoseokla yoonginin arasına girip sikilsin tamam mı !!
(Görüldü)

okuduğum mesajlara 32 diş gülerken araba durdu ve şoför uzanıp bana kapıyı açtı.

aşağıya indiğimde gördüğümle hem tatmin olup hem şaşırdım.

Taehyung elime anahtarı uzattığında onun iş adamı olduğu için fazlasıyla zengin evi gibi havuzlu, şaşalı, kocaman birşey olucağını hayal etmiştim.

Tamam çok küçük değildi ama düşündüğüm gibi kocamanda değildi 2 katlıydı ve gerçekten bir ailenin sığabileceği kadar büyük,bir ömür geçirilecek kadar da zarifti ev.

Geniş bir bahçesi vardı ve bahçede çeşitlerce çiçek vardı.

Burasının havası bile şimdiden iyi hissettirmişti, huzurluydu.

Daha fazla bakmayı bir kenara bırakıp cebimdeki anahtarı çıkarttım ve yavaş adımlarla kapıya doğru ilerlemeye başladım.

Anahtarı kullanıp kapıyı açtım fakat içeri girmedim.

Çünkü bacağıma sürtünen küçük tatlı şey buna izin vermemişti.

Gördüğüm küçük tatlı köpekle yere doğru eğildim ve onu kucağıma aldım.

O sırada gözüm arabanın yanında duran şoföre takıldı ona seslendim.

JK: Hey bayım bakabilir misiniz?

Şoför: Buyrun efendim

JK: Sizden çok küçük bir şey isteyebilir miyim ?

Şoför: Tabiki efendim isteyebilirsiniz.

Telefonumu uzatarak

JK: Bizim bir fotoğrafımızı çekebilir misiniz lütfen.

Şoför: Peki efendim.

Şoför fotoğrafımızı çekip telefonu bana uzattığında aldım ve cebime koydum sonrasında ise hızlıca içeri doğru adımladım.

Elimdeki küçüğü içeri bırakıp tekrar dışarı çıktım ve valizimi aldım hızlıca üst kata çıkıp valizi rastgele bir odaya koydum.

"Play With Me"Taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin