Evimdeki Ukala

490 13 4
                                    

"Sen kimsin!?"

"Bunu benim sana sormam lazım?"

Mutfakta ses duymustum ve hemen asagı indim. Ne guzel! Mutfagımda Kas yıgını Ukala bir adam masama oturmus kahvaltı yapıyor. Daha sonra ayagı kalktı. Aramızda cok az bir mesafe kalmıstı ve her an sanki beni opecek gibi hissediyordum. Asıl tuhaf olan bu ukalanın evimde ne isi olmasıydı.

"Kim oldugun hakkında bir bilgim yok. Ama hemen evimden cıkmazsan benim hakkımda cok bilgi edinmek zorunda kalacaksın."

Yuzunde alaycı bir tavır belirdi.

"Evin?"

"Evet. Evim."

Yanımdan gecip salona ilerledi. Salonda yere koyulmus bir bavulu yan yatırıp icinden bir kagıt cıkarıp bana uzattı. Bu evin tapusuydu.

"Ev kiminmis ufaklık!"

"Hayır. Boyle birsey olamaz. Ben bu evi kiraladım. Ustelik 2 aylık kirasını da verdim."

"Kandırmıslar seni ufaklık."

Bana ufaklık demesine sinir olmustum. O bana donerek.

"Hadi simdi git evimden."

"Gitmiyorum. Ben maasımın yarısından cogunu neredeyse hepsini bu evi kurmak icin harcadım. Simdi sen kalkmıs bana git evimden diyorsun. 2 Ay burada kalacagım. Sonra yeni bir ev bulurum. Ama iki ay burada olacagım."

"Sen bilirsin. Bende gitmiyorum sonucta evin tapusu bende."

Ben ne kadar ısrar etsem de o surekleyip duruyordu. Tapu ondaymısmıs! Bu kas yıgını kendini ne sanıyor acaba. Bugun ise gitmeyecektim. Adını henuz bilmedigim kaslı ukala kahvaltısını yapmaya devam ediyordu. İyi bende zaten berkanla bulusacaktım. Berkan benim sevgilim. Ben bunları dusunurken kareli pjamamın cebinde bir titresim hissetim. Telefonum calıyordu. Arayan berkan actım.

"Bende tam seni arayacaktım."

"Nerdesin?"

"Evde. Neyse optum ben yarım saate geliyorum oraya."

"Tamam askım optum bay."

Kafamı cevirdigimde kas yıgını bana bakıyordu. Bana yaklastı. Ve en yakın koltuga yaslanıp

"Arayan erkek arkadasın galiba?"

"Evet ama bu seni ilgilendirmez Bay Ukala"

"Hadii. Yapma ama sevgilin benin gibi yakısıklı biriyle aynı evde yasadıgını ogrenmesin bence."

Egoist Aptal! Ukala! Berkanı asla kaybedemezdim. Kas yıgınına dondum.

" Bir kisiye bile soyleyecek olursan.."

Bana dondu sırıtıyordu.

"Beni oper misin ?... Eger soylemessem. "

Bu ukala ne sacmalıyor.

"Ne dedigini sanıyorsun sen. Berkan senin gibi zuppe kisilere pek guvenmez."

"Onun icin daha demin bana yalvarıyordun dimi prenses?"

O konustukca deliriyordum.

O sırada kapı caldı ben Allahım lutfen berkan olmasın diye dualar ederken kas yıgını kapıya baktı. Kapıda orta yaslı sarısın mavi gozlu bir kadın ukala beye sarıldı sonra donup.

"Oglum" dedi gulumseyerek. Sonra beni fark etti.

"Bu kız kim?"

Dedi kaslarını kaldırarak. Bay ukala bana baktı. Yanıma geldi ve.

"Bahsettigim nisanlım."

Oha! Bu dengesiz ne diyor. Kas goz haraketi yapip kas yıgınına isaret yaptım. Mutfaga cektim. Hele sukur!

"Ne yaptıgını sanıyorsun sen!"

"Seni kurtarıyorum ufaklık sonra tesekkur edersin sevgiline!"

"Yine ne sacmalıyorsun aptal."

"Benim icin bir iyilip yap prenses. Lutfen. Bende berkana soylemem. Kurtuldun iste ufaklik."

Salak zuppe aptal beyinsiz!

"Hayir yapmıcam iyilik falan. Umrumda degilsin. Simdi git o ann..."

"Ben anneme gidip herseyi soylerken sende berkanı ararsın herhalde sevgilin boyle birseyi benden ogrenmesin."

"Tamam tamam ama bak annenin yanında opmek elimi tutmak."

O sırada beni optu. Salak! İlk opucugumun sevdigim birinden olmasını dilerdim o sıras erkekligine tekme attım. Bana dondu.

"Susturmak amaclıydı cok konusuyorsun ufaklik."

Diyebildi zar zor.

Annesi mutfaga girdi. Bizim kasu yıgını da kıvranmayı kesti aptal!

"Siz daha birbirinizle ozlem gideremediniz anlasılan."

Bu durumdan iyice sıkılmaya basladıgımda. Kas yigini cevap verdi.

"Sorma anne mustakbel karım! Beni cok ozlemis annem var diyorum anlamiyor."

Ben sadece gulumsemekle yetindim.Annesi.

"O zaman disarida birlikte kahvalti yapsak."

Ben diretmeye calistim.

"Bugun ise gitmem gerek baska zaman."

Ukala durmadi tabi.

"Unuttun mu askim bugun pazar!"

Salak ya askimis askim nedir liseli gibi karinim ben senin karin! Oha ne diyorum ben iyice sacmaladim neyse siz bunu unutun.

"Sorma canim ya unutmusum!"

Mecburen yukari cikip hazirlanmak zorunda kaldim.

Siyah dekolteli bir elbise sectim. Altina topuklu ayakkabi. Goz makyajimi yaptim. Kırmızı ruj hafif fondeten. Mavi gozlerim ve sari saclarim vardi. Saclarıma kırık fon cektim. Asagı indigimde kas yıgını da merdivenlerdeydi. Kas yıgını demekten sıkıldım adı ne acaba?

"Adin ne senin?"

"Yakinda kari koca olucaz sen hala adimi bilme."

Uyuzlugu bir tutsun suzgun cevap verse olur zaten!

" Bir tekme daha mi istedin kocacim ya"

"Kayra senin?"

"Selin" dedim. Gulerek.

"Nasıl olmusum.?"

Siyah takım. İcinde gozlerine uygun gomlek. Uzaktan siyah gibi gorunen kahverengi gozleri.. Yok ya guzel filan degil aslinda da.

Tamam gozlerine bakınca asık olunamayacak gibi degil lanet olsun ki. Telefonumu unuttum. Cantamı kayraya verdim.

"Bir dakika bekle telefonumu unuttum."

"Berkan denen o lavugu arıcaksın dimi?"

"Sanane!"

Bu cocuk iki dakika yuz verince hemen cosuyor.

Elini belime koyup beni kendine dogru cekti. Ben ne kadar cekilmeye calissam da olmuyordu. Kas yıgını tabi!

(Ufak tefek hatalar icin ozur dilerim telefondan yazıyorum. Ve ne kadar dikkat etsemde kacırıyorum.)

(Okuduktan sonra yorum yapar misiniz :) Nasil gittigimi bilmek istiyorum.

Okuyanlara tesekkurler. :)

~EVİMDEKİ YABANCI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin